Güncelleme Tarihi:
Merkel, İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ayrı ayrı bir araya geldi.
Ama bu ziyaret öncesi Almanya’da ateşli tartışmalar yaşandı.
Hatta suçlamalar.
Sol Parti ile Yeşiller, bu ziyaretin AK Parti’ye ve Erdoğan’a destek anlamına geleceğini ileri sürerek Merkel’i adeta topa tuttular.
Evet, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde seçim dönemlerinde kardeş partilerin birbirlerini destekleme geleneği vardır.
Nitekim Başbakan Merkel de daha önceki yıllarda Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye destek vermek için seçim kampanyasına katılmıştır.
Ama Merkel’in Türkiye ziyareti kesinlikle destek amaçlı değildir.
Olamaz da...
Zaten Başbakan Angela Merkel, böyle bir desteği aklının ucundan bile geçirmez.
Bu ziyaret tamamen çıkar amaçlı bir ziyarettir.
Hem Almanya’nın, hem de AB üyesi diğer ülkelerin çıkarına bir ziyaret.
* * *
Çünkü Türkiye’de 2 milyonu Suriyeli olmak üzere 2.3 milyonun üzerinde sığınmacı yaşamaktadır.
Bunların büyük bir bölümünün hedefi de Avrupa’ya ulaşmaktır.
2012 yılından beri Türkiye’de yaşayan bu sığınmacılardın bir bölümünün Avrupa’ya akın etmesi, yıllardır bilerek seyirci kalan Avrupalı politikacıları harekete geçirmiştir.
Yani, ancak iğnenin ucu kendilerine batmaya başlayınca uyanmaya, hatta sızlanmaya, ağlamaya başlamıştır Avrupalı politikacılar.
Nihayet bu sorunun Türkiye’yi yalnız bırakmakla değil, ancak Türkiye ile birlikte çözülebileceğini Avrupalı politikacılar da anlamıştır.
İşte bu yüzden Başbakan Angela Merkel, hem Almanya’nın hem de diğer AB ülkelerinin çıkarı için- seçim öncesi de olsa- Türkiye’ye gidip resmi temaslarda bulunmuştur.
Merkel’in Türkiye ziyaretini eleştiren Sol Partili ve Yeşiller’li bazı politikacılar, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın Almanya’nın çeşitli kesimlerinde katıldığı toplantılarda ön sıralarda yerlerini almışlardır.
Ama belli ki, hiçbiri de, “Biz bu toplantılara niye katılıyoruz? Bu seçim desteği anlamına gelir” diye kendi kendilerine sormamışlardır.
Merkel’in Türkiye ziyareti öncesi en çok duyulan söylemlerden biri de “Aman ha Türkiye’ye taviz verilmesin...”
Taviz dedikleri de Türkiye’nin Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılması talebi.
Bunun tavizle ne ilişkisi var?
* * *
AB’nin en yüksek yargı organı Avrupa Adalet Divanı (ABAD) Türk vatandaşlarına vize uygulamasının AB ile Türkiye arasında imzalanan sözleşmelere aykırı olduğu yönünde karar vermiştir.
Berlin ve Münih başta olmak üzere Almanya’nın çeşitli kentlerindeki bağımsız mahkemelerin Türk vatandaşlarına vize uygulanamayacağı yönünde karaları vardır.
Böyle olduğu halde Almanya da diğer AB ülkeleri de vize uygulamasında ısrar etmektedir.
Aslında vizenin kaldırılmasıyla Almanya da diğer AB ülkeleri de kendi yasalarına yaptıkları bir saygısızlıktan kurtulacaktır.
Yani büyük bir ayıptan.
Alman medyası da sığınmacıların bakımı için AB’nin Türkiye’ye vereceği parayı gündeme getirip, adeta “Aman ha Türkiye’nin fazla para talebine boyun eğmeyin” çağrısında bulunmaktadır.
Oysa ki, Türkiye’ye yapılacak her türlü yardım Almanya’nın bütçesine misliyle katkıda bulunacaktır.
* * *
Almanya’nın bu yıl mülteciler için 10 milyar Euro harcaması beklenmektedir.
Gelecek yıl için de öyle...
Türkiye’ye yapılacak birkaç milyar Euro yardım, sığınmacılar için burada harcanacak paranın yanında Alman bir bankerin deyimiyle peanuts (çekirdek parası) kalacaktır.
Hem Alman medyası hem de bazı politikacılar, “Tam üyelik müzakerelerinde Türkiye’ye taviz verilmesin” demekteler.
Müzakerelere yeniden canlılık kazandırılması Almanya’nın da diğer AB ülkelerinin de çıkarınadır.
Tabii Batılı özgürlükleri ve hukuk devleti ilkelerini içeren bir demokrasinin Türkiye’de yerleşmesine katkıda bulunacağı için Türkiye’nin de Türklerin de...
Bu gerçekler hiçbir zaman gözardı edilmemelidir...