Güncelleme Tarihi:
Avrupa Parlamentosunca (AP) Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen 'Kültürlerarası Diyalogda Kadının Rolü' konferansında konuşan Bakan Çubukçu, kültürlerarası diyalog eksikliğinin günümüzün temel sorunlarından biri olduğunu belirterek, 'Küreselleşen ve giderek küçülen bir dünyada kültürlerarası diyalog eksikliğinin giderilmesinde ise hiç kuşkusuz kadınlar önemli bir rol oynayacak potansiyele sahiptir' dedi.
'Doğu ve Batı toplumları arasındaki mesafe arttıkça, oluşan boşluğu önyargılar ve hoşgörüsüzlük doldurmaktadır' uyarısında bulunan Çubukçu, kaygı verici gelişmeler karşısında çareler arayan uluslararası toplumun ve birçok ülkenin Türkiye ve İspanyanın önderlik ettiği 'Medeniyetler İttifakı' girişimine destek verdiğine dikkat çekti.
Bakan Çubukçu, 'Bu girişim aynı zamanda kültürler arasında yüzyıllar boyunca çatışmanın değil aksine verimli buluşmaların, karşılıklı alışverişin ve hoşgörünün egemen olduğu günlere duyulan özlemin de bir ifadesidir' diye konuştu.
Bütün medeniyetlerin birçok ortak nokta barındırdığını ve birbirlerine çok şey borçlu olduğunu anlatan Çubukçu, 'Her medeniyet kendisinden önce gelen medeniyetlerin birikimiyle beslenmiş ve bu birikimi harmanlayarak, kendi orijinal katkısını yapmıştır. Bu yüzden medeniyetler şu ya da bu toplumun değil, insanlığın ortak mirası olmuştur. Ama günümüzde maalesef benzerliklerden çok farklılıklar ön plana çıkarılmaktadır' dedi.
Çubukçu, 'Farklı kültür ve medeniyetlere mensup kadınlar olarak bu karşılaşmaların ve birbirimizi tanımamızın önünü kesen önyargılara, genellemelere, kutuplaşmalara ve ötekileştirmeye karşı neler yapabileceğimizi tartışmalı, yeni varoluşlar ve yakınlaşmalar sağlamalı, ortak değerlerimizi, ortak sorunlarımızı ve çözümlerimizi öne çıkarmalı, dünyayı daha yaşanabilir kılmanın imkanlarını artırmak üzere girişimler başlatmalıyız' çağrısında bulundu.
Nimet Çubukçu, 'Artık bir bölgenin sorunu, bütün dünyanın sorunudur. Ve bugün dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan sorunlar, nasıl hepimizin sorunu oluyorsa çözümleri de sadece erkeklerin değil, kadınların da ortak katkısı ve işbirliğiyle gerçekleşecektir. Terörle mücadeleden insan haklarına, ekonomik kalkınmadan demokratikleşmeye kadar birçok sorun alanında kadınların dahil olmadığı çözüm arayışlarının sonuçsuz kaldığını ya da istenen sonuçları vermediği bir gerçektir. Ama kadınları bu sürece dahil etmek için önlerinden çekilmek ve yolu açmak gerektiği de bir gerçektir' şeklinde konuştu.
Bakan Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Dahil olmadıkları bir dünyanın sorunlarından en büyük payı alan milyonlarca kadın, değil kendi potansiyelini gerçekleştirmek, en temel haklarını kullanmaktan bile mahrum yaşıyor. Dolayısıyla kadınları eğitime, istihdama, siyasete dahil etmeden, kısaca hayata dahil etmeden yapılan her girişim başarısız oluyor. Türkiye bu önkabulden yola çıkarak son yıllarda cinsiyet ayrımcılığına karşı çok sistemli bir mücadelenin içine girmiştir.
Biliyoruz ki kadınları ikinci sınıf olarak gören zihniyet, farklı toplumsal kesimlerde, farklı inanç ve milliyetten insanlar arasında, geleneksel örüntülerde olduğu kadar modern örüntülerin içinde de karşımıza çıkmaktadır.'
Günümüzde dünyada belli başlı sorunlar arasında gösterilen hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük, ayrımcılık ve şiddetin 'öncelikle iki cins arasındaki ilişkide başladığını' belirten Çubukçu, 'Bu ilişkiyi değiştirmeden, iki cins arasında birbirine saygıya dayanan bir ortaklık kurmadan, kadınları yaşadıkları dünya hakkında söz sahibi kılmadan, dünyamızda gerçek anlamda bir değişim ve dönüşüm yaşanmayacaktır' diye konuştu.
Çubukçu, 'Kadınların insanlık sahnesine güçlü aktörler olarak çıkmalarının ve potansiyellerini daha güzel bir dünya için hayata geçirmelerinin zamanı gelmiştir. Bunu başarabildiğimiz takdirde inanıyorum ki 21. yüzyıla adını kadınlar verecektir' dedi.
Bakan Çubukçu, 'kadınların daha aktif olarak hayatın her alanında yer aldığı böyle bir yüzyılın, insani değerlerin öne çıktığı, yoksulluk, eşitsizlik, ırkçılık ve ayrımcılığın azaldığı, barış, istikrar ve güvenliğin egemen olduğu bir yüzyıl olacağına' duyduğu inancı ifade etti.
AP BAŞKANI PÖTTERİNG
AP Başkanı Hans-Gert Pötering ise dünyada kadın hakları ve kadın-erkek eşitliğinin teşvik edilmesine en çok katkı sağlayan kurumlardan birinin AB olduğunu bildirdi.
'Külütürlerarası diyaloğun en önemli unsurlarından biri kadın ve kadının rolüdür' diyen Pöttering, 'ABnin geleceğinin, Akdeniz ülkeleriyle Orta Doğuyla ve tüm çevresiyle ne ölçüde açık ve başarılı bir diyalog sürdürebileceğine bağlı olduğunu' ifade etti.