CSU’NUN İNADI

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 13 Ekim 1945 tarihinde Bavyera’da kurulmuştur.
Bavyera, 70 bin 500 kilometrekarelik yüzölçümüyle Almanya’daki 16 eyaletin en büyüğüdür.
12 milyon 600 bin olan nüfusuyla da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nden (NRW) sonra ilk sırada yer almaktadır.
CSU, Bavyera’da 1946 yılından beri -1954-1957 yılları arasındaki Sosyal Demokrat Parti (SPD) iktidarı hariç- eyalet politikasında hep söz sahibi olmuştur.
2008-2013 yılları arasında Hür Demokrat Parti (FDP) ile yaptıkları ortaklığın dışında hem de tek başına.
CSU, genel seçimlerde Almanya’nın 16 eyaletinden yalnız Bavyera’da seçimlere katılmaktadır.
Diğer eyaletlerde ise şu anda Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı kardeş parti Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’ne (CDU) çelme takmamak için seçimlere girmemektedir.
CDU da Bavyera’da Eyalet Parlamentosu seçimlerine katılmamaktadır.
Başka bir deyişle; iki parti arasında bir centilmenlik anlaşması vardır.
CSU, yalnız Bavyera’da genel seçimlere katıldığı halde Almanya’nın politikasında da hep etkin bir rol oynamak istemektedir.

* * *

“Çocukların yeri ailenin yanıdır” diyen CSU, 2013 yılındaki genel seçimlere yatırım amacıyla 1-3 yaş arası çocuklarına evlerinde kendisi bakan veya baktıran anne babalara Çocuk Bakım Parası (Kinderbetreuungsgeld) ödenmesi için ağırlığını koydu.
Başlangıçta 100 Euro olan Çocuk Bakım Parası 2014 yılında 150 Euro’ya yükseltildi.
Bu uygulamanın özellikle göçmen kökenli çocuklar ile sosyal konumları zayıf olan Alman ailelerin çocuklarının aleyhine olacağı, anne-babaların çocuklarını yuvaya gönderme eğilimlerini daha da azaltacağı yönündeki haklı eleştirilere CSU’lu politikacılar kulaklarını tamamen tıkadı.
CSU, 2013 yılında yapılan genel seçim öncesi “Yabancı plakalı araçlardan otoyol parası alınmasını hayata geçireceğiz” diyerek yoğun bir kampanya sürdürdü.
CSU’lu politikacılar “Böyle bir uygulama Avrupa Birliği’nin (AB) yasal düzenlemeleriyle bağdaşmaz” uyarılarına kulak asmadılar.
Seçimlerden sonra bu yöndeki kararlı tutumlarını sürdürüp Koalisyon Protokolü’ne otoyol parasını da yazdırdılar.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı...
Avrupa Adalet Divanı, yalnız yabancı plakalı araçlara dönük otoyol parası uygulamasına hayır dedi.
Bunun üzerine CSU’lu Federal Ulaştırma Bakanı Alexander Dobrint, uygulama planlarının şimdilik durdurulduğunu ilan etmek zorunda kaldı.
Yani yanlış hesap Bağdat’tan değil, ama Lüksemburg’dan, daha doğrusu Brüksel’den döndü...
CSU’lu politikacılar daha otoyol parası yenilgisini hazmetmeden, Karlsruhe’deki Federal Anayasa Mahkemesi Çocuk Bakım Parası uygulamasının Anayasa’ya uygun olmadığına karar verdi.
Federal Anayasa Mahkemesi yargıçları, “Böyle bir uygulama için Federal Hükümetin karar alma hakkı olmadığı” görüşünde birleşti.
Daha karar açıklanır açıklanmaz, CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Horst Seehofer, “Biz uygulamayı Bavyera’da sürdüreceğiz” diyerek adeta en yüksek adalet makamına karşı isyan bayrağı açtı...

* * *

İşte bu günlerde CSU yine tüm partileri karşısına alan bir politikanın peşinde.
Hükümet ortağı SPD, Almanya’da yeni bir Göç Yasası’ndan yana.
Muhalefetteki Yeşiller ile Sol Parti de öyle.
Kardeş parti CDU’lu bazı politikacılar da buna destek veriyor.
Başbakan Angela Merkel de böyle bir yasal düzenlemeye sıcak bakıyor...
CSU ise “Nuh diyor, peygamber demiyor...”
Göç Yasası’na tamamen hayır diyor.
Oysa ki, yapılan tüm araştırmalar Almanya’nın ekonomik gücünü koruyabilmesi için her yıl 150-300 bin arasında kalifiye elemana gereksinim duyulacağını ortaya koymaktadır.
Almanya’da çalışan nüfusun 2050 yılına kadar 45 milyondan 29 milyona düşeceğine ve bunun da ancak göç yoluyla kapatılabileceğine dikkat çekilmektedir.
Böyle olduğu halde “CSU inadım inattır” demektedir.
Böyle giderse bu yanlış politik inadın faturası çok ağır olacaktır.