Güncelleme Tarihi:
Mahkemede Demjanjuk’un açıklamasını okuyan avukatı Ulrich Busch, Demjanjuk’un, mahkemenin kendisini temize çıkaracak delilleri dikkate almaması durumunda iki hafta içinde açlık grevine başlayacağını belirtti. Demjanjuk, davayı "siyasi bir şov" olarak nitelendirerek, kendisinin Ukranya’lı bir çiftçi olduğunu ve suçluların yerine Alman mahkemesinde kendisinin yargılandığını ileri sürdü.
Demjanjuk, daha sonra duruşma sırasında yaptığı açıklamada, mahkeme tarafından kendisini temize çıkaracak delillerin gizlendiğini savunarak, dünyaya, bu davada adaletin aşağılandığını göstermek için tek yol kaldığını, bunun da açlık grevi olduğunu ifade etti. Busch da, delil olarak kullanmak istedikleri belgelerin, gardiyanların Sobibor kampının dış güvenliğini sağlamak için görevlendirildiklerini ve gaz odalarında kitlelerin öldürülmesi ile ilgileri olmadıklarını ispat ettiğini iddia etti.
Gardiyanların buradan kaçamadıklarını, mayınlı arazinin bunu engellediğini ifade eden Busch, gardiyanların kaçma teşebbüsünde bulunmaları durumunda ölümle cezalandırıldıklarını ayrıca, mahkemede delil olarak gösterilen Hitler döneminde polis görevi yapan SS birliğine ait 1393 numaralı kimliğin de Demjanjuk’a ait olmadığını ileri sürdü.
Busch ayrıca, Münih’te dava konusu olan iddiaların İsrail’de 1980’lı yıllarda yapılan davanın bir parçası olduğunu, Demjanjuk’un İsrail’de ölüm cezası aldığını, ancak 5 yıl sonra Demjanjuk’un başka birisi ile karıştırıldığının anlşıldığı ve 1993 yılında serbest bırakıldığını hatırlattı.
Nazi dönemiyle ilgili son büyük yargılama olan bu davada Demjanjuk, 2. Dünya Savaşı sırasında 27 bin 900 Yahudi’nin Sobibor toplama kampında öldürülmesine iştirak etmekle suçlanıyor. Eski bir otomobil tamircisi olan Demjanjuk, 2009 yılının mayıs ayında ABD’den Almanya’ya iade edilmiş, 30 Kasım 2009 tarihinde de yargılanmaya başlanmıştı.