Güncelleme Tarihi:
ABD’nin Gizli İstihbarat Teşkilatlarından Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA), Almanya Başbakanı Angela Merkel’in cep telefonuyla yaptığı konuşmalarını, SMS ve e-mail yazışmalarını gizlice dinleyip kaydettiği ortaya çıkınca, Alman politikacılar o günlerde adeta küplere bindi.
Gizli dinlemenin, Berlin’deki Başbakanlık binasına birkaç yüz metre mesafedeki tarihi Brandenburg Kapısı’nın bitişiğindeki Amerikan Büyükelçiliği’nin terasına yerleştirilen aygıtlar sayesinde kaydedildiğinin saptanması Almanları daha da kızdırdı.
Başbakan Angela Merkel, “Dostlar arasında gizli dinlemeler olamaz. Böyle bir şey kabul edilemez” diye açıklamada bulundu.
Ancak Angela Merkel, Almanya’nın yurtdışı istihbaratından sorumlu Federal İstihbarat Teşkilatı’nın (BND) 2009 yılından beri Türkiye’de benzer faaliyetlerde bulunduğunun ortaya çıktığı o günlerde aynı duyarlılığı göstermedi.
Merkel, NATO müttefiki Türkiye’yi nedense ABD, Fransa ve İngiltere gibi dost ülkeler kategorisinin dışında tuttu.
Almanlar, “Türkiye bir ABD değil. Avrupa Birliği (AB) üyesi bir İngiltere veya Fransa da değil. Türkiye’de yaşanan bir gelişme Almanya’nın iç güvenliğini de yakından ilgilendiriyor. PKK yanında aşırı sol örgütler, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı nedeniyle Türkiye’nin durumu farklı” şeklinde bir tutum sergilediler.
NSA ve BND’nin gizli dinleme kavgasına, o günlerdeki tartışmalardan sonra oluşturulan NSA Komisyonu’na havale edilerek son verildi.
Ancak NSA ile BND arasında yıllardır sıkı bir işbirliği olduğu son günlerde ortaya çıkınca durum birden değişiverdi.
* * *
ABD’de 11 Eylül 2001 tarihinde El Kaide teröristleri tarafından girişilen saldırıdan sonra Almanya ile Amerikalılar arasında bir İşbirliği Sözleşmesi imzalandığı ve bu bu sözleşme ışığında BND’nin NSA’ye destek verdiği belirlendi.
Hatta İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra faaliyetlerini Bavyera Eyaleti’nin Bad Aibling kentindeki tesislerinde sürdüren NSA’nin, dost şirket BND’nin de desteğiyle hem Fransız politikacıların hem de Avrupa Birliği’nin (AB) yüksek düzeydeki yöneticilerinin telefon görüşmelerini ve elektronik yazışmalarını gizlice dinleyip kayıtlara geçirdiği ortaya çıktı.
Tabii Almanların yaptığı milyonlarca telefon görüşmelerini, e-mail yazışmalarını, adreslerini kayda geçirdiği de.
Hatta NSA’nın sanayi casusluğu bile yapıp, savunma sanayinin önde gelen kuruluşlarından EADS ile sonradan Airbus adını alan Eurocopter şirketleri hakkında gizli bilgi topladığı bile ortaya çıktı.
İşte bu son gelişmeler Almanya’da politikacıları birbirine düşürdü.
Başta Yeşiller ve Sol Parti olmak üzere hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) de BND’nin NSA’ye casusluk desteği vermesine ateş püskürdü.
* * *
Almanya’da iç ve dış istihbaratın başı Başbakanlık Dairesi Başkanı’dır.
Şu andaki Başbakanlık Dairesi Başkanı Peter Altmaier, 2013 yılında göreve gelmiştir.
ABD ile 2002 yılında İşbirliği Sözleşmesi imzalandığında şu andaki Federal Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Başbakanlık Dairesi Başkanı’ydı.
Daha sonraki yıllardı şu andaki Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ile Ronald Pofalla aynı görevde bulunmuştur.
Ancak şu ana kadar hepsi de NSA’nın Almanya’da sanayi casusluğu yaptığından ve BND’nin desteğiyle Alman yasalarıyla bağdaşmayan bir faaliyette bulunduğundan haberdar olmadıklarını söylüyorlar.
Ancak bu inkar ve suskunluk nereye kadar?
* * *
Hükümet ortağı SPD’nin Genel Başkanı ve Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in bile sabrı tükenmişe benziyor.
Gabriel, Başbakan Angela Merkel’e NSA’nın Almanya’da sanayi casusluğu yaptığına dair bir bilgisi olup olmadığını iki kez sorduğunu ve her seferinde de “Hayır” yanıtı aldığını söylüyor.
Tabii bu olayın üzerine gideceklerini de...
Muhalefet, Başbakan Angela Merkel’in de, Başbakanlık Dairesi Başkanı olarak görev yapan Steinmeier, de Maiziere, Pofalla ve Altmaier’in de NSA Komisyonu’na ifade vermesinde ısrarlı.
Altmaier yarın NSA Komisyonu’nun önüne çıkacak.
Hükümet Sözcüsü, talep edilmesi durumunda Başbakan Merkel’in de Komisyon’a bilgi vermeye hazır olduğunu söylüyor.
Anlaşılan dosta (!) gizli desteği Alman hükümetinin de Başbakan Angela Merkel’in de başını ağrıtacağa benziyor.
Göreceğiz...