Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’DA genel seçimler için geriye sayım başladı. Üç hafta sonra 22 Eylül pazar günü seçimler yapılacak. Almanya’da toplam seçmen sayısı 61.8 milyon. Bunun 31.8 milyonu kadın, 30 milyonu erkek. Göçmen kökenli seçmen sayısı ise 5.6 milyon. Türk kökenli seçmen sayısı tahminlere göre yaklaşık 800 bin. Göçmen kökenli seçmen sayısı toplam seçmen sayısının yüzde 9’una tekabül ediyor. Almanya’daki Türk Sivil Toplum Kuruluşları seçimlerde sessiz kalmamak için harekete geçti. Dernek yöneticileri Hürriyet Gazetesi aracılığıyla Türk kökenli seçmenlere sandığa git çağrısı yaptı. Dernek yöneticilerinin çağrıları şöyle:
OYUNUZA SAHİP ÇIKIN - AB BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ EGEMEN BAĞIŞ'IN ÇAĞRISI
Siyaseti yönlendirici olalım
Dr. Yaşar Bilgin - Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı: Almanya’da seçim sonuçları çok ucu ucuna gidiyor. Türk kökenlilerin oyları belirleyici olabilir. Ağırlığımızı göstermek, siyasette ciddiye alınmak ve seçimlerin daha net sonuçlanmasını istiyorsak, sandığa gidelim. Siyaseti yönlendirici duruma gelelim.
Ezberi bozalım
Ozan Ceyhun - Avrupa Parlamentosu eski milletvekili: Genellikle Almanya’da siyasi partiler arasında Türk kökenlilerin sandığa gitmediği görüşü var. Eğer siyasette dikkate alınmak istiyorsak, bu imajı sandık başına giderek değiştirmeliyiz.
Göçmenlerin sorunları farklı
Kenan Kolat - Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı: Almanya’da Türkiye kökenlilerinin de diğer yurttaşlar gibi elbette işsizlik ve eğitim gibi sorunları bulunuyor. Ancak göçmen olmaktan dolayı ülkeden yaşayan diğer yurttaşlardan farklı sorunları ve sıkıntıları da bulunuyor. Örneğin çifte vatandaşlık, yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı, aile birleşimi, yaşlılıkta bakım ve maruz kaldığı ayrımcı politikalar.
Adayı ve partiyi inceleyin
Bekir Yılmaz - Berlin Türk Cemaati Başkanı: Nasıl ki insanlar vatandaşlık yükümlülüklerini yerine getiriyorsa, demokratik haklarını da kullanmaları gerekir. Biz dernek olarak Türkiye kökenli seçmenlere sandığa gitmelerini salık verirken, kendi bölgesindeki adayı ve seçime katılan partileri iyi tanımalarını öneriyoruz. Her oy kıymetlidir.
Hükümeti belirlemede etkili olmalıyız
Remzi Kaplan - Berlin Brandenburg Türk-Alman İşadamları Derneği Başkanı: Almanya Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip olan ülke. Bu ülkeyi yönetecek hükümeti belirleyecek seçimlere hiçbir seçmenin kayıtsız ve duyarsız kalmaması gerekir. Önümüzdeki dört yıl çok kritik olacak.
Kendinize yakın adaya oy verin
Halil Ateş - Türk İnternasyonal Transportçular Avrupa Birliği Başkanı: Bu seçimlerde lider Merkel’in kazanması kesin gibi. Seçimlere ilginin yerel olarak yoğunlaşması lazım. Ayrıca göçmenlerin kendi siyasetlerine en yakın politikacılara destek vermeleri en doğru şey olur. Tahminim seçimlere katılım tarihinin en düşük seviyesinde olacak. Kampanyaların sevindirici yanı ise yabancı düşmanlığı gibi çağdışı konuların eskisi kadar seçim malzemesi yapılmıyor olması.”
Genç nesille katılım arttı
Abdullah Sarıaltın - Avrupa Türk Demokratlar Birliği Bavyera Başkanı: Kısa süre öncesine kadar büyük bir kesim sadece köklerinin dayandığı ülkenin siyasetiyle ilgilenmekteydi. Genç neslin çoğalması, yükselmesi ve kendini Almanya’nın bir parçası olarak görmeye başlaması, insanların Almanya’da siyasi katılımın şart olduğunu anlamasını sağladı.”.
Çoğalıyoruz ama mücadelede zayıfız
Haşmet Acar - Münih Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı: Seçimlerin özellikle, çoğunluğu oluşturan Türk toplumu için ayrı bir önemi bulunuyor. Alman siyasi arenasında gittikçe çoğalıyoruz, ancak mücadele etmekte zayıf kalıyoruz. Benim isteğim daha çok Türk kökenlilerin eyalet ve federal meclise girerek yer almasıdır. Dolayısıyla haklarımızı elde edebilmek için yolların daha da genişlemesi anlamı taşıyacaktır.
Eşitlik için katılım şart
Nükhet Kıvran - Münih Yabancılar Meclisi Başkanı: Türklerin büyük çoğunluğu maalesef seçimlere uzak duruyor, bunun mutlaka değişmesi gerekiyor. Almanya’da eşitlik kazanabilmek için siyasi katılım şart. Bavyera’da CSU’nun programında göçmenlerle ilgili bir ibare yok. Sadece eyalet uyum sorumlusunun sözlü olarak “Bir göçmen yasası çıkabilir” sözü var. Ama sadece sözde. Yazılı bir şey yok. Yeşiller ve SPD’nin göç politikası daha belirgin.
İnandırıcı olana oy verin
Nebahat Güçlü - Hamburg ve çevresi Türk Toplumu Başkanı: Özellikle göçmen kökenli oy sahibi olan seçmenlerin partilerin çalışma programlarını çok iyi öğrenmeleri ve inandırıcı buldukları partiye oy vermelerini tavsiye ediyorum. Göçmen kökenli oy sahibi olanların geçtiğimiz seçimlerde yüzde 50’si oylarını kullanmadıkları ortaya çıkmıştır.
Eşitliği destekleyici bir sonuç
Birsen Çelik - Hamburg Türk Kadınları Kültür Derneği Başkanı: “Seçimlerde oy verirken ilk etapta göçmenler veya halk için hangi parti iyi çalışmalar yapıyorsa o parti oy vermek için tercih edilmesini beklerim. Eğitim, meslek eğitimi, iş piyasasında eşitliği onaylayacak ve bu yönde çalışmaları bizler yararına destekleyecek, savunacak olan bir seçim sonucu ortaya çıkmasını istiyorum.
Dilerim SPD’li koalisyon olur
Remzi Uysal - Lübeck 19 Mayıs Gençlik ve Halk Kültür Merkezi Başkanı: Almanya genel seçimleri sonucunda Almanya Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD), Yeşiller veya Sol Parti ile hükümeti kurmasını çok istiyorum. Bizlere seçme hakkı, çifte vatandaşlık, eğitim ve meslek eğitim konularında hedefimize ulaşmak için ancak SPD hükümeti kurarsa gerçekleşir inancındayım.
Emekçiyi ezen e ‘dur’ diyeceğiz
Sinan Özbolat - Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu Eyalet Başkanı:
Daha iyi çalışma ve yaşama koşullarına kavuşmak, çocuklarımıza daha iyi gelecek hazırlamak istiyorsak emekçilerin sırtına basarak politika yapan partilere artık ‘dur’ demek gerekiyor. İktidardaki CDU-CSU/FDP koalisyonu zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul hale getirdi. Düşük ücretli işleri yaygınlaştırdı.
Dernekleri kanalize ettik
Prof. Dr. İzzet Er - Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı:
Alman toplumunun bir parçası olduğumuzu göstermemiz bakımından Alman vatandaşı olanların sandıklara gitmelerinin faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü biz burada artık yerliyiz ve Alman toplumunun bir parçasıyız. Geçmişteki gibi göçmen, yabancı ve ikinci sınıf insan muamelesi görmek istemiyorsak, sandığa gitmeliyiz.
Sosyal adalet için sandığa
Erdal Tekin - Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu NRW Başkanı: Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin mevcut sorunlarına çözüm üretecek olan tek merci siyaset kurumudur. Türkiye kökenli insanlar arasında seçme hakkı bulunanlar, bu demokratik hakkını kullanırsa, Almanya’daki demokratik rejimin daha sağlıklı işlemesine katkıda bulunmuş olurlar.
Siyasi etkimiz yok
Süleyman Çelik - Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkanı:
Yarım asır bu ülke için alınteri, emek ve ömür harcadık. 3,5 milyondan fazla nüfusumuz, 350 bin kişiyi istihdam eden ve 35-40 milyar Euro cirosu olan 80 bine yakın işverenimiz, on binlerce üniversitelimiz ve akademisyenimiz var. Bu imkanlarımızı fırsata dönüştürmemizin zamanı. ‘Biz de varız, biz artık Almanyalıyız’ demeliyiz. Bunu sandık başına giderek gösteririz.
Gençler için büyük fırsat
Levent Taşkıran - Türk Üniversiteliler ve Akademisyenler Derneği (TürkÜniD) Başkanı: Almanya’da seçimlere katılım oranı son yıllarda gittikçe düşüyor. Gençlerin siyasete ilgileri azalıyor. Bu noktada çok dinamik ve genç bir nüfusa sahip olan Almanya’daki Türk toplumuna büyük şans doğuyor. Bana göre Türk gençleri Alman siyasetinin önünü de açacaklar.