Güncelleme Tarihi:
“MANNHEIM’daki bıçaklı saldırıda görev başındaki genç polis memuru Rouven L.’nin hayatını kaybetmesi hepimizi derin bir üzüntüye boğmuştur. DİTİB olarak, genç polis memuru Rouven L.’nin ailesinin acılarını derinden paylaşıyor, ailesine, mesai arkadaşlarına ve tüm sevenlerine Yüce Allah’tan dayanma gücü ve sabır diliyoruz.
Saldırının yaşandığı ilk gün, DİTİB Baden Württemberg Eyalet Birliği Başkanlığımız da bir yazılı açıklama yaparak bu eylemi şiddetli bir şekilde kınamıştır.
DİTİB olarak bizler de saldırganı ve bu vahşi saldırıyı şiddetle kınıyor, kime veya neye yönelik yapılırsa yapılsın, şiddetin her türlüsünün karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Tüm dinlerin bu tür menfur olayları desteklemeyeceğini, her birinin toplumsal barış ortamını gölgeleyen bu tür olayları reddedeceğini biliyoruz. Müslümanlar olarak bizler, Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimize göre, haksız yere tek bir insanın dahi öldürülmesinin, bütün bir insanlığın öldürülmesine eş değer olduğuna, tek bir insana hayat vermenin bütün bir insanlığa hayat vermeye eş değer olduğuna inanıyoruz (Maide, 5/32).”
‘EN AĞIR CEZA VERİLMELİ’
“İnançlarımız, düşüncelerimiz, ırklarımız, dünya görüşümüz, hayat felsefemiz farklı olsa da hepimiz bu dünyada yaşıyoruz ve bu dünyanın bir vatandaşıyız. Tüm bu farklılıklarımıza rağmen hepimiz insanlık ortak paydasında eşitiz. Bu menfur ve vahşi eylem, insanı insan yapan tüm değerlere aykırıdır ve hiçbir durumda mazur görülemez. Kırk yıldır insanların ve toplumların refah ve huzurunu daima gözeten bir kurum olarak, barış ve gelecek adına, bir daha bu tür olayların yaşanmaması temenni ediyoruz. Benzer saldırıların bir daha yaşanmaması için saldırganın en ağır şekilde cezalandırılmasını yetkili mercilerden talep ediyoruz. Müslümanlar olarak adalet, iyilik, sevgi, saygı, hoşgörü, barış, yardımseverlik ve dayanışma gibi temel prensipler doğrultusunda bir gelecek için hep birlikte dua ediyoruz.”