Dokuz köyden kovuldu

CDU/CSU ile SPD’nin Angela Merkel liderliğinde oluşturduğu koalisyon hükümetinde, 2005-2009 yıllarında Federal Çevre, Doğa Korunması ve Reaktör Güvenliği Bakanı olarak görev aldı.
Üçüncü Merkel hükümetinde, 2013-2017 yıllarında Federal Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, 2017- 2018’de de Federal Dışişleri Bakanlığı yaptı.
2009-2017 yıllarında da SPD Genel Başkanlığı.

SONUNDA DAYANAMADI
Deneyimli bir politikacı olan Sigmar Gabriel, Katar’da düzenlenecek 22. FIFA Dünya Kupası’na Almanya’da son dönemlerde eleştirilerin artması, hatta Alman Milli Takımı’nın boykot etmesinin bile gündeme getirilmesi üzerine dayanamadı.
Twitter hesabında 29 Ekim günü “Katar’a Alman tepeden bakışı mide bulandırıcıdır. Biz ne kadar da unutkanız? Eş cinsellik 1994 yılına kadar Almanya’da suçtu, cezası vardı. Annemin çalışabilmesi için eşinden izin alması gerekiyordu. Misafir İşçilere (Gastarbeiter) biz ne kadar ..... (pis) davrandık, onları ne kadar kötü yerlerde barındırdık” içerikli bir metin paylaştı.
“Sen nasıl olur da, Almanya ile Katar’ı kıyaslarsın?”...
“Sen nasıl olur da, Katar’daki insan hakları ihlallerini görmezden gelirsin?” diye ateş püskürenler oldu.
Hem sosyal medyada hem günlük gazete ve dergilerde “Katar lobicisi” diyerek Gabriel’i topa tutanlar oldu.
Aktif politikacılardan da tepki ve eleştiriler geldi.
Gabriel, söylediklerinin arkasında durdu.
Haftalık Stern dergisine verdiği demecinde, son yıllarda Katar’da olumlu gelişmeler yaşandığını ama Almanya’da bunun tamamen görmezden gelindiğini söyledi.
Almanya’da Katar’ın acımasızca eleştirildiğini ve bunun da reform karşıtlarının işine yaradığını vurguladı.

FISCHER SAHİP ÇIKTI
Sigmar Gabriel’e çekinmeden sahip çıkan tek kişi, Almanya’nın Yeşillerli Dışişleri eski Bakanı Joschka Fischer oldu.
1998-2005 yıllarında Federal Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Fischer, “Tepeden bakarcasına aşağılayıcı eleştirilerde bulunulmasını Gabriel’in eleştirmesini haklı buluyorum. Daha az kışkırtıcı bir dil kullansaydı daha iyi olurdu. Ama insan haklarının hayata geçirilmesi zaman alıyor. Katar’a çıktığı yolda ilerlemesi için verilecek her türlü desteğe değer” açıklamasında bulundu.
Alman Yeşiller’in ‘enfant terrible’ (afacan çocuğu) olarak bilinen Joschka Fischer, her ne kadar 74 yaşına girse de afacanlığını da hırçınlığını da kaybetmediğini gösterdi.

*
Evet...
Sigmar Gabriel haklıydı...
Federal Almanya Cumhuriyeti 23 Mayıs 1949’da Alman Anayasası’nın kabulüyle kurulduğu halde kadın erkek eşitliği Anayasa’ya 1958’de girdi.
O zamana kadar eşleri izin vermeden kadınların ehliyet alma hakkı yoktu.
Eşleri izin vermeden 1962 yılına kadar bankada hesap açtırma, 1977 yılına kadar herhangi bir iş yerinde çalışma hakları da yoktu.
Kadınlar “Karnım bana ait” diyerek sokaklara döküldükleri halde, 1974 yılına kadar Almanya’da kürtaj yasaktı.
Hamileliğin ilk 12 haftasında ‘cezasız kürtaj’ 1995 yılında yasalaştı.
1955 yılına kadar kadınların futbol oynaması yasaktı.
1969 yılına kadar kadınların maratona katılması yasaktı.
Kadın erkek eşitliği Alman Anayasası’nda yıllardır büyük harflerle yazılı olduğu halde, eyalet parlamentolarında da Federal Meclis’te de kadın milletvekili sayısı hâlâ ‘eşitlikten’ çok uzaktır.
Borsada işlem gören şirketlerin yönetim kurullarında da denetleme kurullarında da kadınların sayısı hâlâ ‘devede kulak’ kalmaktadır.
Almanya’da 160 büyük şirketin sadece 9’unun CEO’su kadındır.
*
Evet...
Sigmar Gabriel haklıdır...
Ama haklı olmak yetmiyor...
İşte Türkçemizdeki “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” özdeyişinin ne kadar yerinde ve ne kadar doğru olduğuna bir kez daha tanıklık ettik.
Doğru söylediği için Gabriel dokuz köyden kovuldu.
Hem de 9 taşla...