Güncelleme Tarihi:
Şimşek, M?SİAD Ekonomi Buluşmaları toplantısında, "İstikrar Programı Sonrasında Türkiye'nin Yeni Ekonomik Programı-2008 Yarıyıl Değerlendirmesi" başlıklı bir sunum yaptı.
Konuşmasında Türkiye ile ilgili bir ufuk turu yapacağını, bundan sonrasına ilişkin vizyonlarını anlatacaklarını belirten Şimşek, Türkiye'nin yapısal sorunlarına ilişkin de detaylı bilgi vereceğini söyledi.
Türkiye'nin dışa a?ık bir ekonomi olduğunu, bunun da önemli yansımaları bulunduğunu ifade eden Şimşek, dünyanın belki de 1930'lardan bu yana en şiddetli krizden ge?tiğini söyledi.
Dünyada emtia ve gıda fiyatlarındaki artışa işaret eden Şimşek, global enflasyonun yüzde 3,5 olduğunu, bu yıl yüzde 6'lara ulaşacağını kaydetti.
Bir ?ok ülkede enflasyonun ge?en yıla göre ikiye katlanacağını dile getiren Bakan Şimşek, Türkiye'nin de bu gelişmelerden etkilendiğini ancak, Türkiye'nin durumunun hi? de kötü olmadığını ifade etti.
Dünyada ciddi enflasyonist süre? yaşandığını, bunun ge?ici olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Şimşek, olaya doğru politikalarda müdahale edildiği takdirde muhtemel şokların sistemden ?ıkabileceğini anlattı.
Bakan Şimşek, dünyada yavaşlama sürecine girildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"ABD'de başlayan sorunlar daha da derinleşmiş gibi... Bu işin bırakın sonuna yaklaşmayı, öyle görünüyor ki ABD'de ?ok daha derin olması ihtimali yükselmiş durumda... Dünyada enerji krizi söz konusu petrol ve doğal gaz fiyatlarının artışı, küresel ısınmanın etkisiyle gıda fiyatları yükseliyor, ekonomiler yavaşlıyor, böyle bir durum ?ok nadiren bir arada oluyor. ?yle bir dönemden ge?iyoruz ki daha önce hi? haritalandırılmamış, patikası belirlenmemiş bir dönemden ge?iyoruz."
Böyle bir sürecin ge?en yıl başladığını anımsatan Şimşek, finans sektöründeki ilk belirtilerin ise 2007 şubat ayında ortaya ?ıktığını, ger?ek yansımalarının da temmuz ayını bulduğunu söyledi.
Dünya bankalarının 400 milyar dolara ulaşan kayıplarına işaret eden Şimşek, Türkiye'nin de mart ayına kadar bu gelişmelerden etkilendiğini belirterek, "Marttan sonra ?ok daha ekstra, ek bir belirsizlik ortamı doğdu. Bunların yansımaları var. Bütün bunlara karşın bizim son 5-6 aydır gündemimizde yapısal reformlar olmaya devam etti" diye konuştu.
"PETKİM'E CİDDİ YATIRIMLAR YAPILIRSA BU CARİ AÇIĞI AZALTMAZ MI?"
Mehmet Şimşek, PETKİM'i özelleştirdiklerini, bu kuruluşu alanların "kapasiteyi ikiye katlayacağız, ka? milyar dolar yatırım yapacağız" dediğini belirterek, Türkiye'nin dış ticaretindeki en büyük kalemin kimya ürünleri olduğunu kaydetti. Şimşek, "PETKİM, daha modern bir yapıya kavuşur, daha ciddi yatırımlar yapılırsa bu cari a?ığı azaltmaz mı? Türkiye başka taraftan ham maddeyi alır, ihracatı bile olur" dedi.
Yüksek bir cari a?ıkla karşı karşıya bulunduklarını ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uzun vadede sürdürmesi zor cari bir a?ık... Ama eğer Türkiye'de siyasi istikrar zedelenmezse ve reform süreci tıkanmazsa orta vadede Türkiye, diğer AB sürecindeki ülkeler gibi yüksek cari a?ıkla yaşayabilir ve o arada da gerekli reformları yaparak cari a?ığı makul düzeye ?eker. Az önce sıraladığım reformların hepsi cari a?ığı azaltmaya yönelik adımlardır. Bol bol yazıyorlar, 'cari a?ığa karşı hi?bir önlem almıyorlar' diyorlar."
Türkiye'nin 41,5 milyar dolar enerji ithalatı olduğunu belirten Şimşek, "Bizim attığımız adımlar enerji ithalatını azaltmaya yönelik değil mi? Onların bildiği başka şeyler... Onlar 1960'lı, 1930'lu yılların kafası... İşte 'gümrük duvarlarını yükseltin, kuru yükseltin...' Gümrük duvarlarını yükseltemezsiniz. Siz başkalarına mal satma iddiasındaysanız başkalarının mallarını kabul etmek zorundasınız. Kurun etkisi var. Ben yok demiyorum. ?lkenin sorunlarının ?özümünde kur kalıcı bir ?özüm unsuru değildir" şeklinde konuştu.
Kalıcı ?özümün, tasarrufun ve gelirin yükseltilmesi, AR-GE'nin yapılması, altyapının ve eğitimin iyileştirilmesi ile tarım reformunun yapılması olduğunu vurgulayan Şimşek, "Siz bunları yapmazsanız, ki 1994'te, 2000, 2001'de yapılmadı, ne oldu? kurdaki rekabet bize kalıcı rekabet gücü kazandırdı mı? Kazandırmadı. Kur etkili olmakla birlikte ?özüm burada değil. Çözüm bizim kendimizi silkelememizdedir" dedi.
"ENERJİ İTHALATI BU YIL MUHTEMELEN 50 MİLYAR DOLAR"
Enerji ithalatının ge?en yıl 34 milyar dolar olduğunu ve bu yıl muhtemelen 50 milyar dolara ?ıkacağını bildiren Şimşek, enerji ithalatının dışarıda fiyatlar yükseldiği ve ülke büyüdüğü i?in arttığını söyledi.
Şimşek, Türkiye'nin cari a?ıkta dünya sıralamasında o kadar ön planda olmadığını vurgulayarak, cari a?ığın yüksek ve kendileri i?in ciddi bir ayak bağı olduğunu kaydetti. Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizim yumuşak karnımız. Kabul ediyorum ve kısa dönemde de böyle kolaycı ?özüm yok. Eğer Türkiye yerel ve uluslararası yatırımcıları ikna etse, hangi konuda, 'Türkiye'nin uzun dönemde büyüme potansiyeli yüksek, siz buraya inanın, güvenin, biz burada hukukun üstünlüğünü kuracağız, iş ortamını iyileştireceğiz, önünü a?acağız, siz de para kazanacaksınız, biz de kazanacağınız, gelin yatırım yapın' diye ikna etse, bu cari a?ık bu şekilde 5 yıl rahat gider, 10 yıl da gider. Bütün Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinin cari a?ıkları 10 yıldır ortalama milli gelirlerinin yüzde 6-7'si civarındadır. Eskiden bu ülkelerin analizinin başında ben vardım. Bu ülkelerin hi? birisinde kriz, bir problem ?ıkmadı. Niye ?ıksın ki... O ülke AB'ye girecek, büyüme potansiyeli yüksek. Dış ticaret a?ığında bizden ?ok ?ok daha yüksek a?ığa sahip ülkeler var, fazla olan ülkeler de var. Nasıl oluyor da bu cari a?ık 2000 yılının 5 katı, 1993'ün 7-8 katı oluyor da biz hala yolumuza devam ediyoruz. Bunun kökeninde siyasi istikrar var.
Eskiden cari a?ığın yüzde 60'ını kısa vadeli sermaye ile yani sıcak parayla finanse ediyorduk. 2007'de sıcak paranın finansmana katkısı son derece düşük. Doğrudan küresel yatırımlar ile uzun vadeli bor?lanma... Bundan dolayı da Türkiye, yüksek a?ıkla yoluna devam edebilir. Bunu ne bozar? Bunu siyasi istikrarsızlık, AB sürecinin sekteye uğraması ve tekrar 2000'li yılların öncesine dönüş bozar. Bunu ciddi bir şekilde bozar. Bozulmanın emareleri de ortaya ?ıktı. İlk defa 1-2 aydır rezervlerde hafif bir erime var, yabancı doğrudan sermaye ge?en yıla göre düşük."
"T?RKİYE DAHA AZ KIRILGAN"
Devlet Bakanı Şimşek, Türkiye'nin bütün bunlara rağmen daha az kırılgan olduğunu ifade ederek, ge?en yıl "dünyada büyük bir kriz olduğunu, bu krizin Türkiye'ye yansımaları olacağını, ancak Türkiye'nin ge?mişe göre daha az etkileneceğini, Borsayı da dikkate almadığını" söylediğini kaydetti.
Şimşek, "Dünyadaki sıkıntılara, Türkiye'de ortaya ?ıkartılan bu suni gündemlere rağmen eğer faizler yüzde 138'lerde değil de hala yüzde 20'lerde dolaşıyorsa bu Türkiye'de kırılganlığın daha az olduğunu gösterir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bankalar batıyor, sermaye eriyor. Bizim bankaların sermaye yeterlilik oranı yasal sınırın iki katından daha fazla. Çünkü biz ders aldık, dersimizi iyi ?alıştık. Sistemi iyi denetliyoruz, iyi gözetliyoruz" şeklinde konuştu.
Bankacılık sektörünün asli görevine döndüğünü, mevduatın ?ok büyük bir kısmınını artık krediye dönüştüğünü ve takipte alacakların oranlarının da son derece düşük olduğunu vurgulayan Şimşek, "Protestolu senetlere bakacağınıza buraya bakmanız lazım. Protestolu senet artmış olabilir. Esnafta sıkıntı var. Bunu da biliyorum. Ama ülkenin geneli i?in buraya bakın" dedi.
Şimşek, "Türkiye'de şirketler, ?ok aşırı bor?landı, Asya türü bir krize doğru gidiyor" denildiğini belirterek, devletin özel sektörünün ve bireyin borcuna, varlıklarından bağımsız bakılamayacağını, firmaların ge?mişle karşılaştırılmayacak kadar iyi durumda olduğunu söyledi.
Sanayi ve ticaret odaları başkanlarının "hane halkı şu kadar bor?lu, bu kadar bor?lu" dediğini, ancak GSYİH oranla bunun son derece düşük kaldığını ifade eden Şimşek, "'Sonu? itibarıyla, iddia edildiği gibi ne karamsar bir durumla karşı karşıyayız ne de durum güllük gülistanlık... Bu nüfusu iyi eğitirsek, iş gücü piyasasını esnek hale getirirsek ve istihdam yaratırsak bu ülkeyi hi? kimse tutamaz" diye konuştu.