Cinsel taciz

Yoğun çalışmayla geçen bir günün yorgunluğunu atmak için Stuttgart'ta bir otelin barında buluşuyorlar.
Politikadan uzak bir sohbete girişiyorlar...
Tabii birkaç kadeh de atıyorlar...
Sohbet derinleşirken "kart teke" politikacı, genç kadın gazeteciye "Siz Drindl"i (Bavyera'da kadınların giydiği dekolteli giysi) de çok iyi doldururdunuz“ diye sözlü sarkıntılık ediyor...
Tabii kadın gazetecinin hem gözlerinin içine hem de dolgun göğüslerine bakarken, ellerini de okşuyor...
Bu flört girişimi, daha doğrusu bu sözlü ve fiziksel cinsel taciz olayı bundan bir yılı aşkın bir süre önce geçiyor...
Ama haftalık "Stern" dergisi, kendi kadın muhabirlerine yapılan bu sarkıntılığı daha geçen hafta sayfalarına taşıdı.
İşte o zamandan beri Almanya, cinsel tacizle yatıp, cinsel tacizle kalkmaya başladı.
Hani bizde son dönemlerde yaygın bir biçimde "Ağzı olan konuşuyor" deniyor ya, işte tam öyle...

Kimileri "Stern" dergisinin kadın muhabiri Laura Himmelreich'e "asılan" Hür Demokrat Parti'nin (FDP) lider adayı ve Federal Meclis Grup Başkanı Rainer Brüderle'ye yükleniyor...
Kimileri de zaten zor bir dönemden geçen FDP'yi daha da zor duruma düşürdüğü gerekçesiyle Stern dergisine...
İşin ilginç yönü Almanya'da bu bir "ilkmiş" gibi bir tutum sergileniyor...
Hiç de öyle değil...

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde işyerinde en az bir kez sözlü ve fiziksel cinsel tacize uğrayan kadınların oranı yüzde 40-50 arasındadır...
Başka bir deyişle; neredeyse her iki kadından biri cinsel tacize uğramıştır.
Ya Almanya'da?
Bu oran çok daha yüksektir...
Federal Aile, Yaşlılar, Kadın ve Gençlik Bakanlığı'nın elindeki en "aktüel" verilere göre Almanya'da sözlü veya fiziksel cincel tacize uğradıklarını söyleyen kadınların oranı yüzde 72'ye ulaşmaktadır.
"Dortmund Araştırması" olarak bilinen ve 4 bin kadın arasında yapılan bu araştırmaya göre, işyerlerinde cinsel tacize uğradıklarını söyleyen kadınların oranı da yüzde 58'dir...
Bu araştırmaya göre, her iki kadından biri figürleri ve özel yaşamlarıyla ilgili erkeklerin aşağılayıcı ve cinsel içerikli söylemlerine maruz kalmıştır.
Her 3 kadından biri fiziksel cinsel tacize (zorla öpmek, poposuna veya göğsüne dokunmak) uğramıştır.
Her 10 kadından biri cinsel ilişki teklifi almıştır.
Her 20 kadından biri yapılan teklifin kabul edilmemesi durumunda işten atılmak tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır.
Her 30 kadından biri işyerinde cinsel tecavüze uğramıştır.
Her ne kadar bu araştırma 1990'lı yılların başlarında yapılmış olsa da, günümüzde de bu rakamların büyük ölçüde değişmediğinden hareket edilmektedir.

Yalnız bakanlık değil, bilimadamları ve bu alanda araştırmalar yapan diğer kurum ve kuruluşların uzmanları da bu görüşü paylaşmaktadır.
Evet, bu araştırma yapılalı neredeyse 23 yıl olmuştur...
Bu veriler politikacılar tarafından bilinmektedir.
Medya mensupları da, işverenler de, sendikacılar da bunu bilmektedir...
Tabii erkekler ve kadınlar da...
Ama böyle olduğu halde yıllardır hiçbir kesimden doğru dürüst tepki gelmemiştir...
Kadın gazeteciye cinsel taciz haberinin yayınlanmasıyla birlikte bu yöndeki tartışmalar son günlerde alevlenmiştir...
Ancak sadece tartışmak yetmez...
Somut adımlar atmak gerekir...
Tabii kafaların, özellikle de "erkek kafaların" değişmesi de...