‘Dün kas, bugün beyin gücüyle buradayız’

BERLİN’de T.C. Berlin Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde ‘60 Yıllık Başarı Hikâyesi: Almanya İkinci Vatan’ başlıklı panelde, Türklerin Almanya’da tam bir başarı öyküsü sergilediğinin altı çizildi. Berlinli Türklerin katıldığı panelin açılışını yapan Başkonsolos Olgun Yücekök, yıllar önce iki toplum arasında geri dönülemeyecek ilişkilerin temelinin atıldığını söyledi. Yeni gelenlerin Berlin Türk toplumunun farklı bir unsuru olduğuna dikkat çeken Başkonsolos Yücekök, bu insanlarımızın çeşitliliğe daha fazla renk kattığını da dile getirdi. Şu anda Berlin’de yaşayan insanların yüzde 10’unun Türkiye kökenli olduğunu belirtirken, bu kentte işçisinden iş insanına, çırağından ustasına, öğretmeninden profesörüne, sanatçısından yönetmenine, hemşiresinden doktoruna, yazarına ressamına kadar her kesimden insanlarımızın olduğunu da vurguladı. Başkonsolos Yücekök, “Türkiye kökenli bu insanlarımız 60 yıldır hem Almanya’ya hem de Türkiye’ye, geldikleri bölgelere çok önemli katkılarda bulundular” dedi.

50. YIL ETKİNLİĞİ DE DÜZENLEDİK
Panelin düzenlenmesine öncülük eden Berlin Uluslararası Üniversite ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları (BAU) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin her alanda önemli gelişmeler kaydettiğinin altını çizerken, “Dün kas gücüyle burdaydık, bugün beyin gücüyle burdayız” dedi. 10 yıl önce Berlin Uluslararası Üniversite kurma hazırlıkları yaparken Almanya’ya göçün 50’nci yılı etkinliği düzenlediklerini hatırlatan Yücel, “Türkiye’nin Avrupa’da, özellikle de Almanya’da bir başarı hikâyesi yazdığını görüyoruz. Bilimden sanata ve başka alanlarda insanlarımız önemli yerlere geldi. Dr. Özlem Türeci ve Prof. Uğur Şahin Kovid-19 aşısı geliştirdi” dedi.

‘BEYAZ SARAY’IN YANINDA ÜNİVERSİTEMİZ VAR’
23 yıl önce kurdukları Bahçeşehir Üniversitesi’nde bugün 30 bine yakın öğrencinin öğrenim gördüğünü de söyleyen Enver Yücel, “Amerika’da Beyaz Saray’ın yanında bir üniversitemiz var. Almanya’da, İngiltere’de, Japonya’da, Gürcistan’da o ülkelerin yasalarına göre üniversiteler kurduk. Berlin’deki üniversitemizde 86 ülkeden öğrenci var. Bunların çok büyük bir bölüm Alman. Biz artık Almanya’nın bilimine de katkı veriyoruz” dedi. Enver Yücel, Almanya’da, Berlin’de başka projeleri de olduğunu belirtirken, “Biz Kültür Köprüsü, Bilim Köprüsü kuracağız” müjdesini de verdi.

Emine Yüksel

BAU’LU PANELİSLER DE VARDI
BAU rektörü Prof. Yılmaz Esmer’in sunuculuğu yaptığı panele BAU’nun Göç ve Araştırma Merkezi kurucusu olan sosyoloji bölümü profesörü Ulaş Sunata, BAU Sosyal Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Barış Ülker, Yeşiller eski Federal Meclis milletvekili Özcan Mutlu ve Berlinli hekim Emine Yüksel katıldı. Prof. Esmer, Almanya’da artık bilimde, siyasette Türkiye kökenli başarılı isimlerin bulunduğunu söyledi. “Özellikle siyasette bu hiç de kolay değil” derken, son seçimlerde Federal Meclis’e 18 Türkiye kökenlinin girmesinin büyük bir başarı olduğunu vurguladı. Aydan Özoğuz’un da Federal Meclis Başkanvekili seçilmesinin ayrı bir önem taşıdığına da dikkat çekti. Prof Esmer, “Türklere sonsuz müteşekkirim’ diyor Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier. ‘İnsani yönden ülkemizi zenginleştirdiler. Ülkemizi bugünkü durumuna getirdiler’ diyor. Ben de Steinmeier’e sonsuz müteşekkirim” dedi.

RESMİ ZİYARETLE BAŞLADI
Prof. Sunata, Almanya’nın ilk Cumhurbaşkanı Theodor Heuss’un 1957 yılında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretle Almanya’ya göçün başladığını söyledi. Heuss’un meslek eğitimi yapan Türk öğrencilere Almanya’da staj yapma ve çalışma yolunu açtığını belirtti. Dr. Barış Ülker de nazi döneminde Türkiye’nin kucak açtığı sonradan Berlin Belediye Başkanı olan Ernst Reuter gibi bilim insanlarının Türkiye’ye önemli katkıları olduğunu hatırlattı.

GÖÇMENLER HÂLÂ DIŞLANIYOR
Babası 1968’de Almanya’ya gelen 6 kardeşiyle Berlin’de büyüyen ve 2002 yılında kendi muayenehanesini açan jinekolog Dr. Emine Yüksel de göçmen kökenlilerin hâlâ dışlanmasını anlamanın mümkün olmadığını söyledi. Aile birleşimi yoluyla geleceklerden Almanya’nın dil testi istemesi üzerine birçok Türk kadının başka bir Schengen ülkesi için vize aldığını ve bir fırsatını bulup Almanya’ya geçip hamile kalınca kendilerine hamileliğin 28’inci haftasından sonra oturma izni verilip burada kaldıklarını da hatırlattı.

‘TÜRKİYE KÖKENLİ SEÇMENLER ÖNEMLİ GÜÇ’
1999-2006 yıllarında Berlin Eyalet Parlamentosu, 2013-2017 yıllarında da Federal Meclis milletvekilliği yapan Özcan Mutlu da, 1987 yılında Berlin Parlamentosu’na Yeşiller’den milletvekili olarak giren Sevim Çelebi’nin siyasete atılma yolunu açtığını söyledi. Almanya’daki Türkiye kökenli seçmenlerin önemli güç haline geldiğine işaret eden Mutlu, “Bazı bölgelerde onların desteğini almadan adayların seçimleri kazanmaları mümkün değildir. O yüzden Alman adaylar bir de iki dilde (Türkçe-Almanca) afişlerle seçim kampanyası yapmaya başladılar” dedi.