Güncelleme Tarihi:
Almanya'da 2000 ile 2007 yılları arasında sekizi Türk, biri Yunanlı ve bir de Alman polis olmak üzere 10 kişinin Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü tarafından öldürüldüğünün ortaya çıktığı yıl dönümüne iki gün kala Almanya Türk Toplumu (TGD) bir toplantı düzenledi.
TGD binasında düzenlenen toplantıda konuşan Möln kurbanı İbrahim Arslan, Alman devletine olan güveninin kalmadığını söyledi. 23 Kasım 1992 yılında neonazilerin kundakladıkları evde babaannesi Bahide Arslan (51), ablası Yeliz Arslan (10) ve kuzeni Ayşe Yılmaz'ı (14) kaybeden İbrahim Arslan (27) “Irkçı terör örgütü NSU'nun cinayetleri işlediğini öğrendiğimde bu devlete olan güvenim tamamen bitti” dedi.
KURBANLAR İLE İLGİLENİLMİYOR
TGD Genel Başkanı Kenan Kolat, Möln'de yakınlarını kaybeden İbrahim Arslan, Federal Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı Sebastian Edaty ve NSU Kurbanları ile ilişki kurmakla görevlendirilen Obdusmann Barbara John katıldı. Möln'de neonaziler tarafından kundaklanan evde son anda kurtulan İbrahim Arslan, devletin kendileri ile yeteri kadar ilgelenmediğini söyledi. Arslan “NSU cinayetlerine kadar devlete olan güvenim sarsılmıştı. Fakat NSU cinayetlerinin ortaya çıkması benim güvenimi tamamen öldürdü. Başbakan Angela Merkel'in özür dilemesini de yeterli görmüyorum” dedi.
ANAYASA TEŞKİLATI KORUMUYOR
Kolat Almanya'da ırkçıların toplumun merkezine kaydığını tekrarlarken, ülkede açık ve şefaf biçimde her alanda ırkçılık ve yabancı düymanlığının tartışılması gerektiğini söyledi. Kolat, Almanya'da istihbarat toplamakla görevli Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın görevini yapmadığını ve demokratik hukuk devletine zarar verdiğini belirterek “Varolan anayasayı koruma teşkilatı lağvedilmeli. İnsanları koruyan bir yapı oluşturulmalı” dedi.
ARTIK HERKES ANLAMALI
Kolat “Politikacılar Federal Almanya Cumhuriyetinin kuruluşundan beri rastalanılan en büyük skandalla karşı karşıya olduğumuzu hala anlamıyorlar. Almanya'da ırkçı bir problemin olduğunu herkes anlamalı. Almanya'da kurumsal ve yapısal ırkçılık ile ilgili tartışmalar yürütülmeli, kin içerikli şiddetle mücadele edilmeli, Almanya'daki ırkçılığı izleyecek bağımsız bir kurum oluşturulmalı ve dışlayıcı politikalar yerine eşit muamele ve katılım politikaları uygulanmalı” diye konuştu.
SAMİMİ OLARAK ÇALIŞIYORUZ
Edathy ise Federal Meclis Araştırma Komisyonu'na tüm partilerin destek verdiğini ve üyelerinin tümünün de yoğun çalıştığını belirterek,
“Ben tüm yaşananların ortaya çıkaracağımız sözünü veremem ama karanlık noktaların ortaya çıkması için tüm gücümüzle çalıştığımızı ve çalışacağımızın sözünü veriyorum. Komisyon üyelerinin tamamı hiçkimseyi ve hiçbir delili koruma ve saklama telaşında değil” dedi. Barbara John ise konuşmasında kurbanların yaşadıkları sorunları anlattı.