Güncelleme Tarihi:
Uzman Psikolog Füsun Budak, çocuğun korunması gereken bir birey olduğunu belirterek, 'Çocuğun anlayabileceği şekilde cinsel konular ve çevreden gelebilecek zararlar konusunda abartılı olmayacak şekilde
uyarmak faydalı olacaktır' dedi.
Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklara istismar ve tacizin son dönemlerde daha çok dile getirildiği için sanki artmış gibi göründüğünü, aslında tarihin her döneminde bu tür olayların yaşandığını söyledi. İstismarın,
fiziksel, duygusal ve cinsel olarak gerçekleşebildiğini ifade eden Budak, şöyle devam etti:
'Fiziksel istismar, dayak atmak, vurmak, yakmak bu tür fiziksel istismar içeren durumlardır. Duygusal istismar, anne baba ya da diğer yetişkinler tarafından çocuğa sözel olarak saldırgan davranışlarda bulunmak, çocuğu aşağılamak, hakaret etmek, küfür etmek, duygusal ihtiyaçlarını karşılamamak, değer vermemek ve korkutmaktır. Cinsel istismar ise araştırmalardan edinilen bilgiye göre, çocuğun en az kendinden 6 yaş büyük biri tarafından zorla ya da kandırılarak cinsel amaçlar için kullanılmasıdır. Cinsel istismara cinsiyet ayırımı olmadan kız ya da erkek çocuk maruz kalmaktadır.'
'Bu tür istismarın çocukta korku, kaygı, takıntı, öfke, içe kapanma, güvensizlik, çevresindeki kişilere düşmanlık şeklinde duygu ve davranışlar gelişmesine neden olduğunu' bildiren Budak, okul başarısının düştüğünü, dikkatin
dağıldığını, arkadaşları ve ailesi ile ilişki kurma güçlüğü yaşadığını söyledi.
Kimi çocuğun daha saldırgan davranışlarda bulunurken, kiminin iç dünyasına çekildiğini, hatta kendine zarar verebildiğini anlatan Budak, 'Buna maruz kalan çocuk suçluluk duyguları yaşayabilir. Kendi davranışlarının o kişi
üzerinde bıraktığı etkiyi sorgulayabilir' dedi.
İstismar olaylarını tamamen yok etmenin mümkün olmadığını ifade eden Budak, bu konuda ailelerin çocukla karşılıklı iyi bir paylaşım içinde olması gerektiğini söyledi.
'Çocuğa ne çok koruyucu ne de çok baskıcı davranılmaması, çocuğun ilerde yetişkin bir birey olacağını düşünüp onun anlayabileceği şekilde konuşmak, cinsel konular ve çevreden gelebilecek zararlar konusunda abartılı olmayacak şekilde uyarmak faydalı olacaktır' diyen Budak, ailenin çocuğun ilk bilgilerini aldığı bir yer olduğundan öncelikle aile içi ilişkilere gereken önemin verilmesini önerdi.
Aileden sonra çocuğun tanıştığı ikinci kurumun okul olduğunu ifade eden Budak, 'Öğretmen çocukla iyi bir iletişim kurabilirse onu pek çok konuda da uyarabilir ve ilgilendirebilir. Okul yönetimi de okulun çevresinde oluşabilecek
olumsuz durumlarla mücadele edebilmelidir' dedi.
Budak, cinsellik konusunda eğitim verilmesi ve seminerler düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
ÇOCUKLARIN SAVUNMASIZLIÐI
Çocuğun savunmasız olduğunu, kendini nerede, nasıl ve ne şekilde koruyacağını bilemeyeceğini ifade eden Füsun Budak, şöyle devam etti:
'Onlara örnek olacak kişiler yetişkinlerdir. Biz yetişkinler düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımızla çocuklarımıza örnek olabiliriz.
Onları sağlıklı bir birey yapmak ya da sağlıklı bir toplum oluşturmak bizim çocuklarımıza göstereceğimiz özene ve öneme bağlıdır. Onları korumak ve sağlıklı yetiştirmek görevimizdir. Savunmasız ve bilgisiz olan bu küçük varlıkları yaşlarına uygun şekilde uyarmak ve bilgilendirmek gerekir. Bu konuda ailelere, okuldaki eğitmenlere ve devletimize çok iş düşmektedir. İster fiziksel, ister duygusal isterse cinsel olsun istismarın her türü birey üzerinde travmalar yaratır. Çocuğun bu durumdan etkilenmemesi mümkün değildir. Yaşadığı an etkilenmese bile gelecekte ruhunda yaralar açacaktır.'