Güncelleme Tarihi:
30 YILDIR Almanya’da yaşayan Türk iş insanı Selahattin Fatih, sekreteri ve muhasebecisinin sahte evrak düzenleyerek imzasını taklit etmesiyle mahkemelik oldu. O dönem çok zorluk çektiğini belirten Fatih, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Dışarıdan gelen biri, benim sekreterim ve muhasebecimle birlikte haberim olmadan 96 bin Euro değerinde bana karşı bir hizmet faturası düzenliyor. Faturayı ödemediğim için mahkemede aleyhime dava açıldı. 4 defa mahkemeye çıktım. Ben öyle bir hizmet almadığım için faturayı ödemedim. Kendimi savunmak ve sorunu çözmek için her yola başvurdum. Fakat mahkemede bunu ispatlayamadım. Avukat ücretiyle birlikte yaklaşık 50 bin Euro ödemek zorunda kaldım.”
‘TÜRKİYE KAZANSIN İSTİYORUM’
“Haklı olduğum mahkemede zor durumda kaldım. ‘Nasıl olur da bir insanın hayatı bu derece maddi, manevi yıpratılır’ düşündüm ve parmak iziyle çalışan ‘Signature Pen’ sistemine yoğunlaştım. Sistem, elektronik olarak internet üzerinden çalışıyor. Atılan imzayı 6 ya da 8 haneli PIN kodu kullanarak tarih, adres ve saati ile birlikte kaydediyor. Sistem, gelişmeye açık. Fikrimi şekillendirip patent avukatlarıyla paylaştım ve gerekli patent kayıtlarına başvurdum. Sistemi Türkiye’de ilgilenen kamu kurumları ve şirketlere sunup daha da geliştirmek istiyorum. Geliştirdiğim sistemin yatırımının yapılarak ticarileşmesini istiyorum. Yabancı bir sermaye ile Türkiye’ye getirilmesi yerine Türkiye’den bir destek ile tamamen Türk malı olarak dünyaya lanse edilmesini, kazananın Türkiye olmasını istiyorum. Buluşumdan beklentim, ülkemin kazanması, milletimizin faydalanması ve insanların sahte imzayla zor durumda kalmasını önlemektir.”