Daha nasıl uyum?

Güncelleme Tarihi:

Daha nasıl uyum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2012 00:00

ALMANYA'DA yaygın görüş şudur:

Haberin Devamı

ALMANYA'DA yaygın görüş şudur:
Türkler uyumsuz...
Türkler uyum sağlamak istemiyor...
Politikacısı da, sokaktaki “normal vatandaş” da böyle düşünmekte...
Diğer Avrupa ülkelerinde de yaklaşım çok farklı değil...

Yaz tatilinde, her yıl olduğu gibi, doğup büyüdüğüm Konya'ya bağlı Derebucak İlçesi'ne de gittim.
Ben doğduğumda Derebucak bir köymüş.
Derebucak'taki tüm evlerin 1955 yılı Ağustos ayında çıkan bir yangında birkaç saat içinde yanıp kül olduğunu hatırlıyorum.
O zaman henüz 5 yaşındaydım.
Alevler bizim yaşadığımız ahşap binayı sarmadan önce komşulardan biri, benimle birlikte aynı yaşlardaki birkaç çocuğu ellerimizden tutup köyün çıkışındaki boş bir alana götürdü.
O zamanlar itfaiye aracı falan yoktu Derebucak'ta.
İnsanlar ellerine geçirdikleri kovalara su doldurup yangını söndürmek için koşuştururken, biz uzaktan o koşuşturmayı seyrediyorduk.
Muhtemelen ağlıyorduk da...
Yakıcı Ağustos sıcaklarını rüzgar da destekleyince çıkan yangın kısa bir süre içinde Derebucak'ın her yanına birden yayılıverdi.
Birkaç bina dışındaki tüm evler kül olup gitti.

Devletin de yardımıyla Derebucak kısa bir süre sonra yeniden inşa edildi.
Ahşap binaların yerini taştan binalar aldı...
Dar sokakların yerini de geniş caddeler...
1961'de Türkiye ile Almanya arasında Türk İşgücü Anlaşması” imzalandıktan sonra bazı Derebucaklılar da Almanya'nın yolunu tuttu.
Zamanla Almanya kapıları kapanımaya başlayınca Derebucaklılar Belçika, Fransa, Hollanda, Norveç, Danimarka, İngiltere ve Avusturya ile İsviçre'ye gidip çalışmak için yollara düştü.
Gidenler dönmeyip orada kaldılar. Eşlerini ve çocuklarını da yanlarına aldılar.
Daha sonraki nesiller yaşadıkları ülkeleri “vatan” edindiler.
Çocukları, torunları orada doğup büyüdü...

Derebucak 1980'li yıllarda İlçe oldu...
Yurt dışındaki Derebucaklılar buradan hiç kopmadı...
Yılda, iki yılda bir de olsa izine geldiklerinde birkaç hafta oturmak için Derebucak'ta 3-4 katlı modern binalar yaptırdılar.
İşte bu yaz tatilinde Derebucak sokaklarında dolaşırken yurt dışında yaşayıp da anne-babalarıyla izine gelmiş kızlı erkekli çocuklar ve gençlere de rastladım.
Muhafazakar bir Anadolu İlçesi olmasına rağmen, hem giysileri hem de davranışlarıyla bu çocuklar ve gençler tam birer Avrupalıydı.

Ama benim dikkatimi daha çok bu çocukların ve gençlerin kendi aralarında konuştukları “ortak diller” çekti...
Sokakta kol kola girip dolaşan genç kızların ve delikanlılığa adım atmış gençlerin kendi aralarında Almanca, Fransızca, Danimarkaca ve Norveç'çe konuştuklarına tanık oldum.
Başkalarının ne konuştuklarını anlamaması için değil, kendilerini çok daha iyi ve çok daha kolay ifade ettikleri için kızlı erkekli bu gençler yaşadıkları ülkelerin tercih ediyorlardı.
Bu tabloyu izlerken “Acaba daha nasıl uyum isteniyor?” diye sordum kendi kendime...
Bu tabloyu “Türkler uyumsuz”, “Bu Türkler uyum sağlamaz” diyen Alman politikacaların görmesini çok isterdim...
Tabii “ırkçı bir tutum sergileyen” Hollandalı, Belçikalı, Fransız “aşırı milliyetçi” politikacıların da...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!