Güncelleme Tarihi:
- Ankara'da Nurettin K.'nın 14, 17 ve 36 yaşlarındaki kızlarına sekiz yıl boyunca tecavüz ettiği anlaşıldı.
- Almanya'nın Bad Nauheim kasabasında Arife Ç. ayrılmak istediği kocası Hüseyin Ç.'nin bıçak darbeleriyle öldürüldü.
Her yerde kadına ölüm, dayak, tecavüz.
Kadın savunmasız ve zayıf.
Erkek güçlü ve öldürücü.
Nedenlerini hem kadın hem de erkek anlattı.
* * *
Pırıl pırıl bir ev.
Sehpaların üzeri, yastık kenarları dantellerle süslenmiş. Belli ki hamarat bir kadın.
Duvarda kocaman bir fotoğraf.
Beyaz gelinlikler içindeki kadın da, lacivert elbiseli erkek de mutlu tebessümler içinde. Fotoğraf 'Foto Görçek-Afyon' imzalı. Tarih 1985.
- Dayak ne zaman başladı?
- Evlendiğimizin üçüncü günü ilk dayağı yedim.
Oysa ki duvarda asılı düğün fotoğrafında ikisinin de yüzünden mutluluk akıyor.
Sanki yan yana iki kumru.
Sonra ne oldu da erkek canavarlaştı.
* * *
Kadın, yerde bir şeyler ararmış gibi halıya bakarak konuşuyor.
Bazı kelimeleri duyulmuyor. Kelimeleri ağzının içinde yuvarlıyor. Sonra sessiz, taş gibi duruyor.
Kadının anlattığına göre, erkek birden parlıyor. Öfkeye kapılıyor ve dövmek ihtiyacını duyuyor. Vurup kırıp parçalamak istiyor. En yakınındakine, can yoldaşına, eşine saldırıyor. Vuruyor, vuruyor.
Sonra öfkesi geçiyor. Rahatlıyor.
Nasıl bir duygudur bu?
- "Mal benim. Etiyle kemiğiyle benim. Döverim de, bıçaklarım da, kurşun sıkarım da, öldürürüm de" dedirten ne?
* * *
Erkek, kahvede 'Arkadaşlar da duysun' der gibi yüksek sesle konuşuyor:
“Dedim ki Ona; 'sık sık Anana gitme' Dinlemedi gitti. Laftan anlamadı. Bir daha, bir daha gitti. Dönüşte pantolon kemerimi sıyırdım. Yer misin yemez misin. Patlattım ensesine, ensesine. Ondan sonra anladı. Şimdi anasına gitmiyor. Kadın milleti tokadı yemeden anlamıyor. Artık elim alıştı. Dilimin yetmediği yerde, elim karışıyor işe. Kötek yemeden bizim kadınlar akıllanmaz. Hele bizimki gibi kasabalı olmayıp da kentli olursa yandın. Hele de okumuşsa iki kere yandın. Söylesinler bakalım İzmir'de İstanbul'da, Ankara'da boşanmalar neden daha fazla. Sebebini sen söyleyemezsen ben söylerim. Çünkü oralarda dayak yok. Bizim ki dayağı yer oturur. Evde koca sözü geçer. Şehirli kadınlar ise kaçıp gider. İşte atalarımızdan bize gelen bir öğüt; 'Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin'"
-Kimden öğrendin o sıpalı-sopalı lafı?
-Babamdan.
-Baban anneni döver miydi?
-Hem de nasıl.
-Karını döverken çocukların seyrediyorlar mı?
-Ediyorlar. Çok kızarsam onları da sıradan geçirim. Ev güllük gülistanlık olur.