Deniz Feneri'nde sonun başlangıcı

Güncelleme Tarihi:

Deniz Fenerinde sonun başlangıcı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2008 20:14

Almanya'daki Deniz Feneri davasının bugünkü duruşmasında yargıç Johann Müller, üç sanığın da dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını açıkladı. Sanıklara savcının talep ettiğine yakın oranda hapis cezası verildi.

Haberin Devamı

Savcılar Kertsin Lotz ve Isabel Grünwald, Mehmet Gürhan için 6 yıl, Mehmet Taşkan için 3 yıl ve Firdevsi Ermiş 2 yıl hapis istemişti.

6 yıl hapis istenen Mehmet Gürhan'a 5 yıl 10 ay ceza verildi.
3 yıl hapis istenen Mehmet Taşkan için ise 2 yıl 9 ay hapis kararı çıktı.
2 yıl hapis istenen Firdevsi Ermiş için ise 1 yıl 10 aylık hapis cezası verildi. Ancak sanık 1,5 yıldır tutuklu olduğu için duruşmadan sonra salıverildi.

Mehmet Gürhan 23 Nisan 2007'den bu yana gözaltında bulunuyordu. Buna göre Gürhan aldığı 70 ay cezanın üçte ikisini çektikten sonra yani 29 ay sonra serbest kalabilecek. Gürhan ayrıca 6 ay sonra hafifletilmiş cezasını çekmeye başlayacak. Hafifletilmiş cezada haftada bir gün izin ve ziyaret saatlerinin uzaması gibi durumların olduğu öğrenildi.
14 aydır gözaltında bulunan Mehmet Taşkan ise 2 yıl 9 ay hüküm giydi. Taşkan'ın bugün tutukluluk halinin kaldırılmasına karar veren mahkeme heyeti cezanın geri kalan 19 aylık kısmının nasıl çekileceği hususunda avukatlar ile savcılığın bir araya gelerek karar vereceklerini bildirdi. Buna göre Taşkan cezasını ya tamamen hapiste geçirebilir ya da sadece geceleri yatmak için cezaevine dönecek. Anlaşma sağlanana kadar, Taşkan serbest kalacak.
17 aydır gözaltında tutulan Firdevsi Ermiş'in 1 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar veren mahkeme sanığın gözaltı süresini hesaba katarak geri kalan 5 aylık cezasını iki yıl tecil etti. Buna göre Ermiş bugün serbest bırakıldı.
Sanıklar ve savcılık kararda anlaşarak temyize gitmeyeceklerini açıkladı.
Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesindeki karar duruşması sanıkları getiren araçların trafikte sıkışması nedeniyle 20 dakika geç başladı.
ALMANYA'DAKİ EN BÜYÜK DOLANDIRICILIĞI

Hakim Johann Müller gerekçeli kararında bu davanın Almanya'nın en büyük bağış skandalı davası olduğunu belirterek daha önce çok ses getiren UNICEF Almanya davasını dahi geçtiğini söyledi.
Deniz Feneri e.V'nin Alman yasalarına göre kurulmuş bir dernek olduğunu hatırlatan Müller kararı Alman yasalarına göre verdiklerini hatırlattı.
Bu davanın Türkiye'de siyasi malzeme yapılmasınndan dolayı üzüntü duyduğunu dile getiren Müller basında bu yönde çıkan haberleri takip ettiğini kaydetti.
Ayrıca mahkemeye baskı ve davanın Türkiye ile Almanya arasında pazarlık konusu olduğu yönündeki iddialara da değinen Müller, bunun sadece rutin bir bilgi alış verişi olduğunu ve herhangi bir pazarlığın olmadığını vurguladı.

Müller, "Burası Almanya. Burada yargı bağımsızdır. Hiç bir şekilde baskı söz konusu değildir" dedi.
5 yıl boyunca 20 binden fazla bağış sahibinin güvenlerinin zedelendiğini belirten Alman hakim Almanya Deniz Feneri'nin toplam 41 milyon avro bağış topladığını söyledi. Türkiye'ye giden toplam miktarın da 17 milyon avro olduğunu kaydeden Müller bunun 8 milyonunun Türkiye Deniz Feneri'ne gittiği, geri kalan kısmın çeşitli yerlerde kullanıldığını ifade etti.

DOLANDIRICILIKTAN HÜKÜM GİYDİLER

Amaç dışı kullanılan paradan sadece 4 milyon avronun Almanya'da kaldığını bildiren Müller yargılananların dolandırıcılıktan hüküm giydiklerini anlattı. Gerekçeli kararda olayın Türkiye boyutuna da değinen Müller, Mehmet Gürhan'ın dernekte yönetici olmasına karşın büyük orandan Türkiye'den yönlendirildiği ve karar vermede tek yetkilinin kendisi olmadığını, Türkiye'de Zekeriya Karaman'ın ön plana çıktığını vurguladı.
Müller, kararında sanık Mehmet Gürhan'ın, İsmail Karahan, Harun Yoldaş, Mustafa Çelik ve Zahit Akman ile geçmişte ticari ilişkileri olduğunu belirtti.
Savcılar Kerstin Lotz ve Sybilla Gotwald davanın beklenmesi sırasında Türk gazetecilerle yaptıkları görüşmede hiçbir davada bu kadar çok basın mensubu görmediklerini ifade ettiler.
Karardan sonra CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan Tayyip Erdoğan a seslenerek bu davanın Türkiye boyutunu inceletilmesini istedi.Kılıçdaroğlu Zahit Akman ve SPK başkanının istifasını istedi.


SAVCININ CEZA TALEPLERİ

DAVANIN altıncı oturumunda kadın savcılar Kertsin Lotz ve Isabel Grünwald’ın istediği cezaları ve gerekçeleri şöyle:

Mehmet Gürhan (6 yıl): Gürhan’ın davanın başında suçunu itiraf etmesi ve sabıkalı olmaması, hafifletici sebep olarak görüldü. Gerçekten de Mehmet Gürhan’ın ipleri elinde tutmadığı gözönünde bulundurulmalı. Gürhan, özellikle Zekeriya Karaman’a bağlı çalışıyordu. Türkiye’deki bu adamlar olmasa, tek başına karar veremezdi. Bu da onun lehine bir durum. Bağış paralarının ise bilerek amaç dışı kullanıldığı ortada. Sanık Gürhan için 6 yıl hapis cezası istiyoruz.

Mehmet Taşkan (3 yıl): 2006 sonunda Deniz Feneri Almanya’nın başına geçti. Bu döneme kadar hiçbir şeyle ilgisi yoktu. Kendisine şahsi bir çıkar sağlamadı. 4-5 kere nakit para çekti. Sadece bir kere nakit para transferi yaptı. Nakit para kasasından elden maaşları ödedi. Buna rağmen Taşkan, en geç bu işin içine girdiğinde bazı şeyleri durdurabilirdi. Taşkan’a 3 yıl ceza verilmesini, ancak tutukluluk halinin kaldırılmasını talep ediyoruz.

Firdevsi Ermiş (2 yıl): Ermiş, sanıklar arasında en kapsamlı ifadeyi veren kişiydi. Ermiş, bilgisayar kayıtlarını da vererek davanın önemli ölçüde aydınlatabilmesine yardımcı oldu. Muhasebeci olarak elden verilen paralar ve kayıt dışı muhasebeden haberi vardı. Ancak yetkilerinin de kısıtlı olduğu gözönünde buldurulursa pek söz sahibi olmadığı görülüyor. Bu nedenle 2 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, ancak bu cezanın tecil edilmesini istiyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!