Güncelleme Tarihi:
ÖZEL ARABALARDA DURUM
Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Alman hükümetinin federal ve eyalet düzeyinde aldığı ve bu ayın sonuna kadar geçerli kalacak olan son kararlar uyarınca, kamuya açık alanlarda, iki farklı haneden en fazla 10 kişi bir araya gelmelerine izin veriliyor. Alman otomobil kulübü ADAC, sosyal mesafeyi koruma adına alınan bu tedbirlerin, arabayla seyahat açısından ne anlama geldiğine ilişkin açıklama yaptı. Buna göre, örneğin üç ayrı haneden üç arkadaşın aynı aracın içinde seyahat etmesi yasak. Ancak, otomobil özel şahsa ait olmasına rağmen, aracın içinde oturmak kamu alanında bulunmaktan mı sayılıyor? Stuttgart Sulh Mahkemesi’nin ‘4 OWi 177 Js 68534/29’ dosya No’lu kararına göre, otomobil içinde oturmak, kamu alanında hareket etmekten sayılmıyor. ADAC yetkilileri ise, bu kararın alındığı Baden-Württemberg eyaleti için bağlayıcı olduğunu, başka eyaletlerde mahkemelerin farklı şekilde kararlar alabileceği uyarısında bulunuyorlar.
EYALETTEN EYALETE DEĞİŞEBİLİR
Ayrıca, pandemiye karşı tedbirler konusunda daha sert bir politika izleyen Bavyera eyaletinde sosyal mesafeye ilişkin sınırlamaların, özel yaşam alanlarını, yani araçla seyahatlerini de kapsadığı hatırlatıldı. Diğer bir ifadeyle, otomobilin içinde bulunulsa da, yine de sosyal mesafeyi korumak gerekiyor. Farklı hanelerden olanların, mümkün olduğu kadar ne arabada ne de kamuya açık alanlarda biraraya gelmemeye özen göstermelerini öneren ADAC yetkilileri, bir araya gelinse dahi, her ortamda mutlak suretle maske takılmasının önemli olduğunu vurguluyorlar. Direksiyon başında oturan kişinin de, hem kendini hem de aracın içinde bulunan diğer kişileri korumak adına maske takabileceği belirtilirken, trafik cezası almamak için şoförün yüzünü tümüyle kaplamayacak, yüz hatları belli olacak şekilde maske takması gerektiğine işaret edildi.
ASLINDA KANUNEN YASAK
Aksi takdirde, Alman Trafik Ceza Kanunu’nun 23. Maddesi’nin 4. bendi uyarınca, direksiyon başında yüzünü, gözünü, ağızını ve burnunu tanınmayacak şekilde kapatanlara 60 euro para cezası kesiliyor. Söz konusu kanun maddesine göre, direksiyon başına karnaval maske, burka, peçe, koruma amaçlı maske veya ağız ve burnu atkıyla örterek geçilmesi yasak. Uzmanlar, pandemiyle ilgili güncel gelişmeler ve alınan tedbirler nedeniyle, söz konusu kanun maddesinde yer alan yasağın, -ki bu sadece sürücüyü bağlıyor- daha esnek bir şekilde uygulanmasını beklediklerini ifade ediyorlar. Diğer bir ifadeyle direksiyon başında olmadığınız sürece, aracın içinde seyahat ederken istediğiniz şekilde giyinebilir veya maske takabilirsiniz. Federal hükümet, önümüzdeki hafta yeniden bir araya gelip, alınan tedbirlerin gevşetilip gevşetilmeyeceğine ilişkin kararını açıklayacak. Herkesin merakla beklediği bu kararın, günlük hayatımızı nasıl etkileyeceğini birlikte göreceğiz. Ama görünen o ki, tedbirler konusunda kemerler biraz daha sıkılacağı benziyor.
-BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ-
GÖRÜNMEZ KAZALARDA NASIL DAVRANMALIYIZ?
HAZIR konu arabadan açılmışken, herkesin başına gelecek bir konuya değinmek istiyoruz. Arabayla seyahat sırasında dikkatsizlik veya dalgınlık sonucu kazaya sebebiyet verebiliriz. Park yerinden çıkarken veya dar bir alanda park etmeye çalışırken arabanızın tamponu, başka bir araca değemesi veya çarpması sonucu karşı tarafta hasara yol açmanı işten değil. Görünmez kaza denilen olay bu olsa gerek. Hoş olmayan, bizi üzen, hatta kendimize kızmamıza veya öfkelenmemize neden olan bu tür kazalardan sonra ne yapmak gerekiyor? Mağdur olan tarafın siz olduğunuzu düşünün. Örneğin marketteki alışverişten sonra arabanıza dönerken bir bakmışsınız, arabanızın tamponunda veya kaportasında bir çizik var. Diyelim ki aracınıza zarar veren kişi de ortadan kaybolmuş. Ancak şansınız var ve bir görgü tanığı olayı görmüş ve sileceğinize kıstırdığı bir kağıda, hasara sebebiyet veren aracın modelini ve plaka numarası yazmış.
DELİL SAYILIYOR MU?
Bir anda rahatlıyorsunuz. Ancak bu kağıt parçasının, mahkeme önünde, olay yerini terk eden karşı tarafın aleyhinde delil olarak bir hükmü var mı? Kazaya sebebiyet veren araca ilişkin ihbar niteliğindeki bu kağıt parçasının, ancak ihbarda bulunan kişinin kendi kimliğini de açık bir şekilde belirtmesiyle, maheme huzurunda bir delil olarak geçerli sayıldığını biliyor muydunuz?
Başkent Berlin’de Mitte İlçesi Sulh Mahkemesi’nin ‘111 C 3 154/18’ dosya No’lu kararına göre, söz konusu kağıt parçasında ihbar eden kişinin kimliği açık bir şekilde yazılı olmadığı için, delil olma niteliğini yitiriyor. Söz konusu davada, aracına hasar verilen bir kişi, sileceğine iki görgü tanığı tarafından sıkıştırılan iki ayrı kağıtta yer alan bilgilere dayanarak tespit ettiği Polonya plakalı bir TIR’ın sürücüsü aleyhinde dava açıp 1.600 euro tazminat talep etti. Davada takipsizlik kararı veren mahkeme, davacının sunduğu kağıdın davalının suçlu olduğuna ilişkin geçerli bir delil olmadığına karar verdi. Zira kağıdı yazan kişiler, kimliklerini açıklamadıkları için, davada görgü tanığı olarak dinlenmelerinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, mağdur olan araç sahibinin açtığı davada takipsizlik kararı verildi.
-DOĞRUSU NASIL OLMALIYDI?-
Park halinde sahipsiz duran bir otomobile çarparak hasar veren araç sürücüleri, Alman Ceza Kanunu’nun 142. Maddesi uyarınca, zarar verdikleri kişinin arabasına dönene kadar, olay mahallinde makul bir süre beklemek zorundalar. Mağdur araç sahibinin, olay mahalline intikal etmediği durumlarda, kazaya sebebiyet veren sürücü, polisi arayarak durumu bildirmekle yükümlü. Diğer bir ifadeyle, hasar verdiğiniz aracın sileceğine kıstırdığınız kağıda kimlik bilgilerinizi yazıp olay mahallini terk etmeniz, suçtan sayılıyor. Nedeni şu: Sileceği sıkıştırdığınız kağıt parçası veya kartvizitin, rüzgârla birlikte etrafa savrulabileceği için, mağdur tarafı bilgilendirmek için uygun bir yöntem olarak kabul edilmiyor. Kaldı ki, bu şekilde sileceğe sıkıştırılan bir kağıt, başka bir kişi tarafından da yerinden sökülüp çöpe atılabilir. Karşı tarafın aracına 50 euro ve üzerinde verdiğiniz maddi hasardan dolayı hakkınızda suç duyurusunda bulunulmasını istemiyorsanız, mağdur tarafın olay mahalline gelmesini beklemeniz veya polise ihbarda bulunmanız gerekiyor. Bu vesileyle tüm okurlarımıza kazasız belasız, mutlu bir hafta sonu diliyoruz.