Diziler hayali dünya yaratıyor

ALMANYA'nın başkenti Berlin'de tek Türk çocuk psikiyatristi olarak görev yapan Hatice Kadem, agresif ve şiddet gibi konuların etnik kökene indirgenip genelleştirilemeyeceğini belirterek, Almanya'da yaşayan Türk çocuklarının psikolojik problemlerinin arttığına dikkat çekti.
Kadem, Türkiye'de olduğu gibi Almanya'daki Türkler arasında da sıkça izlenen Türk dizilerinin aile ve özellikle de çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri olduğunu söyleyerek, "Sabah akşam izlenen diziler, hayali bir dünya yaratıyor. Baba kahvede, anne ise gece geç vakitlere kadar televizyon karşısında. Aynı şekilde çocuklar da ya internette ya da evde dizileri takip ediyor. Dizilerdeki hayali dünya ile gerçekliği birbirinden ayırt edemez hale geliyorlar. Aynı zamanda aile içi iletişim kalmıyor. Bu da zaman içinde çocuklar da ciddi psikolojik sorunlar yaratıyor" dedi.

Çocuk odaları bile yok
Uzman psikiyatrist, artan işsizlik nedeniyle meydana gelen maddi sıkıntıların da çocukların psikolojilerinde önemli sorunlara yol açabileceğini kaydetti. Çocukların evde kendilerine ait odalarının bile olmadığını ve bunun büyük bir sorun olduğunu söyleyen Kadem, "Ekonomik sıkıntısı olan aile fertleri bazen yeterince çocuğuyla ilgilenemiyor. Hatta ailelerde görülen depresyonların aynısı çocuklarda da görülebiliyor, çünkü çocuk ebeveyninin davranışlarını kopya ediyor. Depresif anneler hırçın, agresif olma eğiliminde olabiliyor ve çocukları da bazen aynı reaksiyonu gösteriyor. İçlerine kapanıp, hasta olabiliyorlar, baş ağrısı karın ağrısı gibi çeşitli semptomlar gösterebiliyorlar" dedi.

Çocuklar şımarık yetiştiriliyor
CDU Meclis Grup Başkanı Volker Kauder'in geçtiğimiz haftalarda yaptığı "Türk aileler çocuklarını paşa gibi yetiştiriyor" yönündeki açıklamasına da değinen Hatice Kadem, "Bu tür konuları genelleştirmek doğru değil. Ancak Türk aileler çocuklarını paşa gibi yetiştirmeseler bile her istediklerini yaparak çocuklarını şımarık yetiştirdikleri doğru" dedi. Çocuk eğitiminde çocuğa sorumluluk vermenin önemli olduğunu kaydeden Kadem, "Okula başlayıncaya kadar çocukların kendi başlarına banyo yapmasına, kendi yemeğini yemesine müsaade edilmiyor ve anne babalar sürekli çocukların peşinden koşuyor. Bu da çocukların motoriklerinin ve algılama yetilerinin gelişmesini engelliyor" şeklinde konuştu.