Güncelleme Tarihi:
AfD, Almanya’nın yakın tarihini, insanların 1989’da Doğu Almanya’da sokaklara dökülerek rejimi ve duvarları yıktığı ‘Barışçıl Devrimi’ bile seçim malzemesi yapıyor. ‘Devrimi Tamamla’, ‘Ülkeni Geri Al’, ‘O gün olduğu gibi bugün de halk biziz’ başlıklı afişlerle kıyasıya bir seçim kampanyası yürütüyor. AfD’nin tüm hedefi, Berlin’de Merkel hükümetini düşürmek, ülkeyi erken genel seçime götürmek. Umudu ise ‘ışık doğudan yükselir’ anlayışıyla, Almanya’nın doğu eyaletleri.
Doğu Almanya’da, duvarın yıkılmasından 30 yıl sonra Batı Almanya’nın refahına bir türlü ulaşamamış olmanın düş kırıklığı ve öfkesi var. Bu öfke Batılı Almanlara değil, mültecilere ve yabancılara yönelik. Doğu Almanya’da insanlar, kendilerine akması gereken paranın mültecilere kanalize edildiği, refahın gelmemesinin suçlusunun mülteciler olduğu görüşünde. Doğu eyaletlerindeki hükümet partileri CDU ve SPD ise AfD’nin yükselişi karşısında şaşkın. Birinci parti konumunu ve iktidarı kaybetme korkusu yaşıyorlar.
BASKI ALTINDA YAŞAMIYORUZ
Doğu Almanya’da duvarın yıkılmasına götüren 1989 barışçıl devriminin önde gelen aydınları ve sanatçıları, AfD’nin tarihi kullanmasına karşı harekete geçti. Dönemin vatandaşlık hakları savunucuları ‘Barışçıl devrimi seçim malzemesi yapmanıza müsaade etmeyiz’ başlığıyla bir imza kampanyası başlattı. Aralarında yönetmen, oyuncu, siyasetçi ve din adamları olan 110 insan hakları savunucusu, AfD’yi tarihi çarpıtmakla suçluyor. ‘Devrimi Tamamla’ çağrısıyla AfD’yi, barışçıl devrimi başarısız, şimdiki Almanya’yı ise eski Doğu Almanya rejimiyle aynı göstermekle eleştiriyorlar. O zaman Doğu Almanya’da insanların diktatörlüğe karşı özgürlük ve demokrasi için sokaklara döküldüğü belirtilen çağrıda, “Doğu Almanya rejimi komunist bir diktatörlüktü. Federal Almanya Cumhuriyeti özgürlükçü demokratik bir cumhuriyet. Almanya’nın ikinci bir devrime ihtiyacı yok. Biz baskı rejimi altında yaşamıyoruz. Biz, o zaman bugünkü AfD demagogları için sokağa dökülmedik” deniliyor.
İBRE YAVAŞ YAVAŞ DÖNÜYOR
Yerleşik siyasi partiler de AfD’nin yükselişini önlemek için yoğun bir seçim kampanyası yürütüyor. Aşırı sağın güçlü olduğu Saksonya’da Başbakan Michael Kretschmer (CDU), Brandenburg’ta ise Başbakan Dietmar Woidke (SPD), sokakta, meydanlarda, seçmenlerle birebir diyaloğa geçerek, ikna turuna çıktılar.
Sivil toplum kuruluşları ve yerleşik siyasi partilerin yoğun çalışmaları etkisini gösteriyor gibi. İbre yavaş yavaş hükümet partilerine dönüyor. ARD televizyon kanalının son yaptığı anket sonuçlarına göre, CDU Saksonya’da yüzde 30 oy oranıyla AfD’nin 4 puan önüne geçmiş bulunuyor. SPD ise Brandenburg’da yüzde 22 oy oranıyla AFD’yle kafa kafaya yarışıyor.
1 Eylül Pazar günü Brandenburg ve Saksonya, 27 Ekim Pazar günü ise Thüringen seçimleri Almanya’nın gelecekteki siyasi gidişatının da sinyallerini verecek. Seçim sonuçları Başbakan Angela Merkel hükümetinin de geleceğini belirleyecek.