Güncelleme Tarihi:
Uluslararası kurumlarda reforma duyulan ihtiyacı vurgulayan ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ konulu video gösterimiyle başlayan panel, açılış konuşmalarıyla devam etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, panele video mesaj yolladı. Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Ünal konuşmasında, mevcut uluslararası düzenin etkinliği konusundaki güncel tartışmaları yansıtan önemli bir tema seçildiğini belirterek, “Bugünkü tartışmaların, uluslararası düzenin etkinliğine ilişkin ortak zorlukları nasıl ele alabileceğimiz konusunda değerli bilgiler sağlayacağına inanıyorum” dedi. Ünal, “Dünya 5’ten büyüktür” sözünün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’de (BM) reform çağrısını dile getirdiğini ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son olarak Münih Güvenlik Konferansı’nda vurguladığı gibi uluslararası sistemin barışı sağlama konusunda önemli zorluklarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
TÜRKİYE ELİNDEN GELENİ YAPIYOR
Ünal, “Daha adil bir dünya, çok taraflılığa dayalı adalet ve hakkaniyete öncelik vermek anlamına geliyor. Çatışmalara siyasi çözümler ararken bölgesel sahiplenmenin kilit önemde olduğuna inanıyoruz. Özellikle Gazze olmak üzere Filistin, Suriye, Ukrayna ve Afrika’daki sorunlar buna örnek teşkil ediyor. Türkiye, dünyadaki tüm anlaşmazlıkların çözümüne katkıda bulunmak için elinden geleni yapıyor” ifadelerini kullandı.
BURADA BİR ADALETSİZLİK VAR
Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık Ofisi Dış İlişkiler Koordinatörü Jonathan Agar, konuşmasında Mahkemenin yaşadığı tehditlerin yanı sıra çok sayıda ülke tarafından da desteklendiğini ifade etti. Brüksel Özgür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Koert Debeuf, Belçika’nın BM Güvenlik Konseyi üyeliği döneminde Uganda meselesini yakından takip ettiğini ve bu süreçte daha adil ve işlevsel bir BM yapısının gerekliliğinin öne çıktığını söyledi. Debeuf, “Veto yetkisi artık geçmişte kalmıştır. 80 yıl önce 5 ülkenin her şeye karar verme gücü vardı. BM Genel Kurulu büyük bir çoğunlukla Filistin’i devlet olarak tanımak isterken bu vetoya takılıyor. Burada bir adaletsizlik var. Aynı zamanda çok kültürlülük eksikliği ve temsilde adaletsizlik de görülüyor.” diye konuştu.
MEVCUT SİSTEM BAŞARISIZ
İletişim Başkanlığı’ndan Doç. Dr. İsmail Çağlar, mevcut siyasal sistemin başarısızlığına dikkati çekerek, İsrail’in Gazze’deki suçları başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında ciddi savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlendiğini ancak bunların çoğu zaman cezasız kaldığını vurguladı. Dünya Diplomasi Enstitüsü Uzmanı Alberto Turkstra, BM sisteminin 21. yüzyılın karmaşık sorunlarıyla başa çıkmak için yeterli donanıma sahip olmadığını belirterek, “Dünyada 69 ülke bugüne kadar BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyelik koltuğuna hiç oturamadı. BM Güvenlik Konseyi’nde veto kullanıldığı her durumda bunun BM Genel Kurulu’na havale edilmesi ve Genel Kurul kararının geçerli olması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Leiden Üniversitesi’nden Dr. Arnold Yasin Mol, daha adil bir dünya talebinin sadece gelişmekte olan ülkelerden değil, gelişmiş Batı medeniyetinin zengin ülkelerindeki öğrencilerden de geldiğini ifade etti.
Program sonunda, katılımcılara Türk ressam Devrim Erbil’in İkinci Dünya Savaşı yıllarında Anadolu’da resimle tanışmasından evrensel bir sanatçıya dönüşmesine uzanan yolculuğunun hikâyesini anlatan ‘Devrim’ belgeselinin gösterimi yapıldı.