‘Der Retter kommt’ (Kurtarıcı geliyor)

STRASBOURG (Fransa) Üniversitesi’nde tıp öğrenimi yaptığım dönemden beri tanıdığım Fransızlar, Almanya’da Bochum Ruhr Üniversitesi’nde Komünikasyon Bilimleri, Siyasal Bilimler ve Genel Dil Bilimleri bölümlerindeki öğrenimim sırasında tanıdığım Alman, Yunanlı, İtalyan ve başka ülkelerden birçok arkadaş telefona sarılıp, “Dünyayı Türkler kurtaracak” diye espri yaparak Türeci-Şahin çiftine övgüler yağdırdılar.
Hürriyet gazetesinin Berlin bürosunun da bulunduğu Federal Basın Evi’nin koridorlarından geçerken yıllardır tanıştığımız Alman meslektaşlar, “Der Retter kommt” (Kurtarıcı geliyor) diye espri yapıyorlar.
Tabii “Kurtarıcı” söylemiyle Özlem Türeci-Uğur Şahin çiftini kastediyorlar.
Ben de gerçekten Türkiye kökenli bu çiftin ‘en alttan’ gelerek elde ettikleri başarıyla gurur duyuyorum.
Hele hele Prof. Uğur Şahin’in özgeçmişini okuduğumda, bu gururum daha da artıyor.
Uğur Şahin, 1965 yılında İskenderun’da doğmuş.
Henüz 4 yaşındayken annesiyle birlikte Köln’deki Ford fabrikasında ‘Gastarbeiter’ (misafir işçi) olarak çalışan babasının yanına gelmişler.
Almancası iyi olmadığı için öğretmeni onun ilkokuldan sonra ağırlıklı olarak eğitim algısı düşük çocukların gittiği ‘Hauptschule’ye (bir nevi ortaokul) gönderilmesini önermiş.
Ancak Alman bir komşunun sahip çıkması sayesinde Uğur Şahin, ‘Gymnasium’a, yani liseye kaydını yaptırmış.
Aslında o yıllarda on binlerce göçmen kökenli çocuk bu kaderi paylaşmıştı.
Almanca bilmedikleri için aralarında Türklerin de bulunduğu göçmen kökenli çocuklar, bazı çevreler tarafından ‘gerizekalılar okulu’ olarak nitelendirilen ‘Sonderschule’de eğitim görmeye zorlanmışlardı.
Daha sonraki yıllarda da tanık olduk bu yaklaşıma Almanya’da.
Oğlumuz Berk Ömer Bonn’da doğduğu halde, dahiliye uzmanı eşim Türkiye’de hastanede ve kendi muayenehanesinde çalıştığı için ilk yıllarını orada geçirdi.
5 yaşına girdiğinde eşimle birlikte Berlin’e geldi ve birkaç ay yuvaya gittikten sonra ilkokul öncesi ‘hazırlık sınıfı’na başladı.
Eğitmeni “Başaramaz”, “Geri kalır” diyerek Berk Ömer’in bir yıl sonra ilkokula başlamasını istemedi.
Ancak biz ısrar edip oğlumuzu o yıl ilkokula gönderdik.
“Başaramaz” diyen eğitmeni birkaç ay sonra tesadüfen gördüğümde, “Berk Ömer’i göndermekle iyi yapmışsınız. Sınıfta en başarılı öğrenciler arasındaymış” demişti.
Berk Ömer liseyi de bitirdi, Berlin’deki Humboldt Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni de.
*
Evet...
İşte öğretmeninin üniversite yolu neredeyse kapalı olan ‘Hauptschule’ye gitmesini önerdiği Uğur Şahin, Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirip doktor oldu.
Daha sonra doktorasını yaptı ve onunla da yetinmeyip profesör oldu.
Aşağı Saksonya Eyaleti’nin Lastrup kentinde dünyaya gelen ve doktor olan Türk babanın yolundan gidip Saarland Eyaleti’ndeki Homburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan Özlem Türeci ile tanıştı.
Ve Özlem Türeci-Uğur Şahin çifti 2002 yılında evlenip bir kız evlat sahibi oldu.
Hatta Uğur Şahin’in evlendikleri gün nikâh öncesi ve sonrası laboratuvarda çalıştığı bile söylenir.
Şahin-Türeci çifti kendilerini kanserle mücadeleye adadılar.
Kurdukları Ganymed Pharmaceuticals şirketinde kanserli hücreyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayırıp, kanserli hücreyi yok eden bir aşı geliştirdiler.
2008 yılında da Almanya’nın Mainz kentinde BioNThech şirketini kurup aynı yöndeki araştırmalarını sürdürdüler. .
Şirketin CEO’su Prof. Uğur Şahin, ama araştırma ve ilaç üretiminin başındaki sorumlu ise eşi Özlem Türeci.
İşte tüm dünyanın gözü şimdilerde Türeci-Şahin çiftinde.
Tabii umutlar da.
Almanlar da haklı olarak Özlem Türeci-Uğur Şahin çiftiyle gurur duyuyor.
Almanya’nın en yüksek tirajlı günlük gazetesi Bild, “Alman aşısı mucizesinin babası. Uğur Şahin 4 yaşındayken ailesiyle birlikte Türkiye’den Köln’e gelmiş” başlığıyla haberi manşete taşıdı.
Kölner Express Gazetesi “Dünya krizinin kurtarıcısı” diye.
Kölnsche Rundschau Gazetesi, “Kölnlü misafir işçi çocukluğundan dünya kurtarıcılığına” başılıklı haberinde, Kölnlülerin haklı olarak bir Kölnlü olan Uğur Şahin’le gurur duyduklarının altını çizdi.
Şimdiye kadar söyleşi yaptığım Almanya’nın Cumhurbaşkanları Richard von Weizsaecker de, Roman Herzog da, Johannes Rau da, Horst Köhler de, Christian Wulff da, Joachim Gauck da, Frank-Walter Steinmeier de, Başbakan Helmut Kohl de, Gerhard Schröder de, Angela Merkel de “Türklere teşekkür borçluyuz” dediler.
Öyle gözüküyor ki, Özlem Türeci-Uğur Şahin çifti dünyaya “Türklere, Alman-Türklere, Türk-Almanlara teşekkür borçluyuz” dedirtecek.