Diyanet: Başörtüsü dinin gereği

Güncelleme Tarihi:

Diyanet: Başörtüsü dinin gereği
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2008 11:49

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye'deki ilahiyat fakülteleri öğretim üyeleri olarak yetişkin Müslüman kadınların başlarının örtmesinin dini gereklilik olarak asırlardır algılandığını ve bunun dinin anlaşılmasında ?ok belirgin anlayış ve ?izgi olduğunu, dini vecibeler arasında olduğunu defalarca söylediklerini anlattı.

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, din ve devlet işlerinin ayrı olmasını dine saygının gereği olarak gördüklerini vurgularken, "Bu nedenle siyasete karışmıyor, siyasetin de din işlerine karışmasını doğru bulmuyoruz" dedi.

ABD'de bulunan Bardakoğlu, Washington'daki Katolik ?niversitesi'nde konuşma yaparak soruları yanıtladı. Konuşmasının İngilizce bölümünde dini özgürlüklerin savunulmasının sadece Müslüman ?oğunluk i?in ge?erli olmadığını anlatan Bardakoğlu, azınlıkların mensup oldukları dinler ve ateistler i?in de bu özgürlüklerin ge?erli olduğunu söyledi. Bu kapsamda resmi gazetenin son sayısında din değiştirmenin bireysel hak olduğunun belirtildiğini hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Lozan Anlaşması'nın 39'uncu maddesinde de farkı etnik grup ve dinler arasındaki eşitliğin garanti altına alındığını vurguladı.

Haberin Devamı

Bardakoğlu, konferansta Türk?e konuştuğu bölümde ise, Türkiye'deki tartışmaların hi?bir zaman laiklik tartışması mahiyetinde olmadığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanı, "Bugün artık Türkiye'de din ve devlet işlerinin ayrılması oturmuş bir kavramdır ve kimse din ve devlet işlerinin ayrılmasını tartışıyor değildir" derken "Sadece din özgürlükleriyle, ?oğulculukla laikliği nasıl bağdaştırmalıyız, bu konuda kamuoyu farklılıkları var. Ancak politikacıların kullandıkları dil, Türkiye hakkında yanıltıcı bir imajı da dışarıda besliyor" diye konuştu.

Din özgürlükleri konusunda inanan ya da inanmayanların, ibadetini tam yapan ya da yapamayanların, herkesin özgürlüğünden yana olduklarını vurgulayan Bardakoğlu, "Bunların günümüzde nasıl yorumlanacağı, toplumların tarihleriyle, hatıraları, şartları, coğrafyaları, kültürleriyle alakalı bir husus" diye konuştu. Din ve devlet işlerinin ayrı olmasını önemsediklerini, bunu da dine saygının gereği olarak gördüklerini bildiren Ali Bardakoğlu, bu nedenle siyasete karışmadıklarını, siyasetin din işlerine karışmasını da doğru bulmadıklarını söyledi.

"BAŞ?RT?S? DİNDARLIĞIN GEREĞİ"

Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye'deki ilahiyat fakülteleri öğretim üyeleri olarak yetişkin Müslüman kadınların başlarının örtmesinin dini gereklilik olarak asırlardır algılandığını ve bunun dinin anlaşılmasında ?ok belirgin anlayış ve ?izgi olduğunu, dini vecibeler arasında olduğunu defalarca söylediklerini anlattı. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, "Ancak, siz de takdir edersiniz ki dini ödevlerini yerine getirip- getirmemek, kişilerin o dine mensup olmasının ön şart değildir. Namaz kılıp- kılmamak gibi, i?ki i?ip- i?memek gibi başörtüsü de Müslümanlık i?erisinde dindarlığın gereğidir. Ama bir insanın Müslüman olması i?inBen Müslümanım' demesi yeter. Bir insanın alkol kullanması da dinen günahtır ama onu dinden ?ıkarmaz" dedi.

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, laikliğin de bir par?ası olarak dinin doğruları ve yanlışlarını insanlara a?ıklamak zorunda olduklarını vurgularken, "Ancak siyaset?iler hangi alanların kanun konusu olacağını, hangi alanların yasaklanacağını, dini özgürlüklerin sınırlarının neresi olacağını belirlemekte sorumludur. Ben hi?bir zaman siyaset?ilerin nasıl kanun ?ıkaracakları konusunda konuşmam, ama onların da İslam dininin gereğinin ne olduğu, ne olmadığı konusunda konuşmalarını doğru bulmuyorum. Şayet 'Başörtüsü İslam dininin gereği midir?' diye sorsaydınız bunun muhatabı bendim. 'Ancak, bu konuda yasalar niye böyle?' diye sorarsanız bunun muhatabı siyaset?ilerdir" diye konuştu.

Haberin Devamı

CİHAD ANLAYIŞI

'Cihad anlayışı' konusuna da değinen Bardakoğlu, Kuran-ı Kerim'de cihadın sık ge?tiğini belirtirken, "Fakat cihad hi?bir zaman toplum huzurunu, güvenliği bozucu, terörü şiddeti ve masum insanları hedef alan eylemleri onaylamamıza imkan vermez. Çeşitli aşırı grupların dinin ana kavramlarını kullanarak insanlık adına din adına yanlış yapıyor olması o kavramların o yanlışlara onay verdiği anlamına gelmez. Hıristiyanlığın, Yahudiliğin ve Müslümanlığın tarihinde bu dinlerin kutsalını kullanarak toplumun güvenliğine, masum insanlara bir?ok yanış eylemler yapılmıştır. İşte bu noktada din kurumları ve bilginlerine ?ok önemli görev düşmektedir. Din adına, kutsal adına, onları öne ?ıkararak yanlış yapılıyorsa, bu yanlışları teşhis etmesi ve dinin yanlışı onaylıyor olmaktan kurtarılması din adamlarının görevidir. Zaten modern dünyanın aşması gereken en önemli konulardan biri budur" diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!