Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz pazar Almanya'nın iki eyaletinde seçimler oldu. Seçim sonuçları Hıristiyan Demokrat Birliği Partisi CDU'nun Hessen ve Aşağı Saksonya eyaletlarinde toplam 800 bine yakın oy kaybettiğini gösterdi. Aşağı Saksonya'da CDU’nun karizmatik ve Başbakan Merkel'in rakibi olan Wulff’un eyalet başbakanı kalacağı kesin gözle bakılırken, Hessen eyaletinde Koch’un büyük bir yenilgi alıp hükümeti kurması öbür partilerle yapacağı koalisyon görüşmelerine bağlandı. Seçimi kazanan Sosyal Demokrat Partisi SPD’nin hükümeti kurma olanağı da aynı şansa sahip.
Şu an Hessen Eyalet Başbakanı olan Koch’un Münih metrosunda yabancı kökenli iki gencin yaşlı bir Alman’a gaddarca saldırmasını alet edip seçim kampanyasını “suç işleyen yabancıları Almanya'dan atalım“ diye değerlendirmeye kalkması bilindiği gibi toplumda, Türk derneklerinde ve kendi partisinin bir kısmında büyük bir tepki gördü. Ne pahasına olursa olsun seçimleri kazanmaya kalkan, ahlaka uymayan, azınlıklara saldırıp Alman toplumunu biz yabancı kökenlilere karşı kışkırtmaya çalışan, yabancı düşmanlığını körükleyen ve hatta ırkçı düşünceyi içeren felsefe kaybetti.
Bu seçim sonuçlarından öğrenilecek iki mühim şey var.
Birincisi: Bu ders olup Almanya’da bundan sonra yabancı düşmanlığını hedef alan kampanyalarla seçimler kazanılmayacaktır. Aksi halde buna kalkışan parti acı bir tokat yer ve kaybeder.
İkincisi: Almanya’da 2,7 Milyon Türk kökenli vatandaş yaşıyor ve bunların sadece 700 bini Alman vatandaşlığına geçmiş bulunuyor. Acaba 2 milyon Türk kökenli Alman vatandaşı olsaydı Koch ve onun gibi düşünenler aynı küstahlığı yapar mıydı? Bence yapmazdı çünkü böyle güçlü bir oy potansiyeline sahip olan bir kitleye daha sıcak bakmak zorunda kalacaktı. Bizlerin çoğu Alman vatandaşı olma hakkına sahibiz ama türlü gerekçelerden dolayı bu hakkımızı değerlendirmiyoruz ve özellikle seçimlerde bazı partilerin seçim kampanyalarına alet oluyoruz.
Türk devletinin Türkiye’deki ikamet ve miras gibi hukuksal sorunlarımızı çözüp Alman vatandaşı olmamız için bize destek vermesi, gerek Türkiye gerekse bizlerin Almanya’daki konumumuz açısından ne gibi avantajlar getireceğini söylemeye gerek yok. Acı da olsa bazı gerçekleri görüp bizlerin Almanya'daki Türkler değil Türk kökenli Alman olduğumuzu kabul etmemiz lazım ki, lobimizi kurarak hem bu toplumun bir parcası olduğumuzu kabul ettiririz, hem de siyasi partiler bizim sorunlarımıza daha hassas bakmak zorunda kalır ve Türk kökenli politikacılarına daha fazla değer verirler. Hadi artık bu konuya daha az duygusal bakıp bilhassa burada yaşayacak olan çocuklarımızın geleceği için mantıki karar verelim.
Anavatan Türkiye bizi kaybetmez ama yeni bir Babavatan (Vaterland) kazanmak bize mahrum kaldığımız birçok hakları getirir. Bu doğrultuda örnek olabilecek herkese görev düşüyor ama en büyük görev Türk devletinin bizlere bu konuda destek vermesi olur.
2009 sonbaharda Almanya genel seçimleri var. Bu önümüzdeki bir buçuk yılda bu prosedürü arkamızda bırakıp siyasi bir güç oluşturalım.