Cinsellik için en ideal saat

Hastalıkların temelinde, bağ dokusunda yerleşen ve beden tarafından atılamadığı için vücutta biriken "Yıkım ürünleri" bulunuyor. Tamamlayıcı Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul hastalıkları engellemenin ilk adımının bağ dokusunun temiz olmasından geçtiğini söylüyor. Bu alanın iyi kanlanması ve fazla yıkım ürünü birikmemesi, hastalıkların vücuda zarar vermemesi açısından çok önemli görülüyor. Vücudu, yıkım ürünü adı verilen toksinlerden arındırmanın ise çeşitli yolları bulunuyor.

DİLİNİZİ FIRÇALAMAYI İHMAL ETMEYİN

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul "Güne erken başlamak gün içindeki verimliliği artıracaktır" diyor ve sabah olduğunda ilk yapılması gerekenin ağız içindeki bakterilerden kurtulmak olduğunu söylüyor. Vücudun gece boyunca kendini onarırken dilin üzerinde bıraktığı ve "Pas" adı verilen tabakanın toksin tabakası olduğuna dikkat çeken Nazlıkul "Bu tabakayı diş fırçanız ile nazikçe temizledikten sonra eklemlerinizi açacak hafif egzersizler yapabilirsiniz " diyor.

DETOKS YAPARKEN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

* Buhar banyosu, sauna, hamam ve masajdan yararlanın.
* Güne yarım limon suyu ilave edilmiş bir bardak ılık su ile başlayın.
* Ekolojik tarım ortamında yetişmiş olan organik besinleri tercih edin.
* Çok gerekli olmadıkça ilaç (ağrı kesici, gaz giderici, antiasitler vb) kullanmayın.
* Kahve, alkol ve sigarayı bırakın.
* Gün boyunca en az 2 - 2.5 litre su için.
* Öğün sayısını artırırken (5 öğün) öğün miktarını azaltmaya çalışın.
* Her gün 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin.
* Haftada 1500 kilo kalori harcayacak şekilde fiziksel aktivite yapmayı ihmal etmeyin.
* Sebze ve meyve suyu karışımlarından yararlanın. Bu karışımlarda havuç, şalgam - pancar, elma, papaya, kavun ve kivi olmasına özen gösterin.
* Detoks süresince günde 2 fincan kadar rezene veya karahindiba çayı için.
* Gece yatarken 1 fincan ılık suya veya süte 1 çay kaşığı taze bal ilave edip yavaş yavaş yudumlayın.
* Hayvansal protein ihtiyacınızı balık ve doğada yetişmiş hayvanlardan sağlamaya çalışın.
* Düzenli ve dönüşümlü olarak sıcak ve soğuk duş alın.
* Olumlu olun. Sizi güldürecek veya gülümsetecek ortamlarda, sevdiklerinizle birlikte olmaya özen gösterin.
* Kendinize dinlenmek için zaman ayırın.
* Dostlarınızı ve büyüklerinizi ziyaret edin. Eşiniz ve çocuklarınızla daha fazla zaman geçirin.
* Eğlenmeyi ihmal etmeyin.

SAAT 09.00 – İĞNE OLMAK İÇİN EN UYGUN ZAMAN 06.00:

Organizma kortizon salgılanmasıyla uyanır.
07.00: Vücut hala zayıf olduğu için bu saatte spor yapmaktan kaçınılmalıdır. Aksi halde kalbe ve dolaşıma gereksiz yere yüklenilmiş olur.
08.00 : Bezler fazla miktarda hormon salgıladığı için bu saat seks için en iyi zamandır. seçilecek
09.00 : Vücut dinçtir ve iğne olmak için en uygun zamandır. Vücut bu saatte röntgen ışınlarına karşı daha dirençlidir.

SAAT 11.00 – VÜCUDUN EN FORMDA ANI 10.00:

Organizma harekete hazırdır. Verimlilik en üst düzeyde, kısa süre bellek ise iyi durumdadır. Buna karşın saat 10.00 – 12.00 arası kalp krizlerine sık rastlandığı unutulmamalıdır.
11.00: Vücudun tam anlamıyla formda olduğu saattir. Kalp ve dolaşım o kadar zindedir ki yapılan muayenelerde kalpteki bozukluk gözden bile kaçabilir.
12.00: Vücudun dinlenmeye ihtiyacı vardır. Öğle uykusu uyuyabilen kişide istatistiklere göre enfarktüse yüzde 30 daha az rastlanır.
13.00: Vücut formdan hayli düşmüştür. Verimlilik gün ortalamasının yüzde 20 altındadır. Bütün organlar en alt düzeyde çalışırken sadece safra, öğle yemeğini hazmettirmek için faaliyet gösterir.

SAAT 14.00 - DİŞ RANDEVULARINIZI BU SAATTE ALIN

14.00: Bitkinlik vardır. Çünkü tansiyon ve hormon düzeyi düşmüştür. Diş hekiminden korkan kişi doktordan bu saatte randevu almalıdır. Bunun nedeni bu saatte acının daha az hissedilmesidir.
15.00: Yeni işlere hazır olunması gereken saattir. Enerji geri gelmiş, bellek tam formundadır.
16.00: Spor faaliyetleri için en iyi saattir. Tansiyon ve dolaşım çok iyi durumdadır.
17.00: Organların faaliyeti üst düzeydedir. Buna karşın mide ülseri olan hastaların midelerindeki asit miktarı bu saatlerde çoğaldığı için saat 17.00' ye doğru mide kanaması nedeniyle hastanelere gelenlerin sayısı artar.

SAAT 18.00 – AKŞAM YEMEĞİ İÇİN EN İDEAL ZAMAN 18.00:

Akşam yemeği için en iyi saattir. Pankreas bu saatte özellikle aktiftir. Karaciğer bile alkole karşı her zamankinden daha hoşgörülü ve dayanıklıdır.
19.00: Tansiyon ve nabız genelde bu saatte tembelleşir. Bu nedenle; tansiyonu düşüren ilaçlar konusunda dikkatli olmak gerekir.
20.00: Karaciğerdeki yağ düzeyi düşer. Alerjisi olanlar ve astımlılar ilaçlarını bu saatte almalıdır.
21.00: Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. Davetleri sevenler dikkatli olmalıdırlar. Çünkü yenen her şey midede sabaha kadar hazmedilmeden kalır.

SAAT 22.00 – BU SAATTEN SONRA SİGARA İÇMEYİN

22.00: Bu saatte akyuvarlar çok aktiftir. Ayrıca bu saat, sayısı azaltılması gereken ilaçlar için çok elverişlidir. Bu ilaçlar yanlış zamanda alındığında enfeksiyon tehlikesi fazlalaşır. Sigara içenler bu saatte son sigaralarını içmelidirler. Bunun nedeni vücudun bu saatten sonra nikotin ve benzeri zehirleri daha zor atmasıdır.
23.00: Organizma gün boyunca aktif bir şekilde faaliyet gösteren stres hormonu salgılamasını durdurur.Bu saatte sakinleşir, rahatlar ve gevşeriz. Tam dinlenme saatidir.
24.00: Uyuduğumuz sırada deri hücreleri durmadan çalışır. İlk rüya safhası bu saatte başlar.
01.00: Verimliliğimiz en alt düzeydedir. Bu saatte hala çalışanlar hata yaparlar ve dikkatleri ciddi derecede azalır.

SAAT 02.00 – TRAFİK KAZALARINA DİKKAT!

02.00: Araba kullananlar bu saatte dikkatli olmalıdır. Çünkü görme zayıflar ve görünenlere karşı tepki yavaşlar. Bu nedenle trafik kazaları en çok bu saatte olur.
03.00: Bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhadır. Melatonin hormonunun salgılanması tembellik ve kararsızlığa neden olduğu için bu saatte intihar edenlerin sayısı hayli fazladır.
04.00: Stres hormonundan enerji kazanılır. Tansiyon çok yükselip kalp damarları çabuk gerildiği için enfarktüs krizleri 06.00' ya kadar oldukça fazladır.
05.00: Bu saatte vücutta çok fazla erkeklik hormonu salgılanır, hareketlilik artar ve kaybolan enerji yeniden geri gelir.
Habertürk