GIESSEN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2020 13:05
Almanya’da koronavirüs salgınıyla mücadelenin önde gelen merkezlerinden Giessen ve Marburg Üniversite Hastaneleri’nin (UKGM) hekim direktörü göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Werner Seeger, ülkedeki normalleşme sürecine ilişkin kararları doğru bulduğunu söyledi. Türk medyası için düzenlenen basın toplantısında, pandemiyle mücadele konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Seeger, “Salgının tehlikelerini gözden kaçırmadan dengeli bir normalleşmeye gitmeliyiz” dedi.
TÜRK-Alman Sağlık Vakfı (TASV) Başkanı Dr. Yaşar Bilgin’in girişimiyle gerçekleştirilen toplantıda koronavirüse karşı aşı geliştirme çalışmalarının önemini vurgulayan Prof. Seeger, etkili bir aşının bulunmaması durumunda salgının tehlikesinin uzun yıllar sürebileceğini hatırlattı. Almanya’nın üçüncü büyük üniversite hastanesi olan UKGM, Orta Hessen bölgesindeki pandemiyle mücadelenin merkezi konumunda. Bu bölgedeki 17 hastanenin çalışmaları Prof. Seeger ve ekibi tarafından koordine ediliyor. Prof. Seeger, salgın başladıktan bu yana yaş ortalaması 62’yi bulan 35 ağır korona vakasının yoğun tedavi gördüğü Giessen’de bu hastaların yedisinin yaşamını yitirdiğini, ölen en genç hastanın da 38 yaşında olduğunu belirtti. Almanya’da ilk vakaların görülmesinin ardından hemen tüm önlemlerin alındığına işaret eden Prof. Seeger, “Kararlı bir biçimde yürütülen önlemlerle salgının dramatik boyutlarının sınırlandırılabileceği görüldü” dedi. Salgının boyutları ve hızı anlaşılana kadar bir belirsizlik dönemi yaşandığını belirten Seeger, salgınla mücadele sürecini şöyle değerlendirdi:
‘ÇOK İYİ DURUMDAYIZ’“Hatırlanacağı gibi o dönemde Bundesliga maçları bile yapıldı. Ancak kısa süre sonra gerekli önlemler alındı ve çok organize bir biçimde yürürlüğe sokuldu. Halk arasında da Başbakan Angela Merkel’in yönetiminde mümkün olan en iyi önlemlerin alındığına dair yüksek düzeyde bir kabul vardı. Öte yandan Almanya’daki sağlık sistemi başından itibaren hastalara yeterince tedavi hizmeti götürebilecek durumdaydı. Yoğum bakım sistemi çok iyi işledi. Çok sayıda yoğun bakım ünitesi pandemiyle mücadelede devreye sokuldu. Tabii sadece yoğun bakım yataklarının sayısının yüksek olması önemli değil, bunu herkes yapabilir. Aynı zamanda bu servislerde çalışacak personel açısından da durum öyle. Yoğun bakım hastalarına hizmet çok yüksek maharet ve özen gerektirir. Bu açıdan çok iyi durumdayız.”
‘İNANIYORUM DOĞRU YOL BU’“Alınan önlemler yararlıydı, ancak bedellerini de dikkate almak gerekiyor. Başka hastalıklardan rahatsız olan birçok insan virüs kapmaktan korktuğu için hastanelere gitmemeye başladı. Ya da hastaneye getirildiklerinde durum çok geçti onlar için. Ayrıca yaşanan ekonomik sorunlar birçok insanların varlığını tehdit eder boyutlara ulaştı. Bu yüzden intiharlar artabilir. Haftalarca evlere kapanan, yaşıtlarıyla bir araya gelemeyen çocuklar için bu durumun ağır bedelleri olabilir. Dengeli bir ara yol bulmalıyız. Bir yandan normal yaşama geçmek ama bu arada salgının tehlikelerini gözden kaçırmadan birbirimizi karşılıklı olarak korumak ve vaka sayısının artış gösterdiği yerlerde hemen sıkı önlemlere dönmek üzere, tıbbi önlemleri kararlı bir biçimde yürütmek gerekiyor. İnanıyorum doğru yol bu. Umuyorum doğru yol bu. Tabii bunu şu anda kimse tam olarak bilemez. Etkin bir aşı bulunup, devreye sokulmalı. Şu anda dünya çapında yürütülen 80 farklı aşı araştırması en iyi ihtimalle gelecek yıl başında etkin bir sonuç verebilir. Aşı bulunduktan sonraki aşamalar da çok önemli. Bunun için çok büyük çapta bir üretimin organize edilmesi gerekecek. Eğer bir aşı olacaksa, bu bir ülkeye değil, tüm dünyaya ait olmalı. Aşının sadece bunu ödeyebilenlerin değil, tüm insanlara eşit biçimde sağlanması gerekir.”