DİTİB: Bizim için müzakere süreci daha bitmedi

BERLİN’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesinin haberine göre DİTİB, İslam Enstitüsü’nün kuruluş sözleşmesini henüz imzalamadı. Humbold Üniversitesi ve beş İslam cemaatinin kuruluş sözleşmesini imzalama tarihi 1 Nisan’da sona erdi. Ancak gazetenin araştırmasına göre enstitüde söz sahibi olacak beş İslam cemaatinden hiçbiri henüz sözleşmeyi imzalamadı. Gerekçe, Danışma Kurulu’nun nasıl işleyeceği konusunda DİTİB’in çekincelerinin olması. 

Danışma Kurulu profesörlerin atanmasında söz sahibi olacak. Danışma Kurulu’nda kurucu üyeler olarak, DİTİB, İslam Federasyonu, İslam Kültür Merkezleri Birliği, Müslümanlar Merkez Konseyi ile Şii İslam Cemiyeti olmak üzere beş cemiyet ve Üniversite’nin belirleyeceği dört üniversite hocası oturacak.

ÜÇTE İKİ ÇOĞUNLUK
Humboldt Üniversitesi sözleşmede Danışma Kurulu’nun kararları üçte iki çoğunlukla almasını istiyor ve bunda ısrarlı. DİTİB ve öteki cemiyetler bu oylama usulüyle kararlarda etkisiz kalmaktan çekiniyor. DİTİB, yönetmelikte üç cemiyetin kurulun kararlarını bloke edebileceği bir tarz azınlık boykotu hakkının yer almasını istiyor. Bu öneriye ise üniversite üç cemiyetin ötekilerin üzerinde karar verme imtiyazına sahip olacağı çekincesiyle karşı çıkıyor.
Humbold Üniversitesi Başkanı Sabine Kunst, imzalı sözleşmenin paskalya tatili nedeniyle postaya takılmış olabileceğini belirtti. Bilim Müsteşarı Steffen Krach da, sözleşmenin uzun müzakerelerin ürünü olduğunu, bir yıl üzerinde çalıştıklarını belirtti ve “Son anda özellikle de Danışma Kurulu’nun oylama usulünde yapılacak bir değişiklik ne bizim için ne de üniversite için kabul edilebilir” dedi. BERLİN

‘SORUMLULUĞUMUZ VAR’
Konuyla ilgili Hürriyet’e açıklama yapan DİTİB sözcüsü ve DİTİB Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa, “Bizim için müzakere süreci devam ediyor” dedi. Alboğa, imza süresinin 1 Nisan’da bittiği hatırlatması üzerine, bu işlerin tek taraflı olmayacağını, ‘benim şartlarımı kabul et’ diye, dini kurumların oldu bittiyle karşı karşıya getirilemeyeceğini belirterek, “İmzalarsan imzala, imzalamazsan imzalama anlayışı şık olmaz” diye konuştu ve şöyle dedi:
“Bizim için müzakere süreci bitmemiştir. Üzerinde görüşülmesi gereken noktalar var. Dini cemaat olarak bizim Müslüman cemaatimize karşı sorumluluğumuz var ve bu sorumluluğumuzu yok sayamayız.”
Sadece oylama usulü konusunda değil, ilahiyat görüşü konusunda da görüş ayrılıkları bulunduğunu belirten Alboğa, “İlahiyat görüşü konusunda da usul konusunda da görüşülmesi gereken bazı hususlar var” demekle yetindi. Görüşülmesi gereken noktaları, müzakere aşamasında olduğu için somut olarak söylemek istemedi.

YEŞİLLER’DEN SERT TEPKİ
Berlin eyalet hükümetin ortağı Yeşiller grubundan bilim politikaları sözcüsü Anja Schillhaneck ile din politikaları sözcüsü Bettina Jarasch, konuyla ilgili sert bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:
“Senato ve Humboldt Üniversitesinin tüm çabalarına rağmen eğer DİTİB ve ötekiler bu teklifi elinin tersiyle geri çeviriyorsa, o zaman yeni bir başlangıç yapma zamanı gelmiştir. Bu dernekler ne dini kurum statüsü taşıyorlar, ne de Berlinli Müslümanların geniş kesimini temsil ediyorlar. Hamburg’taki Şura benzeri bir cami dernekleri konseyi kurulur ve bu konsey meşru temsilcilerini planlanan İslam Enstitüsü Danışma Kuruluna gönderebilir.”