Güncelleme Tarihi:
Başkan Aziz Yıldırım'ın şefkati, yöneticilerin ilgisi, kulüpteki yetkili isimlerin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeleri ve Aykut Kocaman'ın futbolculara olan yaklaşımı... Bunlara bir de hep birlikte kutlanan doğum günü partilerini, Cem Yılmaz ve Beyazıt Öztürk gibi ünlülerle yapılan sohbetleri, hatta Volkan Demirel'in düzenlediği yat gezisini, Guiza'nın takım arkadaşlarına verdiği yemeği eklersek başarının sırrı ortaya çıkıyor... Bu kenetlenme, takım ruhu ve aile olabilmek adına yapılanlar meyvesini fazlasıyla verirken bu birliktelik Ankaragücü maçında zirveye ulaştı. Fenerbahçe'nin farklı kazandığı Ankaragücü maçı sonrasındaki soyunma odası çocuk bahçesi gibiydi. Takım ruhu ve aile olmanın en güzel tablosu yaşandı. En zirveye ulaşan aile bağında, soyunma odası ve koridorlar çocuk yuvasını andırırken, herkesin çocuğu bir başka takım arkadaşının kucağındaydı. Rekor, 5 çocuğuyla katılan Niang'taydı... Futbolcuların çocukları sezon boyunca antrenmanların bir çoğuna gelip Samandıra'yı eğlenceli hale getirirken, Kadıköy'deki maçlarda da anne ve bakıcılarıyla birlikte tribündeki yerlerini alıyordu. Ancak Ankaragücü maçında hiç fire verilmedi. Alex'in en küçük çocuğu Felipe ve kızları, Yobo'nun 1 yaşındaki bebeği, Cristian'ın çocukları, Niang'ın toplam 5 çocuğu, Lugano'nun seramoniye de çıkan 9 yaşındaki oğlu Nicolas'ı, Uğur Boral'ın 10 aylık bebeği, kısaca herkes oradaydı. Galibiyeti çocuklar da kutlarken, Uğur Boral'ın bebeğinin yüzüne boya ile yazılmış FB harfleri, maçın 18 kişilik kadrosunda olmayan Dia'nın , Niang'ın 5 çocuğunu birden, kimini kucağında taşıyıp, kimini elinden tutarak soyunma odasına getirmesi, yöneticilerin tokalaşmaları, çocuğu olmayanların kucağına birer tane takım arkadaşının çocuğunu almaları, kucağına çocuk alan bekar veya henüz çocuğu bulunmayan futbolculara "çok yakıştı" şeklindeki şakalaşmaları, Fenerbahçe Ailesi'nin son karesini oluşturuyordu...