Dolandırıcılar WhatsApp’ta cirit atıyor
Güncelleme Tarihi:
Değerli okurlarım, cep telefonunuzun ekranında yurt dışı alan koduna sahip bir arama göründüğünde, şüpheci olmalısınız. Özellikle bilinmeyen kişiler, ücretsiz olarak sunulan mesajlaşma ve görüntülü arama uygulaması olan WhatsApp üzerinden arıyorsa. Uzmanlar bu durumda ne öneriyorlar? Sizler için bilişim uzmanlarının uyarılarını derledik.
AMAÇLARI NEDİR?
Çoğu kez yurt dışından arayan dolandırıcıların tam olarak hangi yöntemi kullandıkları konusunda uzmanlar ancak varsayım yürütebiliyorlar. WhatsApp üzerinden yapılan aramalar internet bağlantısı aracılığıyla gerçekleştiğinden, uzmanlar bunun olağan ‘Ping-Call’ olarak bilinen bir dolandırıcılık olmadığını düşünüyor. Ping-Call nedir? Bu yöntemi kullanan dolandırıcılar, ücretli bir numara üzerinden aradıkları kişiden para koparıyorlar. Oysa WhatsApp üzerinden yapılan aramanın ardında yıllardır bilinen klasik bir dolandırıcılık yöntemi yatıyor. Bu yöntemde, aranan kişiler para göndermeye veya kişisel bilgilerini iletmeye ikna ediliyor. Bir diğer tahmin ise arayanların numaralara gizlenmiş kodlar aracılığıyla başka WhatsApp hesaplarını ele geçirmeye çalıştıkları yönünde.
Cep telefonu üzerinden doğrudan arandığınızda, kesinlikle kişisel bilgilerinizi paylaşmamalısınız. Paylaştığınız her türlü özel bilginin kötü emeller için kullanılabileceğini unutmamalısınız. Federal Ağ Ajansı uzmanları, tüketicilere, istenmeyen numaraların engellenmelerini veya bloke etmelerini tavsiye ediyor. Bunu, kablosuz modem yönlendirici üzerinden veya akıllı telefonda yapabilirsiniz. Ayrıca, belirli numaraların sağlayıcı tarafından ücretsiz olarak ağ düzeyinde engellenmesini de sağlayabilirsiniz.
Tüketicileri Koruma Merkezi, ayrıca doğrudan WhatsApp ayarlarını değiştirmenizi de öneriyor. Bunun için ayarlardan ‘Gizlilik’ bölümüne gitmelisiniz. Orada ‘Aramalar’ seçeneği bulunur. Burada ‘Bilinmeyen aramaları sessize al’ seçeneğini tıklayabilirsiniz. Bunu etkinleştiren ve kaydeden kişilerin, numara rehberlerinde kayıtlı olmayan kişiler tarafından aranmaları engellenmiş olur.
KISSADAN HİSSE: Siz siz olun, kendinizi dolandırıcılardan korumak istiyorsanız telefonda karşınıza çıkan bilinmeyen kişilere kesinlikle kendinize veya ailenize ait banka, adres gibi özel bilgiler vermeyin, hatta yukarıda alan kodlarını yazdığım numaralardan yapılan aramaları cevapsız bırakın.
-BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?-
SAĞLIK GİDERLERİNİZİ DE VERGİDEN DÜŞÜBELİRSİNİZ
YIL sonunun yaklaşmasıyla birlikte vergi denkleştirme zamanı da yaklaşıyor demektir. Almanya’da yaşayan vergi mükelleflerinin, sağlık harcamalarını, bazı koşullar altında olağanüstü yük olarak vergiden düşürebildiklerini biliyor muydunuz? Örneğin ilaçlar konusunda bilinmesi gerekenler ve istisnai uygulamalar neler?
Evet yanlış okumadınız, rehabilitasyon merkezinde veya aile hekiminize gittiğinizde sağlığınıza kavuşmak için yaptığınız harcamaları, belirli koşullar altında olağanüstü yük olarak beyan etmek koşuluyla vergiden düşebilirsiniz. İlaçlar için yaptığınız harcamalarında ise reçete ibraz etmek ve söz konusu ilaç için hekim tavsiyesi olması koşuluyla, vergi avantajından yararlanabilirsiniz. Uzun süren ya da kronik hastalıklarda, hekim raporunun yalnızca bir kez sunulması yeterli. Alman Vergi Mükellefleri Birliği uzmanları, “Böylece her ilaç alımı ya da tedavi sonrası yeni bir rapor sunulması gerekmiyor” diyor.
KABUL EDİLEBİLİR KİŞİSEL YÜK NEDİR?
Sağlığınıza kavuşmak için yaptığınız veya yapacağınız masrafların vergiden indirilebilmesi için, bu harcamaların “kabul edilebilir kişisel yükü” aşması gerekiyor. Nedir bu “kabul edilebilir kişisel yük” ve bunun sınırı ne? Bu sınır, kişinin elde ettiği toplam gelirinin yüzde 1 ile 7 arasında değişiyor, dolaysıyla, kişinin kazancına da bağlı aslında. Ayrıca kişinin medeni durumu, yani evli olup olmadığı ve bir ya da birden fazla çocuğu olup olmadığı da hesaba katılır. Yüksek gelirli ve çocuksuz bir kişi, sağlık giderlerinden dolayı vergi indiriminden yararlanmak istiyorsa, bu yöndeki harcamaları epeyce yüksek olmalıdır.
ZARURİYET KRİTERİ
Hastalık masraflarının olağanüstü yük olarak vergiden düşürülebilmesinin bir diğer şartı, bu harcamaların zaruri, yani kaçınılmaz olmasıdır. Bu şart, vergi mükellefinin hukuki, fiili veya ahlaki açıdan söz konusu sağlık giderlerinden kaçınamaması halinde oluşur. Bu kapsama giren harcamalar şunları sayabiliriz:
* Doğrudan bir hastalığın tedavisine hizmet eden harcamalar,
* Bir hastalığı katlanılabilir hale getirmeye yönelik harcamalar,
* Hastalığın etkilerini hafifletmeye yönelik harcamalar.
Bu noktada, bir hastalığın sağlıksız yaşam tarzı ya da tehlikeli bir spor gibi kişinin kendi kusuruna bağlı olup olmaması da önemli değildir.
YÜCE MAHKEMEDEN KARAR BEKLENİYOR
Teoride net görünen bu durum, pratikte mahkemeleri meşgul edebiliyor. Münih Maliye Mahkemesi, ‘15 K 286/23’ dosya No’lu davada şu soruya açıklık getirmekle görevlendirildi: Kanser hastalığında besin takviyelerinin tüketilmesi sağlık açısından zorunlu mudur? Diğer bir ifadeyle, besin takviyeleri için yapılan harcamalar vergiden düşülebilir mi? Söz konusu mahkeme, bu konuda kesin bir kanaate varamadı. Kanser hastası davacının vergi indirimi talebi kabul edilmedi, ancak temyize gitmesine izni verildi.
Şimdi dava Federal Maliye Mahkemesi’ne (BFH) intikal etti. Yüce Maliye Mahkemesi’nde açılan ‘VI R 23/24’ dosya No’lu temyiz davası henüz sonuçlanmadı. Ancak benzer bir durumda olan vergi mükelleflerine, benzer şekilde mahkeme yoluyla itirazda bulunmaları ve davanın askıya alınmasını talep etmeleri tavsiye ediyoruz. Böylece maliyeye sunacağınız vergi beyannamesi, söz konusu dava sonuçlanana kadar askıda kalır.
DEVAM EDECEK: Vergiden düşebileceğin diğer ilginç giderler neler?