Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın 10. Cumhurbaşkanı Christian Wulff istifa edip gitmesine rağmen kendisi ile ilgili tartışmalar son bulmuyor. Önceki gün Cumhurbaşkanlığı Sarayı Bellevue'de eşi Bettina Wulff ile birlikte medya ordusunun karşısına geçip istifasını açıklayan Wulff ile ilgili şimdi de görevini bıraktıktan sonra alacağı ücret tartışılmaya başlandı.
Uzmanlar almasın diyor
Hukukçular, eski Cumhurbaşkanı Wulff'un sağlık ve politik nedenlerden dolayı görevini bırakmadığı gerekçesiyle, görevini tamamlayan veya politik ve sağlık nedenleriyle yarıda bırakanlara ödenen 199 bin Euroluk ödenekten yararlanamayacağını savundu. Hukukçular, Wulff'a para ödenmesinin hukuksuzluk olacağını savunurken buna gerekçe olarak da Wulff'un görevini karıştığı skandallar nedeniyle tamamlamadığını gösterdi.
Merkel ve kabine karar versin
Hukukçular, Wulff'un sivil hayatında yıllık 199 bin Euro'luk ödenekten yararlanıp yararlanmayacağına Başbakan Angela Merkel ve kabinesinin ancak karar verebileceğini de ileri sürdü. Almanya'da görevini tamamlayan veya yarıda bırakan cumhurbaşkanlarına yıllık 199 bin Euro maaş, Berlin'de çalışma bürosu, sekreter, makam arabası ve yeteri kadar koruma tahsis ediliyor.
18 Mart'ta yenisi
Wulff'un istifası ile boşalan cumhurbaşkanlığı makamı için kulislerde kimin aday olacağı da yüksek sesle konuşulmaya başlandı. Yasalar gereği yeni Cumhurbaşkanının dört hafta içinde seçilmesi gerekirken bu tarih 18 Mart Pazar olarak öngörülüyor. Cuma akşamı Berlin'de Başbakan Angela Merkel koalisyon ortakları Horst Seehofer ve Phillip Rösler ile biraraya gelirken dün de iktidar partilerinin meclis grup başkanları, cumhurbaşkanı adayını belirlerken izlenecek yolu görüşmek üzere toplandı.
SPD ile Yeşiller birlikte
Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller yine birlikte hareket etme kararı aldı. İki parti temsilcileri CDU/CSU ile ortak aday çıkarma fikrine sıcak bakarken, hükumetin kabine üyelerinden hiçbirini desteklemeyeceklerini ise deklare etti. SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, partiler üstü bir isim üzerinde anlaşabileceklerini söylerken, 2010 yılında aday gösterdikleri Joachim Gauck'u yine önerebileceklerinin de sinyalini verdi. CDU/CSU Meclis Grup Genelsekreteri Peter Altmeier ise SPD ile Yeşiller yaptığı çağrıda aday belirlemek için masaya önşartsız oturmalarını istedi.
Modern politikaları savunan isim
Sol Parti Federal Meclis milletvekili Sevim Dağdelen ise Başbakan Angela Merkel'in sadece SPD ve Yeşiller'in adını anarak ortak aday çıkarma yönündeki açıklamasını eleştirirken yeni adayın modern politikalar yürütecek biri olması gerektiğini söyledi. Dağdelen, Wulff'un göçmenleri kucaklayan çağdaş bir duruşunun olduğunu belirterek “Umarım istifasının arkasında göçmenlere ve İslam'a yönelik yaptığı çağdaş açıklamalardan rahatsız olan muhafazakar güçlerin etkisi yoktur. Hukuk adına istifa etmesi doğruydu. Hakkındaki iddiaların soruşturulması gerekir. Wulff'un yerine seçilecek adayın da benzer politikalar yürütmeli. SPD ve Yeşiller'in istediği Joachim Gauck, kitabında yabancı düşmanlığı yapan Thilo Sarrazin'i destekleyen bir kişilik. SPD ve Yeşiller Gauck'dan vazgeçmeli” dedi.
Kitlelere güven veren isim
Yeşiller Federal Meclis Grup Başkanvekili Ekin Deligöz ise Wulff'un istifasının memnuniyet verici olduğunu belirtirken yaşanan süreçte ciddi anlamda zarar gören Cumhurbaşkanlığı makamının yeniden itibar kazanması için kamuoyunda tarafsızlığıyla öne çıkan, dürüstlüğüyle geniş kitlelere güven veren bir ismin cumhurbaşkanlığı görevine seçilmesi gerektiğini savundu. Deligöz “Son iki Cumhurbaşkanı'nın görev süresini tamamlamadan istifa etmesinin bir sorumlusu da bizzat Federal Başbakan Angela Merkel'dır. Umarım, Merkel bu kez muhalefetin uzattığı eli geri çevirmez ve Federal Meclis'te grubu olan partilerle uzlaşarak kamuoyunun da büyük desteğini alabilecek bir adayın Cumhurbaşkanı seçilmesine engel olmaz” dedi.
Adayların isimleri
Almanya'nın 11. Cumhurbaşkanının kim olacağı ile ilgili tartışmalar sürerken Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, eski Çevre Bakanı Klaus Töpfer, Federal Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen ve eski Doğu Almanya insan hakları savunucusu Joachim Gauck'un ismi en çok öne çıkanlar oldu. SPD ve Yeşiller'in federal hükumetin kabine üyelerinden hiçbirini desteklemeyeceklerini açıklaması Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen'in şansını oldukça zayıflatıyor. 2010 yılında SPD ve Yeşiller'in ortak adayı olarak girdiği seçimi kaybeden Gauck'un ise devlet tecrübesinin bulunmaması adaylık şansını düşürüyor. Partiler, cumhurbaşkanılığı makamının son iki yılda yıprandığını ve bu makama tecrübesiz birisinin getirilmesinin riskli olacağı kaygısı ile Gauck'a çok sıcak bakmıyor.
Tecrübe ve uzlaşmacı kimlikler
Berlin kulislerinde adaylık için en büyük şans ise Helmuth Kohl hükumetinin çevre bakanı 73 yaşındaki Klaus Töpfer ve şimdiki Meclis Başkanı Norbert Lammert'e (63) veriliyor. İki isim de tecrübeli ve uzlaştırıcı kişilikleriyle puan topluyor. Son iki yılda iki cumhurbaşkanının istifa etmesi ve özellikle de Wulff'un acemice tutumlar içinde olması adaylarda aranan en büyük özellik olarak tecrübe önplanda tutuluyor.
Töpfer'in çevre bakanlığının yanı sıra Birleşmiş Milletler'de de görev yapması onu güçlü adaylardan biri yapıyor. Çevreci kimliği ile tanınan Töpfer'in Yeşiller'in desteğini de alacağı düşünülüyor. Federal Meclis Başkanı Lammert'in ise meclis başkanlığındaki uzlaşmacı kişiliği ve uzun süreden beri aktif politika yapması adaylık için kendisine avantaj sağlıyor.