Cinsel obje değil mülteciyiz

İRAN, Afganistan, Somali ve Etiyopya gibi kadınların yoğun baskı altında olduğu ülkelerden kaçarak Almanya’ya sığınan kadınların yerleştirildikleri yurtlarda erkek mülteciler ve yurtların güvenlik personeli tarafından yoğun cinsel tacize maruz kaldıkları iddia edildi.

Hamburg’da düzenlenen ve tüm Almanya’dan kadın kuruluşları ve mültecilere yardım kurumları temsilcilerinin katıldığı iki günlük konferansta, Almanya’nın mülteciler politikası sert şekilde eleştirildi.

18 YILDIR YURTTA

Mülteci olarak tanınmayan ve çeşitli nedenlerden ülkelerine geri gönderilemeyen onbinlerce kadının esir
kampını aratmayan şartlarda yıllarca yurtlarda yaşamak zorunda kaldığını söyleyen mülteci yardım kuruluşu Karawane e.V.’den Eylem Şilan ve kadın hakları savunucusu Gülay Boran, “18 yıldır yurtta kalan kadınlar var. Çalışma izni verilmiyor. Yurttaki yaşam, kadınları izolasyona itiyor. Bulundukları bölgeden 30 kilometreden fazla uzağa gitmeleri yasak. Almanya gibi bir ülkede hiç bir lobisi olmayan bu kadınlara sahip çıkan yok. Cinsel taciz ve hatta tecavüze uğrayanlar var. Sınırdışı edilme korkusuyla şikayette dahi bulunmaya korkuyorlar. İnsanlık dışı durumun hakim olduğunu iki yurdun kapatılmasını sağladık ama yüzlerce yurtta durum kapatılanlardan farklı değil. Kadınların yaşadığı dram, tarif edilecek gibi değil” dediler.

ALMANYA SANIK SANDALYESİNDE

Gülay Boran ve Eylem Şilan, zengin Almanya’da mülteci yurtlarında gözlerden uzak bir insanlık dramı
yaşandığını belirterek, “Ne siyasetçiler, ne de toplum bu insanlara duyarlı değil. Konuya dikkat çekmek için 13-16 Haziran’da Berlin’de tüm mülteci ve kadın kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle sembolik bir mahkeme kuracağız. Bu duruşmada Almanya’nın mülteciler politikasını yargılayacağız. Tüm kamuoyu mülteci kadınların dramlarını öğrenecek” açıklamasını yaptı.

Şikayet edene yanıt: Ülkende kalsaydın

AÇIK isimlerinin yazılmasını istemeyen mülteci kadınlardan İranlı F.S., 4.5 yıldır bir yurtta kaldığını belirterek, “Kaldığım yurtta odalar, yaklaşık 30 kişinin ortak kullandığı banyo ve tuvaletler küf ve pislik
içinde. Tüm bina farelerle dolu. Şikayet ettiğimizde ‘Geldiğiniz ülkede kalsaydınız’ gibi yanıtlar alıyoruz. Mülteci erkekler de aynı yurtta kaldığı için neredeyse her gün birimiz cinsel tacize uğruyoruz. Akşamları odalarımızdan çıkmaya korkuyoruz” dedi.

Yaklaşık 4 yıl Kuzey Almanya’da bir mülteci yurdunda kaldığını belirten Etiyopyalı N.H. yurt şartlarına karşı mahkemeye kadar giderek tepki gösteren ender kadınlardan biri. N.H., “Biz zulümden kaçtık ama burada bulduğumuz şartlar bizi hüsrana uğrattı. Ben hakkımı aradığım için mahkeme kararıyla yurttan çıkmayı başardım. Şimdi benim gibi aynı durumda olanlara destek için mülteci yardım derneğinde gönüllü çalışıyorum” dedi.

Üç çocuk annesi Kamerunlu R.M. “Üç çocuğumla 10 metrekarelik yurt odasında kalıyorum. Para verilmediği için bize gıda paketi veriliyor. Kimin ne yediği, ne yemediği kimseyi ilgilendirmiyor. Aramızda gıda paketlerindeki yiyeceklerini değiş-tokuş yaparak karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Yurtta çamaşır yıkamak yasak. Ayda iki kez yurt yönetimi çamaşırları toplayıp, yıkayıp getiriyor ama bu tamamen yetersiz. Hijyen yok. Çocuklarım ve ben sürekli hastalanıyoruz. Hem erkek mülteciler, hem de güvenlik personeli kadınlara ‘seks
objesi’ gözüyle bakıyor. İnsan değil hayvan muamelesi görüyoruz” dedi.

Kemal DOĞAN / HAMBURG