Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Köln kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) inşa ettiği DİTİB Merkez Camii’nin üzerinde şu sıralar kara bulutlar dolaşıyor. Almanya’nın en büyük, en modern, en görkemli cami ve kültür merkezi olarak kamuoyunun büyük desteğiyle inşa edilen kompleks, DİTİB yönetimi ve mimar Paul Böhm arasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle bu desteği yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Sorunlar çözülemezse gelecek yıl haziranda açılması planlanan cami için zorlu bir süreç başlayacak.
KRİZİN NEDENLERİ
İşte ipleri kopma noktasına getiren gerekçeler:
DİTİB’e göre;
- Mimar hatalarını kabul etmiyor,
- Binada renk uyumu sağlanamamış,
- Kubbede hatalar yapılmış,
- Maliyet hızla artıyor,
- İnşaat gecikiyor.
Mimar Böhm’e göre;
- DİTİB sürekli değişiklik istiyor,
- Yeni yönetimle ilişki kurulamıyor,
- Bilirkişi DİTİB’i yanlış yönlendiriyor,
- Projeyi ideolojik hale dönüştürecekler,
- Paramızın tamamını alamıyoruz.
Karşılıklı suçlamalar
Cami karşıtı aşırı sağcıların “Pro Köln” adıyla örgütlenmelerine, hatta partileşmelerine neden olan, ancak Köln halkının büyük çoğunluğu tarafından benimsenen Merkez Cami Projesi’ni “Durma” noktasına getiren nedenler yumağı kafaları karıştırıyor. DİTİB yönetimi, “Mimar beceremedi, inşaatta çok sayıda hata var, gecikme söz konusu. Harcamalar sürekli artıyor” derken, Mimar Böhm de “Projede başından beri sürekli değişiklikler istendi. Hatalar abartılıyor” diye kendini savunuyor.
Köln halkı ne düşünüyor?
- Taraflar birbirlerini suçlarken, Alman siyasiler ile yerel yöneticiler “Proje zarar görmesin” telaşıyla kafa yormaya devam ediyorlar. Bu arada projenin tamamlanmasını sabırsızlıkla bekleyen cemaat ve Köln halkı olup bitenleri şaşkınlıkla izliyor. Caminin hızla ilerlediği bir sırada bu gelişmelerin meydana gelmesi cemaati endişelendiriyor. Türk ya da Alman, Kölnlülerin tek beklentisi inşaatın bir önce tamamlanması.
Sorunun kaynağı harç rengi mi?
- DİTİB ile Mimar Paul Böhm arasında ipleri kopma noktasına getiren sorun caminin rengi ve kubbeden dolayı patlak verdi. Proje hazırlanırken dönemin DİTİB yönetimi caminin dış cephesini beyaz olarak belirledi. Caminin betonuna katılacak harcın özelliğine göre caminin dış yüzeyi beyaz olacaktı. Kubbe de şu an olduğundan daha kalın yapılacaktı. Ancak kaba inşaat tamamlandığında caminin beyaz yerine beton renginde olduğu görüldü. Bu durumu mimara bildiren DİTİB’e Böhm’ün cevabı, “Dönemin DİTİB yönetimiyle bu konuyu görüştük. Beyaz olması maliyeti artıracaktı. Rengin değiştirilmesinde mutabık kaldık” şeklinde oldu. Bu gelişmeler yaşanırken DİTİB tarafından görevlendirilen bağımsız bir bilirkişinin hazırladığı rapor şok etkisi yaptı. Raporda kaba inşaatta 2 bin 300 hatanın tespit edilmesi, hataların giderilmesi için harcanacak meblağla birlikte inşaat maliyetinin 25 milyon Euro’dan 34 milyon Euro’ya tırmanacağı endişesi DİTİB yönetiminde bardağı taşıran son damlalar oldu.
Hıristiyan sembolleri mi gizli?
- DİTİB ile mimar Böhm arasında iplerin kopmasında başlıca nedenler olarak, “Böhm’ün şantiyeyi iyi yönetememesi, maliyeti artırması ve inşaatı geciktirmesi” gösterilse de kulislerde farklı gerekçelerin de olduğu konuşuluyor. En ilginç tartışma ise “camide gizlenmiş Hıristiyan sembolleri” üzerine yaşandı. Paul Böhm cami projesini hazırladıktan sonra maketin Ankara’ya gönderildiğini, burada yapılan incelemede kubbenin tepeden bakıldığında haçı andırdığı yönünde bir eleştiri geldiğini doğruluyor. Ancak Böhm, bu konuda yaşanan sıkıntının projede yaptığı değişiklikle 2006’da çözüldüğünü söylüyor. Projede yapılan bu değişikliğin bedelinin ise 350 bin Euro olduğu söyleniyor. Ayrıca Hıristiyanlığa ait bazı harf veya sembollerin binada gizlendiğine ilişkin iddiaları Böhm kesin bir dille reddediyor.
Yeni yönetim mi suçlu?
- Meselenin diğer bir noktası da DİTİB’de gerçekleştirilen yönetim değişikliği. Cami projesini bu güne kadar yakından takip eden tüm kadrolar 2009’un kasım ayında yapılan yönetim kurulu değişikliğiyle yenilendi. Eski Genel Başkan Sadi Arslan, görevini Prof. Dr. Ali Dere’ye devretti. Yeni yönetimin iş başına gelmesiyle cami inşaatını proje aşamasından bu yana takip eden eski Genel Müdür Vekili Mehmet Yıldırım, Muhasebe Müdürü Emin Özcan ve kadrolu mimar Sinan Çelik ile yollar ayrıldı. Böhm daha sonra yeni yönetimi “Bana randevu vermiyorlar. Sürekli ek işler ve değişiklikler istiyorlar. İnşaat bu yüzden gecikiyor ve maliyet yükseliyor” diyerek eleştirmişti. Nihayet DİTİB, 24 Ekim 2011’de Böhm ile yollarının ayrıldığını açıkladı. Böhm’ün yerine Köln’de mimarlık yapan Orhan Gökkuş getirildi. Gökkuş, aynı zamanda Sinan Çelik’ten sonra DİTİB’in mimarı olarak atanmıştı.
İpler nasıl koptu?
- Basın yoluyla yapılan karşılıklı suçlamalar hem DİTİB yönetimini hem de Böhm’ün imajını zedelemeye başladı. Alman basınının “Star Mimar” olarak lanse ettiği Paul Böhm’e açık destek vermesi DİTİB’in kamuoyunda ciddi sempati kaybetmesine yol açtı. Bu durum Türk toplumunu olduğu kadar camiye destek veren Alman çevreleri de rahatsız etmeye başladı. Ancak yerel Alman medyasının yanlı tutumu cami için kentteki önemli şahsiyetlerin katılımıyla oluşturulan cami inşaatı danışma kurulunda itibar görmedi. Konunun bir an önce çözüme kavuşturulması için toplanan danışma kurulu eski anakent belediye başkanı Fritz Schramma’ya “Arabulucu” rolü yükledi. Camiyi en başından beri benimseyip, destekleyen Schramma’nın mimar ve DİTİB’i ortak paydada buluşturması bekleniyor. Çünkü DİTİB de, mimar Böhm de, Köln halkı da bu caminin gelecek yıl haziranda ibadete açılmasını istiyor.