Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) ‘yeni başlangıç’ adımı kimi siyasetçileri tatmin etmedi. CDU iç politika sözcüsü Christoph de Vries, DİTİB’e karşı daha sert bir tutum izlenmesini talep etti. De Vries, DİTİB’in hala Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Almanya ayağı olduğunu ve personel, örgütsel yapı ile finansal açıdan iplerinin Ankara’nın elinde bulunduğunu söyledi.
CDU’lu politikacı, yalnızca Türk hükümetine sadık olan bir İslam kuruluşunun Almanya’nın parçası olamayacağını ifade etti.
KURUMSAL İŞ BİRLİĞİ SÖZ KOUSU DEĞİL
Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) Başbakanı Armin Laschet de DİTİB’e Ankara’nın siyasi etkisinden bağımsız hale gelme çağrısı yaptı. Ancak “atılacak somut adımlar sonrası olası işbirliği biçimlerinin karara bağlanabileceğini” ifade eden Laschet, şu anda mevcut projeler çerçevesinde kurumsal düzeyde bir işbirliğinin söz konusu olmadığını söyledi.
HİÇ OLMADIĞI KADAR UZAK
Yeşiller eski eş başkanı Cem Özdemir de DİTİB için içerik ve personel açısından Ankara’dan kopuşa olanak verecek bir yeni başlangıç çağrısı yaptı. Özdemir aksi taktirde Almanya’da okullarda ya da dini örgütlerde DİTİB’in kendisine nasıl yer bulabileceğini anlayamadığını ifade etti. Yeşiller partili politikacı, DİTİB’in dini cemaat olarak tanınmaktan daha önce hiç olmadığı kadar uzak olduğunu söyledi.
HEDEF: DİNİ CEMAAT OLARAK TANINMAK
Bünyesindeki yaklaşık 860 cami ile Almanya’daki en büyük Müslüman kuruluş olan DİTİB’in kendi verilerine göre 800 bin üyesi bulunuyor.
4 Ocak’ta yeni yönetim kurulunu seçerek Alman kamuoyuna gerilimi düşürme ve yeni bir başlangıç çağrısı yapan DİTİB’in yeni yönetim kurulu başkanı Kazım Türkmen, ana hedeflerinin dini cemaat olarak tanınmak olduğunu ve gelecekte yeniden çocuk ve gençlerin dini eğitimi gibi DİTİB’in ana görevlerine odaklanmak istediklerini vurgulamıştı.