Halil YETKİNLİOĞLU / LONDRA
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2022 11:25
Kebap restoranlarının İngiltere’deki tarihi 1960’lı yıllara uzanıyor. Kıbrıslı Türk ve Rumların sonraki yıllarda ülke genelinde yaygınlaştırdıkları kebap işletmelerinin pek çoğu uzun soluklu olmadı. Genellikle ilk açılan kebap işletmelerinin pek azı günümüze kadar gelebildi. Londra’nın Dalston bölgesinde bulunan Ali Baba kebapçısı, neredeyse yarım yüzyıldır kebap severlere hizmet veriyor.
YAKIN zamanda iş başına geçen yeni sahipleriyle birlikte görünüm değiştiren işletmenin kurucusu Ali Öztürk’le, 1976’dan bu yana açık olan iş yerini ziyaret ettik. Mülkiyeti halen kendinde olan işletmeye adını veren Ali Öztürk, aslen Kahramanmaraş iline bağlı Elbistanlı ve 1971 yılında göç ettiği Londra’da bir süre tekstil atölyelerinde çalışmış. Ardından kendisi ile aynı adı taşıyan bir arkadaşı ile birlikte Tottenham High Road üzerinde bulunan bir lokantayı devralmaya karar vermişler. Bir Kıbrıslı Türk’ün sahibi olduğu kebapçıyı satın alarak ‘Ali Baba’ adını veren Öztürk, daha önce hiç deneyiminin bulunmadığı bir alanda çalışmaya başlamış. Yaklaşık 20 kişilik kapasitesi bulunan iş yerinde, o dönem oldukça popüler olan biftek çeşitlerinin yanı sıra kebap da sunmaya başlayan genç girişimci ve ekibi, işletme mutfağında hazırladıkları kıyma döneri de diğer işletmelerde gördükleri gibi pita ekmeğinin içerisinde servis etmeye başlamış. 20 kilo kapasiteli dönerleri gördükleri ilgiden dolayı 100 kiloya kadar çıkan Ali Baba kebapçısında bugün özellikle hafta sonları uzun kuyruklara oluşuyor.
GÜNDÜZ DÖNERCİ, AKŞAM KULÜPKuzu eti kullandıkları döneri 1.5-2 sterlin arası fiyatlara sattıklarını söyleyen Öztürk’ün iş yerindeki en büyük destekçisi eşi Meryem Hanım olmuş. Birlikte çalıştıkları mutfakta lezzetli yemekler ve döner üreten genç çift, döneri bilmeyen pek çok kişiye de döneri tanıtmış. Tottenham’da giderek daha çok müşteri çeken restoran, haftanın bazı akşamları da kulüp olarak hizmet veriyor. Çevrede bulunan diğer işletmelerden çok sayıda müşteri çeken restoran, Tottenham Stadı’ndaki maç günlerinde ise adeta dolup taşıyor. Her gün popülaritesi giderek yayılan ve farklı bölgelerden insanların geldiği Ali Baba’nın, sunmaya başladığı Türkiye’ye özgü bir başka yiyecek de büyük ilgi görüyor. Soğan ve kıymadan hazırladıkları lahmacunları ilk kez restoranlarında satmaya başlayan Öztürk çifti, hazırladıkları yüzlerce lahmacunu da fabrika çıkışlarında satıyor.
‘ESKİDEN DAHA LETZETLİ OLURDU’Tottenham’daki dükkânın artık müşterilere yetmediğini gören Ali Baba, bir süre sonra başka işletmeler açmak istemiş. 1983’de Dalston bölgesinde bulunan ve bir süre Çin restoranı olarak hizmet veren, daha sonra bir Türk’ün işlettiği restoranı devralan Öztürk, bu işletmeye de ‘Ali Baba’ ismini vermiş. Burada da Tottenham’daki ilk dükkâna yakın bir konsept uygulayan Ali Baba, alt katı müzikli kulüp olan işletmede döner ve sulu
yemek çeşitleri satmış. Ali Öztürk, 29 yaşında geldiği İngiltere’deki yoğun çalışma temposunu, 90’lı yılların başında yaşadıkları bir aile trajedisinden sonra azaltıyor. Cemevinin kuruluşunda aktif olarak yer alan ve uzun süre yöneticiliğini üstlenen Öztürk, bugün 81 yaşında ve ‘yataktan kalkamayan’ eşi ile birlikte Stoke Newington’da yaşamayı sürdürüyor. “Eskiden kullandığımız etten mi bilmem, kebapların tadı daha lezzetli olurdu” diyen Ali Öztürk, dönerin artık İngiliz yemek kültürünün vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini söylüyor.