Güncelleme Tarihi:
UNESCO tarafından Kasım 1999’da ‘Dilsel ve kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği teşvik etmek’ amacıyla ilan edilen bir anma günü olan ‘21 Şubat Uluslararası Anadili Günü’ nedeniyle bilgilendirme stantı açan ve Türkçe-Almanca yazılan ortak basın bildirisini dağıtan Aşağı Saksonya Türk Veli Dernekleri Federasyonu ve Türk Öğretmenler Federasyonu, standı ziyaret edenlere eyaletteki ana dil derslerinin durumu ve ana dilin önemi hakkında bilgi verdiler.
‘ANA DİL ÖĞRETİMİ OLDUKÇA İSTİNADIR’
Öğrencilerin doğuştan yeteneklerini okulların geliştirmekle yükümlü olduklarını dile getiren FöTEV Nds e.V. Başkanı Seyhan Öztürk ve ASTÖB Başkanı Orhan Güner ise şu açıklamayı yaptılar: “Dil gelişimindeki eksiklikler yalnızca göçmen kökenli çocuklar arasında değil, aynı zamanda eğitim açısından dezavantajlı olarak adlandırılan çocuklar arasında da ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dezavantajlı çocukların dil becerilerinin erken çocukluktan itibaren desteklenmesi gerekmektedir. Heinrich Böll Vakfı ‘Almanya’da ana dil öğretimi oldukça istisnadır’ tespitinde bulunmaktadır. Göçmen kökenli çocukların Almanca öğrenmelerinin, ana dillerinde de desteklenmeleri durumunda daha kolay olacağı yönündeki birçok kez bilimsel olarak kanıtlanmış görüş, eğitim politikasında dikkate alınmıyor.”
“Çok dilliliğin kaynağını bir potansiyel olarak kabul eden, dilsel ve kültürel çeşitliliği değer olarak destekleyen, kültürlerarası eğitim kavramları, artık bir göç ülkesi olarak Almanya’da uygulanmayı beklememelidir. Artık eğitim politikasının gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Ana dil derslerinin, sınıf geçmeyi etki edecek şekilde haftada en az üç ders saati olarak ilkokuldan lise bitimine kadar uzman öğretmenler tarafından verdirilmesini talep ediyoruz. Herkesin ‘Uluslararası Anadil Günü’nü kutlarız.”