Güncelleme Tarihi:
ARAŞTIRMAYA katılanların yüzde 34’ü dinsel çeşitliliği bir tehdit olarak, yüzde 29’u ise bir zenginlik olarak görüyor. Geri kalanı ise bu konuda kararsız olduğunu söyleyerek görüş belirtmedi. Araştırmada, herhangi bir dine bağlı olmayanlar arasında tehdit algısının daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Bu grupta yer alanların yüzde 38’i dinsel çeşitliliği tehlikeli olarak gördüğünü söyledi. Farklı dinlere bakıldığında tehdit algısı yüzde 20 ile en az Müslümanlarda, yüzde 61 ile en fazla Hindularda. Hıristiyanlar arasında ise dini çeşitlilikten endişe duyanların oranı yüzde 34 oldu.
ÇEŞİTLİLİĞE KARŞI HOŞGÖRÜ AZALDI
2013 yılında yapılan ‘Din Monitörü’ araştırması ile karşılaştırıldığında, diğer dinlere inananlara karşı hoşgörünün azaldığı belirlendi. O dönemde insanların yüzde 89’u ‘tüm dinlere açık olunması’ gerektiği görüşünü belirtirken, ‘Din Monitörü 2023’ araştırmasında bu oran yüzde 80’e geriledi. “Her dinin gerçek bir özü vardır” ifadesine katılanların oranı 13 puan düşerek yüzde 59’a geriledi. Mevcut araştırmaya göre, tüm katılımcıların yüzde 59’u dinin modern zaman uygun olduğunu düşünüyor.
UÇURUM GİDEREK BÜYÜYOR
Araştırmada dini toplulukların oranları da kıyaslandı. Buna göre Almanya’da yaşayanların yüzde 50’si Hıristiyan olduğunu, yüzde 35.9’u herhangi bir dini topluluğa ait olmadığını söyledi. Bunu yüzde 8.5 ile Müslümanlar ve yüzde 0.3 oranla Budistler, Hindular ve Yahudiler gibi daha küçük gruplar takip etti. Raporu değerlendiren araştırmacılar, dinle hiçbir bağlantısı olmayan nüfusun üçte biri ile hayatları dinden güçlü bir şekilde etkilenen daha küçük bir kesim arasındaki uçurumun giderek büyüdüğünü belirtti.