Dünya bunları konuşuyor

GUARDIAN: Tarık Aziz: Askerlerin çekilmesi Irak'ı kurtlara yem edecek
Irak'ta Saddam döneminin efsanevi dışişleri bakanı olan Tarık Aziz, 2003'teki ABD işgalinden bu yana ilk kez Guardian'a yaptığı açıklamalarda Barack Obama'ya Irak'ı kurtlara yem etmemesi yönünde çağrı yaptı.
ABD'nin Irak'taki varlığının sürmesini isteyen Aziz, "Obama bizi böyle bırakamaz. Bir hata yaptıysanız onu düzeltirsiniz, Irak'ı ölüme terk edemezsiniz" dedi.
"Evim" dediği Irak'taki hapishane hücresinden konuşan Aziz, ülkedeki durumun ABD'nin işgali öncesine göre çok kötü olduğunu söyledi.
İnsanlık suçu işlemekten 15 yıl hapiste bulunan Aziz, "Elbette o hükümette görevlerim vardı ancak ben sadece bir bakandım, kararları Saddam aldı" dedi.

Bakan olarak hükümetini savunmak zorunda olduğunu da belirten Iraklı siyasetçi Saddam'ı Kuveyt'i işgal etmeme konusunda uyardığını, "bunun kendilerini ABD'yle savaşa sokacağını bildiğini" söyledi.
11 Eylül Saldırılarının kendilerini de şoke ettiğini söyleyen Aziz, Bush ve Blair'in kitle imha silahları konusunda bilerek yalan söylediğini, bunu da İsrail'in iyiliği için yaptıklarını belirtti. Aziz, "Her ikisi de Siyonist'ti" dedi.
Saddam'ın Irak'ı 30 yılda inşa ettiğini, ama şimdi taş üstünde taş kalmadığını söyleyen Iraklı eski devlet adamı, Irak'ın kitle imha silahlarıyla ilgili net açıklama yapmamasının nedeninin ise "en büyük düşmanımız İran'ın gözünü korkutmak" olduğunu ifade etti.

ASSOCIATED PRESS: Karısını dövmekle suçlanan adamdan ilginç savunma: Kolbastı oynuyorduk
Yeni Zelanda'da eşini dövmek, tekmelemek ve boğmakla suçlanan bir Türk, çıkarıldığı mahkemede "sahip oldukları kebap dükkânındaki karlı bir alışverişi kutlamak için kolbastı yaptıklarını" söyleyerek kendisini savundu.
Taranaki Daily News gazetesinin bugünkü haberine göre davalı Allaetin Can'ın avukatı Grant Vosseler, North Island, Hawera mahkemesinde yaptığı savunmada Can ve eşi Elwis'in yoldan geçen bir kişi polis çağırdığı sırada kolbastı yaptıklarını söyledi.
Vosseler, "Kolbastı dansının hareketli ve enerjik figürleri dışarıdan bakıldığında yumruklama ya da güreşme olarak algılanabilir" dedi
Yeni Zelanda'da oturma izni bulunan bir Türk vatandaşı olan Can da ifadesinde, o gün öğle yemeği saatlerinde çok kazanç sağladıklarını ve bunu kutlamak için eşi ve iki çocuğuyla otoparkta dans ettiklerini söyledi.
Can, "Biz hep oynarız böyle. Çoluk çocuğumla oynamayı seviyorum, ne var bunda? Burada insanlar bunu dans değil kavga olarak algılıyor. Bu bizim kültürümüz" dedi.
Elwis Can da eşinin ifadesini destekledi. Yargıç Allan Roberts, polisten davanın düşürülmesine karar vermeden önce kolbastı videoları izlemesini istedi. Davanın görülmesine 17 Ağustos'ta devam edilecek.

AFP: Türkiye'yle ilgili sözleri Cameron'ın başına dert oldu
İngiltere'de muhalefette bulunan İşçi Partisi'nden politikacılar dün yaptıkları açıklamalarda David Cameron'ın Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdiği bir konuşmada İran'ın elinde nükleer silahlar olduğunu söylemesini eleştirdi.
İşçi Partisi Cameron'a bir "dış politika beceriksizi" yakıştırmasını yaptı. Mayıs ayında Başbakan olduğundan bu yana dış politika uygulamaları eleştirilen Cameron Türkiye'yi öven ve Ankara'nın AB üyeliğini destekleyen açıklamalar yapmıştı. Neden Türkiye'ye bu kadar destek verdiği sorulduğunda İngiliz Başbakan, "Ankara'nın Ortadoğu barış süreci ya da İran'ın elindeki nükleer silahlar gibi sorunların çözülmesi için çok etkili olabileceğini" belirtmişti.
İşçi Partili milletvekili Chris Bryant, Başbakan'ın şimdi bir yeni bir dış politika gafını daha açıklamak zorunda olduğunu söyledi.
Başbakanlıktan yapılan açıklamada bunun bir dil sürçmesi olduğu ancak Cameron'ın İran'ın nükleer programından bahsettiğinin ortada olduğu ifade edildi.
Cameron son dönemde yaptığı gezilerde kullandığı ifadelerle eleştiri topladı. Hindistan'da Pakistan'ı terörü desteklemekle suçlayan Cameron, Türkiye'de de Gazze'yi bir "açık hapishane" olarak tanımlamıştı. Bazı gözlemciler bunun Cameron'ın acemiliğini gösterdiğini, bazıları ise böyle bir yaklaşımın uluslararası ilişkilere yeni bir soluk kattığını söyledi.

NEW YORK TIMES: Pentagon Afganistan belgelerini Wikileaks'ten geri istedi
Pentagon Perşembe günü Wikileaks'in "doğru şeyi yapıp" Afganistan savaşıyla ilgili on binlerce sayfa belgeyi sitesinden kaldırıp, henüz yayımlanmamış olanları da orduya iade etmesini istedi.
Pentagon basın sözcüsü Geoff Morrell, geçtiğimiz hafta site yayımlanan belgelerin Taliban'a ve diğer militan gruplarına ABD ordusunun taktik ve teknikleriyle ilgili bilgi vermek anlamına geldiğini, ABD'nin savaş bölgelerinde askerlerini nasıl koruduğunu gösterdiğini, Afganistan'daki muhbirlerin kimliklerini ve ordunun bu kişilerle nasıl bağlantı kurduğunu ifşa ettiğini söyledi.
Morrell'in brifinginin büyük bir kısmı kamuoyuyla paylaşılan belgelere odaklandı. Ancak Pentagon yetkililerinin asıl henüz inceleme aşamasında olan yayımlanmamış 15 bin belgeyle ilgili kaygılar taşıdığı öğrenildi.
Morrell gazetecilere, "Savunma Bakanlığı'nın gizli belgelerinin daha fazla ifşa edilmesi verilen zararı artırmaktan başka işe yaramaz. Wikileaks'ten doğru şeyi yapıp taleplerimize karşılık vermelerini istiyoruz" dedi.

CNN: Hiroşima'nın yıldönümü törenlerinde Ban'dan silahsızlanma çağrısı
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Japonya'da Hiroşima Barış Anıtı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada beş maddelik küresel nükleer silahsızlanma ve silahların yayılmasının önlenmesi planını açıkladı.
6 Ağustos, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda 1945 yılında Japonya’nın Hiroşima şehrine atom bombası attığı tarih. ABD ordusu birkaç güç sonra da Nagazaki'ye bomba atmıştı. İki bomba da büyük yıkım yaratmış 200 binden fazla can kaybına neden olmuştu. Bu yılki anma törenleri bir BM Genel Sekreteri'nin katıldığı ilk törenler olma özelliğine sahip.
Ban, konuşmasında, "Birlikte sıfır noktasından, küresel sıfıra yani silahların olmadığı bir dünyaya doğru yürüyoruz" dedi. Bunun daha güvenli bir dünya için tek akılcı yol olduğunu söyleyen Ban "Nükleer silahlar var oldukça nükleer bir gölgenin altında yaşayacağız" dedi.
Ban nükleer silahsızlanma planının uygulanmasını istedi. "Plan güvenlik, teyit, şeffaflık, konvansiyonel silahlar ve nükleer silahsızlanma için yasal çerçeveler ön görüyor" derken son dönemde silahların yayılımının önlenmesi adına atılan adımları övdü.

BBC: ABD için en büyük tehdit Pakistan'daki El Kaide
ABD hükümetinin hazırladığı olağan yıllık terör raporunun 2009 yılıyla ilgili olanı açıklandı. Raporda El Kaide'nin Pakistan'daki lider kadrolarının ve Afrika'daki destekçilerinin ABD ve yurtdışındaki çıkarları için en büyük tehdit olduğu belirtildi.
Raporda El Kaide'nin 2009'da bazı gerilemeler yaşadığı ancak hala esnek ve becerikli olduğu ifade edildi. İran'ın geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi teröre en fazla destek veren devlet olduğu öne sürüldü.
Öte yandan rapor ABD'nin dünya genelinde karşı karşıya kaldığı saldırıların son beş yıl içindeki en düşük seviyesine ulaştığı sonucuna vardı.
Pakistan ve Yemen'in başlıca tehlike merkezi ülkeler olduğunun altını çizen rapor El Kaide'nin aracı gruplar oluşturmayı ve dünya genelindeki saldırıları için Avrupa ve ABD'den üyeler toplamayı başardığını ifade etti.
El Kaide'nin ABD'ye ABD'nin yurtdışındaki çıkarlarına saldırma isteğinin hala güçlü olduğu belirtildi. Grubun yaşadığı gerilemesinin sebebinin dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlar üzerine düzenlediği saldırılar sonucu doğan tepki olduğuna dikkat çekildi.

DAILY TELEGRAPH: Avustralya'da ilginç burka davası
Avustralya'da bir yolsuzluk davasında tanıklığına başvurulan Müslüman bir kadın, mahkemeden tanık sandalyesine üzerinde burkayla oturmak için izin istedi.
Avukat Mark Ritter, soyadının açıklanmasını istemeyen Tasneem isimli kadının, tanıklık etmek istediğini ancak üzerinde burka olmazsa kendisini rahat hissetmeyeceğini ve bunun kadının ifadesini etkileyebileceğini söyledi.
Ritter, "Bu stresten öte olumsuz sonuçlar doğurabilir" dedi.
Yedi yıldır Avustralya'da yaşayan 36 yaşındaki kadının 17 yaşından beri burka giydiğini, sürücü belgesinde bile burkalı fotoğrafının olduğunu söyleyen avukat kadının sadece namahrem olmayan durumlarda burkasını çıkardığını belirtti.
Ancak savunma makamı Tasneem'in yüzünün kapalı olması dolayısıyla jürinin kadının mimiklerini göremeyeceği gerekçesiyle talebe itiraz etti. Savunma avukatları İslami mahkemelerde kadınlara örtülerinin çıkarttırıldığını ancak Tasneem'in ifadesinin video link üzerinden alınmasını kabul edebileceklerini söyledi.
Yargıcın kararını 19 Ağustos'ta vermesi bekleniyor. Dava ülkede politik bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

WALL STREET JOURNAL: Turistler Yunanistan'ı terk edip Türkiye'ye geliyor
Yunanistan'da yaşanan mali krizden kaçmak isteyen kitle turizmi çözümü Türkiye'de buldu.
Ülkede yaşanan sokak ayaklanmalarının görüntüleri manşetlerden düşmezken, euronun da güçlenmesiyle tatilciler kendilerine başka yerler aramaya başladı. Yunanistan’da oteller ve tur operatörlerinin fiyat kırması da çözüm olmadı.
Bu şimdiden büyümede daralma ve bütçe açıkları yaşayan Yunanistan için kötü haber ancak Ege'nin diğer tarafında yüzler gülüyor.
Türkiye'de 2010 yılında turizmde rekor bekleniyor. Antalya gibi popüler turist noktaları kapasite aşımı yaşarken, ikinci çeyrekte turizm gelirleri yüzde 7.4 oranında arttı. Havacılık yetkilileri de gelen yolcu sayısının yılın ilk yarısında yüzde 25 artış gösterdiğini belirtti.
Manchester'dan emekli bir elektrikçi olan George Lowe, Antalya'da alışveriş yaparken yaptığı açıklamalarda "Yıllardır yılda iki hafta Yunanistan'a giderdik. Bu yıl şiddet olayları ve yükselen maliyet bize başka bir seçenek arattı. Türkiye en mantıklı çözüm gibi göründü" dedi.
Türkiye'nin sahil şeridinin yanı sıra İstanbul'un ve Suriye sınırındaki şehirlerin de turistler için çok popüler noktalar olduğunun altı çizildi.

DAILY MAIL: Robbie Williams Türk kızı Ayda'yla yarın evleniyor
Ünlü İngiliz şarkıcı Robbie Williams'ın oyuncu Ayda Field'la yarın California'da evleneceği bildirildi.Williams Platin Plak kazandığı Take That'e geçtiğimiz günlerde geri döndü ancak grup üyelerinin düğüne katılmayacağı öğrenildi.Sadece ailelerin ve yakın arkadaşların bulunacağı törenin Santa Catalina yapılacağı ifade edildi.