Güncelleme Tarihi:
Almanya'nın Köln kentinde Almanya Alevi-İslam Dernekler Birliği Başkanı Alişan Hızlı tarafından Muharrem ayı nedeniyle düzenlenen iftar yemeğine katılan Federal Milletvekili Lale Akgün (SPD), 'Devletin tüm vatandaşlarına eşit hizmeti vermesi gerekir. Bu devletin vatandaşına borcudur.
Din hizmeti insan haklarının içerisindedir. Eğer Türkiye AB'ye girmek istiyorsa din eşitliğini sağlaması gerekir. Bunu gerçekleştirmesi halinde AB'ye giden yolu kısaltacaktır, yoksa bu yol biraz daha uzayacaktır' dedi.
İstanbul'da düzenlenen Alevi Kongresi'ne katıldığını ve buraya gelen 6 bin kişinin Alevilerin yüzde 98'ini temsil ettiğini belirten Akgün, konuşmasına şöyle devam etti:
AB YOLUNU KISALTMAK TÜRKİYE'NİN ELİNDE
'Bu önemli toplantıda Aleviler birlik, beraberlik ve ortak dünya görüşü içerisinde olduklarını gösterdiler. Alevi kardeşlerimiz Türkiye çok büyük şeyler istemiyorlar. Onların istedikleri eşit haklara sahip olmak. Bu çok doğal ve olması gereken bir şey.
Eğer Türkiye'de din hizmetleri diye bir olay varsa ve bu din hizmetleri vatandaşın verdiği vergilerden gerçekleşiyor ise, o zaman tüm vatandaşların eşit şekilde bu din hizmetlerinden faydalanma hakkı vardır. Alevilere de Sünni vatandaşlarımız gibi aynı hizmetin verilmesi gerekir. Bu devletin vatandaşına borcudur.
Yapılmasının mecburi olduğuna inanıyorum. Eğer Türkiye AB'ye girmek istiyorsa ve bunu istiyor. Bunu hepimiz istiyoruz. Din eşitliğini sağlaması gerekir. Bu da devletin tüm vatandaşlarına aynı şekilde dini hizmetler götürmesi veya götürmemesini gerektirir. Yani hükümet veya devlet, ya 25 milyon Alevi vatandaşa aynı hizmeti verecek, ya da herkes kendi başının çaresine baksın diyecek. Bu ikisinden birini gerçekleştirmeye mecburdur.
Din özgürlüğü ve din hizmeti insan hakları içerisindedir. Türkiye'nin bunu gerçekleştirmesini bekliyorum. Bunu gerçekleştirmesi kendisine AB'ye giden yolu kısaltacaktır. Aksi taktirde bu yol biraz daha uzayacaktır.'
FİLİSTİN'DE 2. KERBALA VAKASI YAŞANIYOR
Ramazan ve Muharrem iftarlarında tüm sivil toplum örgüt temsilcileriyle birlikte olmaktan büyük sevinç duyduğunu dile getiren Alişan Hızlı ise, bu yıl 4. kez düzenledikleri iftar yemeğine katılanlara teşekkür etti. Hızlı, 'Şu anda Filistin'de ikinci bir Kerbela vakası yaşanıyor. Dünya seyirci kalıyor. Bu savaşın biran önce durmasını diliyoruz' diye konuştu.
Öte yandan Almanya'da Alevi İslam Dersleri'nin Almanca olarak verilmesine karşı olduklarını da dile getiren Hızlı, Almanca öğrenilmesine kesinlikle karşı olmadıklarını ancak sazdaki sözü nasıl Almancaya çevirmelerinin mümkün olamayacağını dile getirdi. Alişan Hızlı Aleviliğin İslam'ın içinde veya dışında olduğu yönündeki tartışmalardan da rahatsızlık duyduklarını bir kez daha vurguladı.
Cem Vakfı Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Rıza Uğurlu Dede de, 21. yüzyılda insanların Filistin'de katledildiklerine ve bu katliamları seyreden tüm Arapları ve Müslümanları kınadığını söyledi. Sevginin olduğu yerde düşmanlığın olmayacağını belirten Uğurlu, 'İyiliklerin temsilcisi yani ruhumuz Hüseyin, kötülüklerin temsilcisi ise Yezid'dir. Hüseyin de Yezid de içimizde. Hangisini öne çıkarmak ise bizlerin elinde' dedi.
300 KİŞİ KATILDI
MK Palast Salonu'nda düzenlenen ve Remzi Meziroğlu'nun sunumunu yaptığı iftar yemeği Ali Rıza Uğurlu'nun duasıyla başladı. Hünkar Uğurlu Dede'nin deyiş ve mersiye okumasıyla devam eden yemeğe Köln Başkonsolos Yardımcısı Utku Atahan, DİTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Üstün, DİTİB Genel Müdürü Mehmet Yıldırım, Alman Türk Vatandaşlar Konseyi (RTS) Yaşar Bilgin, TD-IHK Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Duran, TEMA -Almanya Vakfı Yönetim Kurul Başkanı Hayati Önel'in yanı sıra 300'e yakın sivil toplum örgütünün başkanı katıldı.