Güncelleme Tarihi:
550 sayfadan oluşan iddianame, dün mahkemeye sunuldu. 20 sanığın bulunduğu iddianame, mahkeme tarafından kabul edilirse yargılama süreci başlayacak. Cumhuriyet Savcıları Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş’ın hazırladığı iddianamede, Zahit Akman, Zekeriya Kahraman, Mustafa Çelik, Uğur Arslan, İsmail Karahan, Ali Solak ve daha önce Almanya’daki yargılamada hüküm giymiş olan Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş, Mehmet Taşkan gibi isimlerin yer aldığı toplam 20 sanık bulunuyor.
Soruşturma kapsamında Türk Deniz Feneri ve köstebek konusunda ek takipsizlik kararı verildi. Türk Deniz Feneri’nin kurum olarak suçlanmasını gerektiren bir delil bulunmadığından, suçlamayı gerektiren bir husus olmadığını değerlendiren ve usulsüzlüğün kişiler bazında yapıldığını ifade eden savcılık, iddianamede derneğin eski yöneticisi Uğur Arslan’a da sanık olarak yer verdi.
Şüphelilerin ev ve iş yerinde 2009’da yapılan aramaların önceden bildirildiği hususunda ise takipsizlik kararı verdi. Savcılık, dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın koruma müdürü tarafından Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ın arandığını, Korkmaz’ın da Mustafa Çelik’i aradığını tespit etmişti. Ancak söz konusu görüşmelerin içeriğinde suç unsuru bulunmadığı, şüphelilerinden İsmail Karahan’ın ifadesinde aramalardan önceden haberdar olduklarını ifade etmesine rağmen bu bilgiyi nereden aldıklarını söylemediği belirtilerek, köstebek iddialarına takipsizlik verildi.
Dava nasıl başlamıştı
Dava, Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.V’nin topladığı yardım paralarının amaç dışında kullanması iddiasıyla başladı. Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen davada, 17 Eylül 2008’de mahkemenin verdiği kararla tutuklu yargılanan dernek yöneticileri, hapis cezası almış, derneğin mal varlığı ise kamuya devredilmişti. Dernek yöneticisi Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’e dolandırıcılık ve haksız kazanç elde etmek suçundan hapis cezaları verildi.