Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın değişik eyaletlerinde okullar yavaş yavaş tatile giriyor, karneler veriliyor. Karnelerde notlar yüzünden bazı evlerde tartışmaların yaşandığını belirten eğitimci-yazar Bahattin Gemici, hem yaz tatili hem de karnelerle ilgili velileri bilgilendirdi. Yıl sonunda verilen karnenin çocuklarımızın bir yıl boyunca verdiği emeğin ve çabanın değerlendirmesi olduğunu belirten Gemici, “Ancak karne notları sadece çocukların değil, aynı zamanda anne ve babanın da aldığı notlardır. Çocuğu ile ilgilenen, ona gerekli olanakları sağlayan, Türkçe dersine gönderen, öğretmenlerle iş birliği yapan velilerimizin çocuklarının daha başarılı olduğu görülecektir” dedi. İyi not alan öğrencilerin takdir edilmesi gerektiğini belirten Gemici, “Ödül, mutlaka maddi bir hediye demek değildir. Çocuğumuzla ilgilenmek, onunla birlikte oyunlar oynamak, dondurmacıya, sinemaya, parklara gitmek en güzel ödüldür” diye konuştu. Eve kötü not getiren çocuklara anlayışla yaklaşmak ve onları gelecek dönem başarılı olmaları için teşvik etmek gerektiğini ifade eden Gemici, şöyle devam etti:
KARNE NOTLARI KÖTÜYSE...
“Çocukları suçlamamalı, tehdit etmemeli, başkalarıyla kıyaslamamalıyız. Bu yapılırsa çocuk ailesinden uzaklaşabilir, söylenenleri umursamaz olur, kendisine olan güveni sarsılır. Çocuklar, her durumda ailelerinin yanında olduğunu bilmeleri çok önemli. Onu sevdiğimizi ve değerli bulduğumuzu hissetmeliyiz. Notlar önemlidir ama her şey değildir. Kötü not getiren öğrencilerin de ileride başarılı olabileceğini unutmamalıyız. Çocuğumuzun gerektiğinde sınıfı tekrarlaması, sağlam temeller üzerinde ilerlemesi onu başarıya götürecektir. Karne notları kötü olan çocuklarla konuşarak, başarısızlığın nedenleri üzerinde durmalıyız. Çocuğun zihinsel kapasitesi, dikkat eksikliği, öğrenme veya hiperaktivite bozukluğu, görme ve işitme kayıpları ile bedensel hastalıkları olabilir. Aile içi ilişkiler, karı-koca geçimsizliği, kardeşler arasındaki kıskançlık, kötü koşullarda ders çalışmak, başarıyı olumsuz etkileyen faktörlerdir. Aile olarak çocuğu nasıl destekleyebileceğimiz üzerinde durmalı, hata ve eksiklikleri birlikte değerlendirmeliyiz. Çocuklarımıza, çalışmaktan ve öğrenmekten zevk alabilecekleri bir ortam sağlayabiliriz. Beklentilerimiz, çocuğun kapasitesi ölçüsünde olmalıdır.”
‘TATİL DİNLENMEK İÇİNDİR’
“Tatiller, dinlenmek, yılın yorgunluğunu atmak ve yeni ders yılına dinç kafayla girmek için var. Çocukları tatilde ders çalışmak için zorlamamalı, sosyal etkinliklere katılmalarını sağlamalıyız. Türkiye’ye giden öğrencilerimiz mutlaka Türkçe konuşmalı, şiir, masal ve öykü kitapları okumalı. Yanında çok sayıda kitap götürmeli. Dilimizi, kültürümüzü yaşatmanın yolu kitap okumaktan geçer. Almanya’da kalan öğrencilerimiz ise kent idarelerinin düzenlediği çeşitli sosyal kültürel etkinliklere katılarak, kütüphanelerden ödünç kitap alarak güzel vakit geçirebilir.”