Güncelleme Tarihi:
“BU kentte yaşayan Arapların ve Türklerin çoğunun meyve ve sebze satıcılığının dışında üretici hiçbir fonksiyonu yok...”
Berlin’in eski Maliye Senatörü ve Alman Merkez Bankası eski Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin’in bu sözleri bundan yaklaşık 4 yıl önce Lettre International (Uluslararası Mektup) isimli dergide yayınlandı.
“Hiçbir şey yapmayan birini kabullenmek zorunda değilim. Devletin sırtından geçinen, ancak devleti reddeden, çocuklarının eğitimi için doğru dürüst çaba göstermeyen ve sürekli olarak başörtülü kız çocukları üreten birilerini de kabullenmek zorunda değilim. Bu Türklerin yüzde 70’i, Arapların yüzde 90’ı için geçerlidir...”
Bunları da Thilo Sarrazin söyledi ve aynı dergide yayınlandı.
“Berlin’deki Türk ve Arapların çok büyük bir bölümü uyum sağlamak istemediği gibi, uyum sağlama yeteneğine de sahip değil...”
Bunları da Thilo Sarrazin söyledi ve aynı dergide yayınlandı...
Acaba öyle mi?
* * *
KfW adıyla tanınan ve Almanya’nın üçüncü büyük bankası olan Yeniden Yapılanma Kredi Kurumu’nun verilerine bakıyorum...
Hiç de öyle değil...
KfW’nin verilerine göre, Almanya’da geçen yıl 868 bin girişimci yeni şirket kurmuş.
Bu rakam bir yıl öncesine göre 93 bin daha fazla.
Şirket kuran her 5 girişimciden biri, yani tüm girişimcilerin yüzde 21’i göçmen kökenli...
Bu oran 2008’de yüzde 24, 2009’da yüzde 20, 2010’da yüzde 17, 2011’de yüzde 22, 2012’de yüzde 19’muş.
Rakamların detayına bakıyorum...
Yeni şirket kuran göçmen kökenli tüm girişimciler arasında Türk kökenliler yüzde 21’le ilk sıradaydı.
Rus kökenli girişimci oranı yüzde 10, Polonya kökenlilerin oranı yüzde 8 ve İtalyan kökenlilerin oranı yüzde 5’i buluyor.
Rakamların detayına bakıyorum...
Geçen yıl yeni şirket kuran girişimcilerin yüzde 37’sini 30 yaşın altındakiler oluşturuyor.
Göçmen kökenli 30 yaşın altındaki girişimcilerin oranı ise yüzde 50’nin üzerinde...
Göçmen kökenli girişimciler her alanda aktif...
Göçmen kökenli girişimcilerin yüzde 60’ı işletmelerinde köken ayırımı yapmadan eleman çalıştırıyor...
Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine bakıyorum.
Almanya’da Türk kökenli girişimcilerin kurduğu 90 bine yakın işletme var.
Toplam ciro 40 milyar Euro’nun üzerinde.
* * *
Evet, bu gişimciler istihdam sağlıyor...
Evet, bu girişimciler Alman ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunuyor...
Evet, bu girişimciler “Biz buralıyız” diyor...
Evet, bu girişimciler “Bizim geleceğimiz buradadır” diyor...
İşte Sarrazin ve onun gibi düşünen ve Türklere önyargıyla yaklaşanlara en iyi yanıtı KfW veriyor.
KfW bir Alman kurumudur...
Hem de sağlam ve ciddi bir Alman kurumu...
* * *
Berlin’in Charlottenburg kesiminde mağazaların bulunduğu bir caddede yürüyorum.
Alış-verişini yapmış, ellerinde poşetler, kendi aralarında sohbet eden bir Türk aile...
20’li yaşlarda genç bir kız ve bir delikanlı...
40’lı yaşlarda bir anne ve baba...
“Tamam oğlum” diyor anne Türkçe...
Ve Almanca devam ediyor: “Wir sehen uns heute Abend...”
Yani, “Akşama görüşürüz...”
Evet, ikinci nesil anne-babalar ile üçüncü nesil çocukları artık kendi aralarında ağırlıklı olarak Almanca konuşuyor...
Aralarında Sarrazin gibilerin de bulunduğu birçok Alman politikacı ise hala “Bu Türkler uyum sağlamaz. Bu Türkler uyum sağlamak istemiyor” masalını anlatıyor.
Biz de bu olumlu gelişmeler ışığında onlara “Daha nasıl uyum?” diyoruz.