“Davet etmeyin” der gibi

ŞU “Bizim Almanları” anlamak kolay değil...

Hem de hiç kolay değil...

Hatta zor...

Zaman zaman ise imkansız...

İşte iki kent ve iki ayrı uygulama.

Frankfurt am Main Hessen eyaletinin en büyük kenti.

Bu kentte oturan ve Türkiye'den anne-babası ile yakınlarının Almanya'ya gelebilmeleri için “davetiye” göndermek isteyen Türklerden sadece son 3 aylık maaş bordrosu istenmekte.

Bir de konutun büyüklüğünü içeren bir Kira Sözleşmesi.

Bunu götüren kişiler, hiçbir zorlukla karşılaşmadan, yakınlarının gelmesini kolaylaştıracak “davetiye” çıkartabiliyorlar.

Ya Gross-Gerau'lu Türk?

Gross-Gerau da Hessen eyaleti sınırları içinde 28 bin nüfuslu bir kent.

Frankfurt'a 25 km. mesafede.

Gross-Gerau'da oturan Türk ise davetiye çıkartabilmek için adeta çile çekiyor.

İşte davetiye çıkartmak isteyenlerden Gross-Gerau'da şu belgeler istenmekte:

-- Aylık ortalama net geliri gösteren belge.

-- Yani maaş bordrosu.

-- Emekliler için emekli aylığını gösteren belge.

-- Serbest çalışanlar için aylık kazanç belgesi.

-- Kira veya icar girdisi.

-- Diğer gelirler.

-- Otomobil sigortası, hastalık sigortası, kaza sigortası, hayat sigortası için aylık ödemeler.

-- Leasing sözleşmesi, cep telefonu sözleşmesi, nafaka, kredi ve taksit ödemeleri.

-- Yan gelirlerle birlikte ödenen kira.

-- Emlak sahibi olunması durumunda; faiz ve taksit ödemeleri.

-- Yan giderler, emlak vergisi, çöp vergisi, su, elektrik, kalorifer ve apartman görevlisi ödemeleri.

-- Konut sigortası...

Ne liste değil mi?

Hem de bunların hepsinin orijinal belgelerle kanıtlanması talep edilmekte.

Bu belgeleri toparlayıp, ilgili birimlerden tasdik ettirtmek tek kelimeyle tam bir işkence.

Bunu şüphesiz Gross-Gerau'daki yöneticiler de bilmekte.

Ama belli ki, amaç “davetiye” çıkarmak değil, davetiye yoluya gelmeyi engellemektir.

Yani adeta “davet etmeyin” denmektedir.

Bu gibi işlemler, federatif bir yapıya sahip olunduğu için Almanya

Federal Cumhuriyeti'nde eyaletlerin hayata geçirdiği düzenlemelerle yapılmaktadır.

İyi de Frankfurt am Main kenti de Gross-Gerau da aynı eyalet sınırları içindedir.

İşte aynı eyaletteki iki ayrı kentte bu iki farklı uygulamayı anlamak mümkün değildir.

Hem de hiç mümkün değildir...