‘Çin’e her şeyi açıkça söyle’

ŞANSÖLYE Scholz, Kasım 2022’de ilk resmi ziyaretinden sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için Volkswagen, Mercedes, BMW, BASF, Thyssenkrupp, Siemens gibi önde gelen şirketlerin temsilcilerinin de yer aldığı bir heyetle birlikte Pekin’e gitti. Heyette, Federal Çevre, Doğa, Nükleer Güvenlik ve Tüketicileri Koruma Bakanı Steffi Lemke ile Federal Besi ve Tarım Bakanı Cem Özdemir de yer aldı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 253 milyar Euro’ya ulaştığına dikkat çekilirken, nüfusu 1.4 milyarı bulan Çin’in, Alman ekonomisi için çok önemli olduğu vurgulandı. 2023 yılında Alman şirketlerin Çin’de yaptıkları yatırımların büyük ölçüde arttığı belirtilirken, hedefin, bazı alanlarda sorun ve sıkıntılara rağmen iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirmek olduğunun altı çizildi.

‘RUSYA’YA YARDIM KABUL EDİLEMEZ’
Şansölye Scholz’un insan hakları ihlalleri başta olmak üzere Çin’le sıkıntıları çok açık bir biçimde dile getirmesi istendi. Hükümet ortağı Yeşiller Eş Başkanı Omid Nouripour, Çin’in Kuzey Kore ve İran üzerinden Ukrayna’da savaş sürdüren Rusya’ya silah yardımında bulunmasının kabul edilemeyeceğini belirtirken, “Başbakan Scholz, bunu çok açık bir şekilde dile getirmeli. Biz Çin’le ticaret savaşı istemiyoruz” dedi. Çin’in Almanya’nın hem partneri hem ticari hem de stratejik rakibi olduğunu hatırlatan Nouripour, Çin’in de aynı şekilde davranması için ilişkilerin sağlam temeller üzerine oturtulmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Federal Eğitim ve Araştırma Bakanı Bettina Stark-Watzinger (FDP) de Çin’le bilimsel alanda yapılacak iş birliğine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. FDP’li politikacı, Çin’in bilimsel ve teknolojik gelişmeler ile yapay zekâyı yalnız halkının çıkarına değil insanlarını kontrol altına almak için de kullandığına dikkati çekti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, geçen yıl verdiği bir demeçte Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i ‘diktatör’ olarak nitelendirmiş ve iki ülke arasında bir gerginlik yaşanmıştı.