Güncelleme Tarihi:
HOLLANDA’da koruyucu ailelere verilen çocuklar için yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı bir protesto gösterisi düzenlendi. Gösteriye katılan çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu aileler, Hollandalılara verilen çocuklarının geri verilmesini istedi.
Rotterdam kentinde Türklerin yoğun olarak yaşadığı Afrikander Meydanı’nda gösteri 3 saat sürdü. Kendilerine ‘Barış Güvercinleri’ adını veren gönüllü bir grup gencin organize ettiği gösteriye, çocukları ellerinden alınan Türklerin yanı sıra Hollandalı, Faslı ve İsrailli aileler katıldı.
HATALAR TESPİT EDİLMELİ
Zaman zaman duygusal anlar yaşayan ailelere, bir destek de aşırı sağcı Geert Wilders’in liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi’nden (PVV) ayrıldıktan sonra Müslüman olduğunu açıklayan Lahey Belediye Meclis üyesi Arnoud Van Doorn’dan geldi. Kendisinin de koruyucu aile olduğunu ve Gençlik Koruma Bürosu kanalıyla ailelerinden alınan çocuklara baktığını belirten Arnoud Van Doorn, sorunu iyi bildiğini, bu yüzden tüm mağdurlara destek verdiğini söyledi. “Sizi desteklemek için buraya geldim” diyen Van Doorn, siyaset mekanizmasını da harekete geçirerek Gençlik Koruma Bürosuyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Ailelere mücadelelerini bırakmamaları çağrısında bulunan Van Doorn, Gençlik Koruma Bürosu’nun varsa hatalarının tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
KORUYUCU AİLE OLUN
Hatice Keklik, Nuray Murat, Nermin Koçak ise ‘Barış Güvercinleri’ adına şu açıklamayı yaptı: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hollanda’ya gelmesiyle, gündemin tam ortasına düşen ‘Yunus Davası’nın ardından Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (Jeugdzorg) yaptıkları yanlışları dile getirmiştik. Hollanda’da konu güncelliğini koruyor. Bu eylemi birlikte yapmak için birçok kurum ve kuruluştan, vakıf ve dernekten teklif geldi fakat kabul etmedik. Bu tamamen 4 arkadaşımızın şahsi insiyatifi ile organize edildi. Katılımın yüksek olması bizlerin doğru yolda olduğumuzu gösterdi.” Gösteride konuşan ve çocukları ellerinden alınan çok sayıda kişi de bir an önce çocuklarına kavuşmak istediklerini söyleyerek, Türk toplumuna daha çok koruyucu aile olmaları yönünde çağrıda bulundular.