Güncelleme Tarihi:
Almanya'nın Arnsberg kentinde yaşayan Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu Dr. Sinan Bora Yücel (62), doktor olarak çalışma iznini “Türkiye'de tıp eğitimi Almanya'nınkinden daha alt seviyede Almanya” iddiasıyla 2007'de geri çeken Alman bürokrasisine karşı mücadeleyi kazandı.
YABANCI HEKİMLERE VERİLEN ÖZEL İZİNLE ÇALIŞTI
1980'de Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi'nden mezun olan ve askerlik görevini de hekim olarak yaptıktan sonra 1982-1991 yılları arasında İzmir'de aile hekimi olarak çalışan Dr. Sinan Bora Yücel, 1992'de Almanya'ya geldi.
2000 yılında yabancı doktorlara verilen sınırlı çalışma müsaadesi 2007'de yılında “Türkiye'de tıp eğitimi Almanya'nınkinden daha alt seviyede” iddiasıyla geri çekildi. İznin geri çekilmesinde Yücel'in diplomasını incelemekle görevli Bochum-Ruhr Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. H. Peter Reusch'un “Türkiye'deki tıp eğitiminde eksikler var, ek eğitim almalı” şeklindeki olumsuz raporu etkili oldu.
ALMAN DOKTORLARA VERİLEN ÇALIŞMA İZNİYLE EŞDEĞERDE
1997'dan beri Alman vatandaşı olan Yücel'e avukatı Mülayim Hüseyin bir yabancı hekim gibi çalışma müsaadesi için değil, Alman hekim olarak yurtdışında elde ettiğini diplomanın tanınması için başvuruda bulunmasını önerdi. Yücel bu arada Reusch'un raporunda bahsedilen eksiklikleri gidermek amacıyla ek eğitim alabilmek için Ekim 2010'da Arnsberg Çalışma Ajansına geçici çalışma izni başvurusunda bulundu.
Ajans da Yücel'e buna gerek olmadığını diplomasını kabul ettirmesinin daha doğru yol olduğunu belirtti. Yücel bunun üzerine diplomasının tanınması için gerekli işlemleri yaptı. Ancak Arnsberg Belediyesi'nin diplomanın eşdeğerliğini tespitle görevlendirdiği bilirkişi Mart 2011'deki raporunda “Türkiye'de tıp eğitimi Almanya'nınkinden daha alt seviyede” sonucuna vardı. Bilirkişinin sunulan karne ve belgeleri iyice incelemeden sadece 2007'deki raporu baz alarak yazdığı şüphesi üzerine Yücel'in avukatı Mülayim Hüseyin, Gelsenkirchen İdari Mahkemesi'nde dava başvurusunda bulundu.
Dava dosyasında özellikle Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin tarihini ve uluslararası saygınlığını anlatan Hüseyin, eğitimin detaylarına girip, ders ders Hacettepe'deki eğitimin eksik ders değil, Almanya eğitiminden kısmen daha fazla olduğunu belgeleyerek mahkemeye gönderdi. Bilirkişi, avukat Mülayim Hüseyin'i davadan vazgeçmeye ikna etmek için aradı. Ancak rapordaki bir yığın maddi hataları avukat Hüseyin tarafından tek tek sayıldı.
Hüseyin, bilirkişiye “Görevinizi yapmadığınız gibi, önyargılarla hareket ettiğiniz ortada” dedi. Hüseyin, bu konuşmayı mahkemeye de bildirdi. Bunun üzerine bilirkişi hatasını kabul ederek, yeni rapor hazırlayarak Hacettepe diplomasının Almanya'daki tıp diplomalarına eşdeğerde olduğunu beyan etti. Böylece duruşma görülmeden Dr. Yücel'in diploması tanınarak Almanya'da eğitim almış doktorlara verilen çalışma izni verildi.
TAZMİNAT HAKKI DOĞABİLİR
Avukat Mülayim Hüseyin, müvekkiline geçmişte verilen çalışma izinlerinin yabancı hekimlere verilen özel çalışma izni olduğuna dikkat çekerek, “Raporu yazan 'bilirkişinin' önyargılı tutumu müvekkilimi hakkından edecekti. Çabalarımız sonucu müvekkilime verilen belge, tıp mesleğinde 'approbation' diye tanımlanan Almanya'daki tüm doktorlara verilen hekimlik çalışma belgesidir. Ayrıca yabancı diplomaların tanınmasının tartışıldığı ortamda önemli bir karar. Şimdi hakkı olan bu izni almasının yıllarca engellenmesinden tazminat hakkı doğup doğmadığını araştırıyoruz” dedi.