Çıplak fotoğraflarını çekmişler

Denizli Mahallesi’ndeki bir tuhafiye mağazasında tezgahtar olarak çalışan Melek D., ablası Dilek D.’nin çalıştığı giyim mağazasının sahibi, soyadı benzer olan 2 çocuk babası 30 yaşındaki Mehmet D. ile ilişki yaşadığını öğrenen annesi İrep D. tarafından 3 Şubat’ta yüzüne yastık basılıp, boğularak öldürüldü. Melek D.'yii ölüme, ilişki yaşadığı tuhafiyeci Mehmet D.’nin eşi 27 yaşındaki Ebru D., kardeşi 22 yaşındaki Eda K. ve arkadaşı konfeksiyoncu 28 yaşındaki H.S.’nin sürüklediği ortaya çıktı. Melek D.’nin cep telefonunda, eşinin genç kıza gönderdiği 107 aşk mesajını görünce çılgına dönen Ebru D.’nin, onu işyerinde rehin tuttuğu, saçını kesip, otele götürerek bir yatağa uzanmış halde 7 çıplak fotoğrafını çektiği belirlendi.

‘FOTOĞRAFLARINI ÇEKMEMİ KENDİSİ İSTEDİ’
Bu deliller üzerine, Adana 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde Ebru D., kız kardeşi Eda K. ve H.S. hakkında ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj’ suçundan açılan davaya başlandı. Bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Ebru D. suçlamayı kabul etmedi. Ebru D., eşi Mehmet’in, annesi tarafından öldürülen Melek D. ile olan ilişkisini cep telefonundan öğrendiğini belirterek kendisini şöyle savundu:
“Yanımda çalışan Dilek, kardeşi Melek işe gitmeyince, çalıştığı işyerine giderek babasından habersiz kullandığı cep telefonunu alıp geldi. Cep telefonuna baktığımda ‘canım’ ve ‘Mahmut ağabey’ diye kayıtlı numaralar vardı. ‘Canım’ yazan kısma girdiğimde eşime ait numarayı gördüm. Şuurumu kaybettim. Eve gidip eşime mesajları gösterdim. O da kabullendi. Ben Melek’e eşim hakkında boşanma ve velayet davası açacağımı, kendisinin de tanık olmasını istedim. Tanık olmaması halinde her şeyi babasına anlatacağımı söyledim. Melek de bana‘’çıplak fotoğraflarımı çek mahkemeye gelmezsem babama göster’ dedi. Melek ile konuşmaları CD’ye kaydettim. Melek’in fotoğraflarını dükkanda çektim. Sonra sildim. Çekerken yanımızda kimse yoktu.”

Tutuksuz sanıklardan H.S. de suçlamayı kabul etmeyerek, “Ben Melek’i Ebru’nun yanına geldiğinde tanıdım. Kendisini hürriyetinden yoksun kılmadım, şantaj yapmadım. Sadece onları konuşmaları için aracıma bindirdim” dedi.

‘DÖVÜP BIÇAKLA SAÇINI KESTİ’
Öldürülen Melek’in ablası Dilek D. de tanık olarak dinlendi. Kızkardeşinin başına gelenlerin ardından, annesi tarafından öldürülmesini anlatırken ağlayan Dilek D. şunları söyledi:
“Ebru Demir kızkardeşimin telefonunu alıp mesajlar kısmına girdi. O sırada ‘hayır olamaz’ diye bağırdı. Bağırmasından önce bir şey anlamadım. Kızkardeşim sağlık ocağına gitmişti. Ebru gidip kardeşimi getirdi. Ebru ve kardeşi Eda, kızkardeşimi dövmeye başladılar. Kardeşime bıçak çektiler. Ebru, bıçakla kardeşimin saçlarını dipten kesti. Daha sonra kullanılmayan kabine koydular. Kardeşime ‘iki seçeneğin var ya sen kendini öldüreceksin ya da biz seni öldüreceğiz, elimiz kolumuz uzundur seni yaşatmayız. Babana söylersen babanın da cenazesi gelir’ dediler. Melek’in konuşmalarını CD’ye çektiler. Daha sonra Melek’i alıp götürdüler. Getirdiklerinde ağlıyordu. Nereye götürdüklerini sorduğumda, otele götürerek çıplak fotoğraflarını çektiklerini söyledi ve ‘ben artık yaşayamam’ dedi. Ebru bani de, ‘kötü şeylere kendini hazırla’ diyerek tehdit etti. Annem gelince her şeyi anlattı. Sabah geri getirmek şartıyla bizi anneme teslim etti. Annemin kardeşimi nasıl öldürdüğünü görmedim.”

Duruşma, mahkemeye gelmeyen sanık Eda K.’nin güvenlik güçleri nezaretinde getirilmesi için ertelendi.