Güncelleme Tarihi:
Bira, başkenti Münih olan Bavyera'nın geleneksel içkisidir. Kentte çok sayıda birahane var. Kent merkezindeki Hofbraeuhaus bu birahanelerin en ünlüsüdür. Hofbraeuhaus’u görmeyen bir kişi Münih’i görmemiş sayılır.
* * *
Hofbraeuhaus'un tarihi 1589 yılına kadar uzanıyor. Bu birahane bir devlet işletmesi... Kurulduğundan bugüne kadar da bu statüsü devam ediyor. Buranın özelleştirilmesi tartışma bile yapılamaz. Burası Bavyera Eyaleti'nin adeta bir sembolu. Birahanenin sembolu taçlı HB... İçerde uzun tahta masalarda bir litrelik bardaklarıyla oturan, tüylü şapkalı, yelekli ve deri pantalonlu Bavyeralılar adeta bir tarihi kulis yaratır.
* * *
Bavyera Eyaleti Maliye Bakanı Dr. Marcus Söder'in davetlisi olarak geçen pazartesi günü Hofbraeuhaus'a gittim. Sabah Avrupa Yayın Yönetmeni Miktad Karaalioğlu, İhlas Grubu'ndan Post Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hasan Aka ve ben Bakan Dr. Söder ile iki saat sohbet ettik. Münih'in Platzl meydanındaki birahane 1300 kişi alıyor. Salonun ortasında geleneksel Bavyera kıyafetleriyle üflemeli müzik aletleri çalan bir grup var. Dolayısıyla sohbet imkansız. Bu yüzden Bakan Söder, üst kattaki bir salonda masa ayırtmış... Ayırtmış diyorum ama aslında burası bir devlet işletmesi olduğu için zaten bakan da buranın bir nevi sahibi...
* * *
Akşam saat 20.00'de başlayan sohbetimiz saat 22.00'ye kadar sürdü. Biz sorduk, o cevapladı. Bazen de o sordu biz cevapladık. Sohbet aktı gitti... Dr. Söder'i birkaç yıl önce tanımıştım. Dönemin Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Dr. Günter Beckstein'in yaşgünü kutlamasına davetliydim. Nürnberg'de tarihi belediye binasındaki bir salonda dar bir çerçevede yapılan kutlamada günün konuşmasını Dr. Söder yapmıştı. Etkileyici, iyi hazırlanmış bir konuşmaydı. Daha sonra onunla orada sohbet imkanı bulmuştum.
* * *
Bir kaç yıl arayla sohbet imkanı bulduğum Dr. Söder pazartesi akşamı beni çok şaşırttı. Ya o zaman bu konuları konuşmadık... Ya da Dr. Söder çok değişmiş... Pazartesi akşamı daha çok background bir sohbet olduğu için konuştuklarımızı yazmıyorum ama şu kadarını yazabilirim. Türkiye'ye ve Türklere, Türk kökenlilere çok yakın biri... Bunu her fırsatta dile getirmiyor. Öyle rakı, şiş kebap, boğaziçi sevgisi de değil. Bu sevgiyi onun söylediklerinin satır aralarından kendiliğinden çıkıyor. Hele anlattığı Türkiye seyahatleri zaten bunu pekiştiriyor.
* * *
Gelecek yıl Almanya'da seçim var. Seçim yatırımı yapıyor diye düşünebilirsiniz... Ama seçimi ve göçmenleri konuşmadık. Euro'yu konuştuk, bankaları konuştuk. Daha önce Eyalet Çevre Bakanlığı yaptığı için her iki bakanlığı konuştuk. Eyalet ve federal düzeyde bakanlıkları konuştuk. Üç, beş arkadaşı biraraya gelince neyi konuşursa biz de biraz öyle sohbet ettik.
* * *
Dr. Marcus Söder 1967 doğumlu. Evli ve dört çocuk babası. Bavyera'daki Franken bölgesinde yaşanların çoğunluğu gibi Protestan. "Alman nüfusu azalıyor diye yakınıyorlar ama ben görevimi yaptım. Dört çocuk yetiştiriyorum" diyor. Erlangen-Nürnberg Üniversitesi'nde Hukuk tahsili yapmış. Aynı üniversitede doktorasını yapmış. Bavyera Radyo ve Televizyon Kurumu'nda redaktör olarak görev almış. 1983'den beri Bavyera'dakie Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisi üyesi olan Dr. Söder, 1994'de beri Bavyera Eyalet Meclisi milletvekili.
* * *
Ekim 2008- Kasım 2011 arası Eyalet Çevre Bakanlığı'ndan sonra Maliye Bakanlığı'na getirildi. 2003 yılında CSU Genel Başkanı Edmund Stoiber'in teklifiyle partinin genel sekreteri oldu. Dr. Söder, Türkiye'ye, Türkler'e ve göçmenlere sert tutumuyla tanınan Edmund Stoiber'in siyasi desteğini alan biri olarak biliniyor. Bavyeralılar ve CSU partilileri genel olarak muhafazakar olarak kabul edilir. Ama Dr. Söder ile yaptığımız iki saatlik sohbetten sonra edindiğim izlenim orada da birşeyler oluyor ama değişimin süreci şimdilik yavaş... İnşallah yanılmıyorumdur...
* * *
Hofbraeuhaus birahanesi birçok tarihi olaya tanıklık etmiş bir yer. Bir söylentiye göre Lenin devrim planlarını burada yapmış. Bavyera Cumhuriyeti 13 Nisan 1919’da Hofbraeuhaus’da ilan edilmiş. Tabii sevimsiz olaylarda burada yaşanmış. Hitler, NSDAP partisinin 25 maddelik parti programını bu birahanede açıklamış. İkinci Dünya Savaşı sonrasına doğru 1945’te bina bombalanınca harabeye dönmüş. Tekrar aslına uygun olarak yapılmış. Bu duygularla birahaneden ayrılıp otelimin yolunun tuttum.