Güncelleme Tarihi:
Almanya eyalet konumundaki başkenti Berlin'de 18 Eylül'de yapılacak Eyalet Parlamentosu seçimlerine Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nden (CDU) milletvekili adayı Burkard Dregger, Türk kökenli Almanlara hala Türk gözüyle bakılmasını kesinlikle doğru bulmadıklarını söyledi.
Berlin'de Türklerin de yoğun olarak yaşadığı Reinickendorf İlçesi'nden aday olan avukat Burkard Dregger, Hürriyet'insorularını şöyle yanıtladı:
- CDU Berlin'de iktidara gelse şu andaki Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit'tan farklı ne yapacak?
- Berlin 10 yıllık Wowereit iktidarı döneminde her alanda sonuncu oldu. Öğrenci başına yapılan harcamalarda diğer eyaletlerle kıyaslandığında son sıralarda yer almaktadır. Berlin yabancılar arasında işsizliğin en yüksek olduğu ve en fazla sosyal ödenek ödenen kenttir. Berlin cürümlerin başkentidir. Wowereit döneminde Berlin'in borcu yüzde 50, kiralar yüzde 27 yükseldi. Biz Berlin'de yeniden hukuku ve düzeni sağlamak istiyoruz. Biz Berlin'de ulaşım ağını genişletip, daha fazla işyeri yaratılması için yatırımcıların çıkarına uygun koşulları hayata geçireceğiz. Biz Türk kökenli Almanlara hala Türk gözüyle bakılmasına son vereceğiz. Çünkü bizim için onlar Almanlardır.
ÇOCUKLAR GELECEĞİMİZ
- Göçmen kökenli çocukların eğitimini nasıl iyileştireceksiniz?
Dregger: Ülkemizin çocukları, ki göçmenlerin çocukları da buna dahildir, bizim ülkemizin geleceğidir. Sevgimiz ve dikkatimiz bu çocukların üzerinde olacaktır. Okulun, meslek ve işveren kuruluşlarının yanı sıra göçmen derneklerin yardımıyla mesleki eğitim yerine yerleştirme konusunda öneriler paketi hazırladık. Varolan güçlüklerin aşılabileceğinden eminim.
Soru: SPD, Sol Parti ve Yeşiller AB üyesi olmayan göçmenlerin de yerel seçimlere katılma hakkı verilmesini istiyor. Bunu nasıl buluyorsunuz?
Dregger: Bizim hedefimiz, sürekli olarak burada yaşayan insanların Alman vatandaşı olmasıdır. Hem de yürekten. Yabancılar için seçim hakkı ülkemizi böler, Alman vatandaşlığının içini boşaltır ve insanların Alman vatandaşı olma arzusunu azaltır. Biz dünyaya açık olan ülkemizdeki insanlar arasındaki bağları zayıflatmak değil, güçlendirmek istiyoruz. Türkiye de bunu yapıyor.
- Çifte vatandaşlık hakkı ve “Opsiyon modeli”nin kaldırılmasına ne dersiniz?
Dregger: Çifte vatandaşlık uygulaması konusunda verdiği sözde durmayan SPD'ydi. Şu anda geçerli Alman Vatandaşlık Yasası SPD'li Gerhard Schröder'in başbakanlığı döneminde yapıldı. Bunu beğenmeyen şikayetini SPD'ye yapmalı. Türkiye'nin “mavi kart” uygulamasını genişletip Türk kökenli Almanları, örneğin miras konusunda mağdur bırakmama girişimini memnuniyetle karşılıyorum. Böyle bir durumda Türk kökenli Almanlar, Alman vatandaşı olarak diğer AB ülkelerinde çok doğal olduğu gibi mal varlıklarıyla ilgili tüm haklarına sahip olacaklardır.
- Göçmenler arasında işsizlik oranı çok yüksek. Bunu engellemek için neler yapmayı planlıyorsunuz?Dregger: Maalesef göçmenler arasındaki işsizlik iki kat fazla. Zeki önlemlerle insanların kalifikasyonlarının desteklenmesi ve Almanca eksikliklerinin giderilmesi ve özellikle de Berlin ekonomisinin güçlendirilmesi yoluyla bu olumsuzluk giderilebilir.
KÖKEN DEĞİL NİTELİK
- Göçmen kökenli insanlar niye CDU'ya oy vermeli?
- Yerine getiremeyeceğiz seçim vaadinde bulunmuyoruz. Biz SPD gibi seçimden sonra Türk kökenli bir bakan sözü de vermiyoruz. Çünkü böyle bir durumda 'Türk kökenli olduğu için bakan yapıldı' denir. Köken değil, başarı ve nitelik önde gelmeli. Biz Türk kökenli Almanların kökenlerinden dolayı değil, niteliklerinden dolayı politikada ve ekonomide yönetici konumuna gelmeleri için gerekeni yapacağız. Biz Hıristiyan Demokratlar olarak sosyalizme de kapitalizme de inanmıyoruz. Biz Tanrı'ya inanıyoruz ve kendi inançlarını barışçı bir biçimde yerine getirenlere de saygı duyuyoruz. Bu bağlamda kendimizi tüm inançlı insanların yanında hissediyoruz.