Güncelleme Tarihi:
Depresyonun hızla yayıldığını belirten Hamm St. Marien Hastanesi Psikiyatri Bölümü görevlisi Dr. Teodora Comsa, depresyonun göçmenler arasında çok daha kolay ve artan oranda kendisini gösterdiğini söyledi. Hamm Büyükşehir Belediyesi Sosyal Entegrasyon Dairesi tarafından düzenlenen ‘Depresyonla Başa Çıkmak’ adlı panelde konuşan Dr. Comsa, araştırmaların 2020 yılında depresyonun en çok görülen ikinci hastalık konumuna yükseleceğini gösterdiğini söyledi.
GÖÇMENLER DAHA DEPRESİF
Göçmenlerin işsizlik, iki kültür arasında kalmanın verdiği baskı, gurbette olmanın verdiği psikoloji, ayrımcılık ve dışlanma, aile birleşimi sorunları, ekonomik problemler gibi etkenlere bağlı sorunlar nedeniyle Almanlara Δ göre depresyona daha kolay yakalandıklarını vurgulayan Dr. Comsa, tedavi konusunda da göçmenlerin dezavantajlı durumda olduğunu söyledi. Dil sorunları nedeniyle göçmenlerin psikolojik sorunlarını rahatça dile getirmekte zorlandıklarını belirten Comsa, “Yeterince göçmen psikolog ve psikiyatr bulunmaması önemli bir eksiklik. Ayrıca depresyonu ‘delilik’ ile eşdeğer tutan yanlış anlayış nedeniyle de tedavi konusunda adım atmak mümkün olmuyor” diye konuştu.
İNTİHAR EĞİLİMİ ARTIYOR
Almanya’da depresyona bağlı olarak her dört dakikada bir intihar girişimi olduğunu kaydeden Comsa, “Maalesef her 45 dakikada bir ölüm yaşanıyor. Depresif olan insanların yüzde 40-60 arasında intiharı düşündükleri biliniyor. Bilinen bir diğer gerçek ise göçmenliğin intihar için önemli bir risk faktörü oluşturduğu. Türklerde iki kültür arasında sıkışan genç kızlar yoğunlukta olmak üzere, 45-54 yaş arasındaki erkek göçmenlerde intihar eğilimi artıyor” dedi.
KABULLENMEK İSTEMİYORLAR
Depresyon hastalarının kolay kolay durumlarını kabul etmek istemediklerine de dikkati çeken Comsa, aile bireyleri arasında uzunca bir süre mutsuz, üzgün, bitkin olan ve iştahsızlık, uyku bozukluğu çekenler varsa, kişinin mutlaka bir doktora başvurarak profesyonel yardım alması konusunda desteklenmesini tavsiye etti.