Güncelleme Tarihi:
Uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla tutuklanan F.O., 17 Şubat 2014’te infaz koruma memurlarına bağırarak, aynı koğuşta kaldığı M.A.’nın tecavüzüne uğradığını söyledi. Daha önce de defalarca M.A.’nın kendisine tecavüz ettiğini öne süren F.O., başka bir koğuşa alınıp cezaevi yönetimine yaşadıklarını anlattı. F.O ifadesinde M.A.’nın kendisine şiddet uyguladığını, bu durumu cezaevi baş memurlarına anlattığını belirterek şunları anlattı:
"M.A.’nın bana kaba kuvvet kullanarak huzursuz ettiğini söyledim. Onlar da bana inanmayıp, yalan söylediğimi zannettiler. Bu arada diğer personeller arada sırada koğuşumuza gelip, bizimle ilgileniyorlardı. Sorunumuz olup olmadığını soruyorlardı. Ben de ’Bu koğuşta duramıyorum, beni buradan alın’ diyordum. M.A. daha sonra bana cinsel tacizde bulunmaya başladı. Genellikle gece yatakta bana tecavüz ediyordu. Tecavüz ederken boğazımı tutarak bağırmamı engelliyordu. Korkumdan ve utancımdan hiçbir görevli memura bunu söyleyemedim" dedi.
TUVALETTE TECAVÜZ
17 Şubat günü banyoyu temizlerken M.A.’nın geldiğini ve tuvalete geçmesini istediğini iddia eden F.O. başına gelenleri şöyle dile getirdi:
"Ben başıma geleceği bildiğim için kameraya karşı idareye haber vermeye çalıştım, ama o an görmemişler. Tuvalete girdim M.A. bana tecavüz ettikten sonra banyo tarafına geçtim, biraz ağladım. Yine kameraya idarenin haberi olsun diye işaret ettim. Daha sonra içeri geçtiğimde M.A. oda spreyi ile kafama vurdu. Artık korkmadım ve bağırdım. O zaman memurlar içeri girip, ne olduğunu sordular. Ben de M.A.’nın bana vurduğunu ve tuvalette tecavüz ettiğini söyledim. Hemen beni koğuştan alarak dışarı çıkardılar. Son 8 gündür M.A. özellikle herkes uyuyunca yatakta bana tecavüz ediyordu. Bana yapılanlardan dolayı M.A.’dan ve beni döven koğuştaki bütün arkadaşlardan şikayetçiyim."
KAMERA KAYITLARI İNCELENDİ
F.O.’nun bu iddiaları üzerine 1- 17 Şubat tarihleri arasındaki güvenlik kamerası kayıtları incelendi. Hazırlanan raporda M.A.’nın dışında koğuşta kalan diğer tutuklu ve hükümlülerin de F.O.’ya şiddet uyguladığı, yaşadıkları nedeniyle F.O.’nun ağlayıp her defasında kameralara bir şeyler anlatamaya çalıştığı belirtildi. Bu raporda 17 Şubat günüyle ilgili şu bilgilere yer verildi:
"Saat 11.13’te M.A. banyoya giriyor. F.O. ise el ve mimik hareketleriyle kameraya bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Saat 11.14’te F.O. tuvalete giriyor. Bahçe kamerasından banyo penceresinin M.A. tarafından gazete ile kapatıldığı görülüyor. Sonra tuvalet penceresinden banyo tarafından bir geçiş olduğu görülüyor. Saat 11.19’da F.O. tuvaletten çıkıyor, bir süre duruyor, ağlıyor ve banyoyu işaret ediyor."
F.O. TAHLİYE EDİLDİ, M.A. ANKARA’YA NAKLEDİLDİ
Cezaevi yönetiminin olayı savcılığa bildirmesinin ardından soruşturma başlatıldı. Geçen süreçte F.O.’nun avukatı Tugay Bek, müvekkilinin tahliyesi için başvurdu. Ceyhan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi F.O.’nun tahliyesine karar verdi. Suçlamaları kabul etmeyen M.A. ise 19 Şubat’ta çıkarıldığı mahkemede tutuklandı, daha sonra da Ankara Gençlik Çocuk Eğitimevi’ne nakledildi.
ÇARŞAF VE İÇ ÇAMAŞIRINDA M.A.’NIN DNA’SI BULUNDU
Soruşturma kapsamında F.O., Adana Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Burada yapılan muayenede tecavüz bulgusuna rastlanmadığı bildirildi. Adana Ekrem Tok Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi’nde yapılan muayenede ise F.O.’nun ruh sağlığının bozulduğu belirtildi. Savcılık ayrıca, F.O.’nun iç çamaşırı ile koğuştaki yatağının çarşafı, nevresimi ve yastık kılıfını incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderdi. Burada yapılan incelemelerde iç çamaşırı, çarşaf ve nevresimde M.A.’nın DNA’sı bulundu.
İDDİANAME TAMAMLANDI
Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Veli Dökme, F.O.’nun ifadesi, hastane ve adli tıp raporları kapsamında iddianameyi hazırladı. Ceyhan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede M.A.’nın nitelikli cinsel istismar suçundan 13 yıla kadar ağır hapisle cezalandırılması istendi. Öte yandan bu olayın soruşturmasında ’kasten yaralama ve kamu görevlisinin suçu bildirmemesi’ ile suçlanan cezaevi görevlileri H.Ö., O.K., R.E., Y.P., E.A., A.A., Ş.K., M.E., E.Y., A.M., E.E. ve Ö.Ö. için takipsizlik kararı verildi.
F.O.’NUN AVUKATINDAN TAKİPSİZLİĞE İTİRAZ
F.O.’nun avukatı Tugay Bek, olayda cezaevi yönetiminin ağır kusuru olduğunu öne sürerek, görevliler hakkında takipsizlik kararı verilmesine itiraz ettiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını söyledi. Tugay Bek, "Bu olayda cezaevi yönetiminin ağır bir ihmali ve kusuru olduğu açık bir şekilde ortadayken, bu ihmal ve kusurdan dolayı ne bir idari soruşturma, ne de bir ceza davası açılmıştır. Yapılan bir ceza soruşturmasında kamu görevlileri hakkında takipsizlik kararı verildi. Biz bunun da adalete olan inancı zedelediği kanaatindeyiz" dedi.
Avukat Bek, müvekkili F.O.’nun Türkiye İnsan Hakları Vakfı aracılığıyla tedavisi için de çalışmalar yaptıklarını söyledi.